POLİTİKA - 22 Mart 2017 Çarşamba 18:51

Bakan Soylu’nun Van ziyareti

A
A
A
Bakan Soylu’nun Van ziyareti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, “Kürt kardeşlerimle bu coğrafyada bizi bin yıldır birbirimizden ayıramadılar” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, “Kürt kardeşlerimle bu coğrafyada bizi bin yıldır birbirimizden ayıramadılar” dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’ın Özalp ilçesinde AK Parti’nin seçim bürosunun açılışına katıldı. Halka hitap eden Soylu, hava muhalefeti nedeniyle yaşanan gecikmeden dolayı toplanan kalabalıktan helallik istedi. Şehit edilen AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu için tekrar başsağlığı dileklerini ileten Soylu, “Bu benim Özalp’a bu ilk gelişim değil. Özalp’a çok geldim, bundan sonra da geleceğim. Buranın insanı kadirşinastır, asildir. Özalp bizim sevdiğimiz bir yerdir” dedi.


Konuşması sık sık ‘Muhteşem Süleyman’ sloganlarıyla kesilen Soylu, "ya bize uyarsınız, ya sizi perişan ederiz” tehditlerinden yorulduklarını belirtti. Soylu, “Biz artık arkamıza dönüp bakmak istemiyoruz. Hainlerin o Amerika’da Pensilvanya’da bulunan FETÖ mensubunun, bu ülkede F 16’larla helikopterlerle tanklarla ülkemizin insanına efendilerinin talimatını ulaştırıp, bize uşaklığını anlatmaya çalışan hallerinden yorulduk ve bıktık artık" diye konuştu.


13-14 yaşındaki kızların dağlara götürülüp terörist yapılmasını artık istemediklerini ifade eden Soylu; onların öğrenci, doktor, mühendis olmasını, annesinin yanında yaşamasını istediklerini kaydetti. Soylu, "Biz bu ülkede sabahtan akşama kadar ’evet darbe bizim patronumuz’ denmesini istemiyoruz. Bir gün Anayasa Mahkemesinin, bir gün Yargıtay, bir gün Danıştay’ın ’patron bizim’ demesini istemiyoruz. IMF’den gelen orta dereceli bir memurun ’Bize borcunuz var, patronunuz biziz’ demesini istemiyoruz. 16 Nisan’da öyle bir karar verelim ki artık patronun millet olduğunu dünyaya duyuralım” ifadelerini kullandı.



“16 Nisan’da güçlü, kuvvetli ve kudretli bir duruş sergileyelim”


PKK üzerinden bu ülkede kardeşi kardeşe düşürdüklerini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:


“Bugün Doğu’nun, Güneydoğu’nun neresine giderseniz gençler için iş, yarına ait umudumuzu arıyoruz, huzur ve gelecek arıyoruz. Terörü bu bölgeye musallat edip, ülkemizi bölmek isteyenlere, kalkınmasını istemeyenlere karşı, 16 Nisan’da güçlü, kuvvetli ve kudretli bir duruş sergileyelim. Tunceli’deydim, Siirt’teydim, Eruh’taydım. Biz kardeşliğimize ait adımların kimse tarafından engellenemeyeceğini vurguluyoruz. Yaptığımız budur. Kürt kardeşlerimle bu coğrafyada bizi bin yıldır birbirimizden ayıramadılar. Biz bir milletiz. Onların yaptığı fitnedir, fesattır, korkutmayla sindirmeyle bu milletin geleceğini, umudunu elinden almaktır. İşini aşını elinden almaktır. Buna müsaade etmeyeceğiz."



“Bugün özerklik ilan et de görelim boyunun postunun ölçüsünü”


7 Haziran’da tehditlerle yüzde 10 oy alanların milleti kandırdıklarını belirten Soylu, “Ondan sonra ’silaha el atmayacağız’ dediler. Dediler ki ’bundan sonra şiddet yok.’ 7 Haziran’da yüzde 10’u aşınca o çirkin maskeli yüzleri ortaya çıktı. Şu masum milletimizi kandırdılar. ’Evet hiç merak etmeyin biz özerklik ilan edeceğiz’ dediler. Nerede ilan edecekler; Cizre’de, Nusaybin’de, Muş Varto’da. Hadi bakalım. Biraz yüreğin yetiyorsa bugün özerklik ilan et de görelim boyunun posunun ölçüsünü" dedi.



“Ülkenin vatandaşını tehdit olarak gören bir anlayış vardı”


Geleceğe adım atmanın, birlik ve beraberliğin tam zamanı olduğunu söyleyen Soylu, bu ülkede sadece yol, hastane, baraj, 81 ilde üniversite yapılmadığını kaydetti. Bu ülkede önemli bir şey yapıldığını kaydeden Soylu, “Ülkenin vatandaşını tehdit olarak gören bir anlayış vardı. Bu 61 ve 82 anayasalarının ürünüdür. Bu anayasalar vatandaşı Alevi Sünni, Türk Kürt olarak ayırıyordu. Şu konuşamaz, şu başını örtemez. Söylenenler tamamen bunlardı. Bu anlayış milletimizi zayıflatmaya yönelik bir anlayıştı. Şimdi bundan kurtulmanın tam zamanıdır. Bugün geleceğe adım atmamızın, birliğimizin, beraberliğimizin tam zamanıdır. Bunu fırsat bilen terör örgütleri FETÖ, DEAŞ, PKK, DHKP-C, bütün terör örgütleri bunun üzerinden ülkemizi zayıflatmaya, insanımızı işsiz bırakmaya, geleceğini ümitsiz bırakmaya çalıştılar. Ama AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan 14 yıldan beri sessiz bir devrim gerçekleştirdi. Bugün Alevi ’ben Aleviyim’ diyebiliyor. İstediği gibi yaşıyor. Kürt ’ben Kürt’üm’ deyip kendi dilini, yaşantısını, geleneğini, göreneğini ortaya koyabiliyor. Bugün dindar başörtünü takıyor. Meclisimizde başörtülüsü ve başı açığı da var. Ayrımların tümüne son vereceğimiz bir tarihtir 16 Nisan" şeklinde konuştu.



“Biz efendinin millet olacağı bir sistemi getiriyoruz”


Terörle sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden Soylu, 28 Şubat’tan bir gün önce 28 Şubat’ın olacağını, insanlarımızın her birine deli gömleği giydireceklerini düşünmediklerini kaydetti. Soylu, “15 Temmuz’dan bir saat önce 15 Temmuz’un olabileceğini hiçbirimiz düşünmüyorduk. Bu anayasalar, içinde bulunduğumuz bu sistem, milletimizi birbirine düşürmek, kaos oluşturmak, darbe oluşturmak ve bizi yoksulluğa mahkum etmek için kurumlanmıştır. Efendilerin kurguladığı sistemdir. Biz efendinin millet olacağı bir sistemi getiriyoruz. Parlamento, meclis güçlü olacak” ifadelerini kullandı.


“Kılıçdaroğlu hiç buralara geliyor mu?” diye kalabalığa soran Soylu, şöyle devam etti:


“O gelsin anlatsın. Çünkü o 61 ve 80 anayasalarını yazanlar ne diyorlar biliyor musunuz? ’Senin Kürt kardeşlerine ihtiyacın yok. Sen efendilerine tabi ol’ diyorlar. Bizim var kardeşim. Biz kardeşiz, size ihtiyacımız var. Emrinize de amadeyiz. Terörle de sonuna kadar mücadele edeceğiz."


Bakan Soylu, yaptığı konuşmanın ardından şehit edilen AK Parti İlçe Başkan Yardımcı Aydın Muştu’nun eşi ve çocukları ile birlikte AK Parti Özalp Seçim Bürosunun açılışını yaptıktan sonra ilçeden ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.