KÜLTÜR SANAT - 20 Nisan 2024 Cumartesi 12:06

Elite World’den Van kahvaltısı tanıtımına büyük katkı

A
A
A
Elite World’den Van kahvaltısı tanıtımına büyük katkı

Elite World Hotels & Resorts, “Dünden Bugüne İz Bırakan Lezzetler’ projesi çerçevesinde tüm otellerinde Van Kahvaltısı vermeye başladı.


Elite World Hotels & Resorts Elite World Hotels & Resorts, Van Kahvaltısının tanıtımına katkı sağlamak amacıyla büyük bir yeniliğe imza attı. “Dünden Bugüne İz Bırakan Lezzetler: Van Kahvaltısı” projesi çerçevesinde ürünler franchise modeliyle işletilen de dahil olmak üzere Elite World otellerinin tümünde açık büfeye eklenecek ve bu sayede Van Kahvaltısı dünyaya tanıtılacak.


“Kültürümüzü en doğru şekilde tanıtmalıyız”


Konsept ile ilgili açıklamada bulunan Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi “Turizm, kültürümüzün dünyaya tanıtılması için en önemli sektörlerden bir tanesi. Bizler de yarım asra yakın bir süredir bu sektöre hizmet veriyoruz. Bizim için misafirleri ağırlamakla birlikte aynı zamanda kültürümüzü tanıtmak, konaklayan kişilerin bunu denemesi de ayrıca önemli. En önemlisi ise en doğru bir şekilde bunu anlatmaktır. Hizmet sektöründe olmakla birlikte kültürümüzü en doğru bir şekilde tanıtmak da misyonumuz. Van Kahvaltısını bütün otellerimizde hayata geçirerek bunun tanıtımına katkıda bulunmak bizim sosyal sorumluluk projelerimizden bir tanesi olacak.


Şu anda 11 otel ve 8 farklı markayla hizmetimize devam ediyoruz. Franchise yatırımlarla birlikte otel yatırımlarını daha da yukarı çekerek 2030 senesinde 50 otele ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.


“Amacımız, Van kahvaltısını dünya mutfağına taşıyabilmek”


Elite World Hotels & Resorts Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu ise Elite World olarak yerel değerlere ve kültürel zenginliklere sahip çıkmaya önem verdiklerinin altını çizerek, “Çok eski yıllardan bu yana Van, dünyanın en önemli tarihi ticaret notalarından biri oldu. Coğrafi konumunun yanı sıra doğası gereği hayvancılığın geliştiği bir coğrafya. Bölgede zor bulunan otların peynire katılmasıyla otlu peynir oluşturuluyor ve Van kahvaltısının ana öğesi oluyor. Yanına tereyağı kaymak gibi ögeler de ekleniyor. Bölgenin diğer lezzetlerinin eklenmesiyle Van kahvaltısı ortaya çıkıyor. Yaklaşık 400 çeşit doğal ve yerel lezzet bulunuyor. Bu topraklardan çıkan ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlayan bir zincir olarak amacımız mirasımıza sahip çıkmak ve onu en iyi şekilde tanıtmak olacak. Van kahvaltısını menümüze ekleyerek hem yerli hem yabancı misafirleri deneyimlemeye davet ediyoruz” diye konuştu.


“50 yıldır aynı ürünü ve tarifi kullanıyor”


Van’ın önemli lezzetlerinden oluşan bir menü hazırladıklarını aktaran Elite World Mutfaklar Direktörü Mehmet Uzunöz de, “Coğrafi işaretli ürünlerimizden bir kahvaltı hazırladık. Her şeyden önce farklı ürünleri deneyimleme şansımız oluyor. Herkesin ulaşamadığı lezzetleri deneyimlemek için şehirlerimize getiriyoruz. Bu projeye başlamadan önce 6 ay araştırma yaptık. Van’da uzun bir dönem geçirdim. Orada 3 otelimiz olduğu için oradaki şeflerimizden destek aldık. Bu işi en iyi kim yapıyor onu öğrendik. Van’daki süt evlerini gezdik. Bir köye gittik. Orada bir hanımefendi yoğurt kaymağı yaptı. 50 yıldır aynı ürünü ve tarifi kullanıyor. Oradaki insanlar göz kararı yaptıkları için tarifi bilmiyor. Bunların tarifini hazırladık. Tüm lezzetleri yapan insanlarla birebir görüştük. Bütün ürünlerimiz coğrafi işaretli. Bunlar yöresel ürünlerimiz ama yoğurt kaymağı hiçbir yerde olmadığı için bizim için üretecekler. Fransa’da Rokfor Peyniri dünya çapında nam salmış ama Van’ın otlu peynirinin ondan farkı yok. İçeresine 6 çeşit ot konuyor. Önceden endüstriyel olarak alırdık şimdi ise yerel ailelerle çalışıyoruz. Onlar üretiyor biz de otellerimize dağıtıyoruz. Kar marjı düşünmediğimiz için en iyi şekilde sunmaya çalışıyoruz. Hepsi ayrı bir lezzet. Elite World sayesinde otlu peyniri tüm dünyaya sunacağız” dedi.


"Van kahvaltısını tüm misafirlerimize tanıtmaya başladık"


Konuyla ilgili konuşan Elite World Van Otel Genel Müdürü Oktay Aksoy da, konaklayan tüm misafirlerine Van kahvaltısını en iyi şekilde sunmak için çalışma başlattıklarını vurgulayarak, ”Kahvaltı, bir ilin kültürüdür. Biz bu kültürü en iyi şekilde yansıtmaya çalışacağız. Bu çerçevede tüm otellerimizde olduğu gibi Van otelimizde de aynı şekilde başlangıç yapıp, Van kahvaltısını tüm misafirlerimize tanıtmaya başladık. Bunu da Van kahvaltısını en iyi şekilde tanıtan ürünlerle sunmaya çalışıyoruz. Van çöreği, Van peyniri, cacık, murtuğa, kavut, bal, tereyağı, kaymak, süt ve kavurmalı yumurta, bunlar Van kahvaltısının özünde olan çeşitler. Biz bunları misafirlerimize sunmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.



Elite World’den Van kahvaltısı tanıtımına büyük katkı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ayvalık’ta GMKA destekliyor kadınlar güçleniyor Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) bölgesindeki kadın girişimcileri destekleyerek yerel düzeyde üretkenliği artırıyor aynı zamanda kadın istihdamına da katkıda bulunuyor. GMKA’nın Kırsal Ekonominin Desteklenmesi Programı ile destek olduğu “Geçmişten Geleceğe Pamuk ve Yünün Mekikle Dansı” projesinde kadınlar yeni tezgâhlar ile kurulan atölyede dokuma üretim kapasitesini artırdı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten GMKA, desteklediği proje ile Balıkesir Ayvalık’ta faaliyetlerini yürüten Kadın Emeğini Destekleme İşliği Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin ortak iş yapma kültürünü geliştirirken, geleneksel dokuma teknikleri ile el emeği ürünler üreterek somut olmayan kültürel mirası da yaşatıyor. Bölge kadınları üretime değer katıyor Bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasına katkı sağlama amacını güden proje ile kırsal alanda üretilen ürünlerin katma değerinin artırılması, kırsalda faaliyet gösteren üreticilerin örgütlenme kapasitelerinin geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğini arttırarak daha fazla kadına iş olanağı sağlamak hedefleniyor. Eko sisteme zarar vermeyen ürünlerin üretilmesine ve kullanılmasına katkı sağlamak da projenin amaçları arasında yer alıyor. Kooperatif bu proje ile kurumsal kimlik oluşturarak markalaşmayı başarmak, sedefli battaniye için coğrafi işaret alma konusunda girişimde bulunmak, aynı zamanda üretim süreçlerimizi kısaltarak verimi arttırmak, toptan satış kabiliyeti kazanmak, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak, kullanılan el eğirmesi kökboyalı yün sayesinde hayvancılığı desteklemeyi de amaç ediniyor. Artan kapasite ile birlikte kooperatif bünyesine daha fazla kadının katılması bekleniyor. Hedeflere güç birliği yaparak ulaşılacağı düşünülen projede, ülke kaynaklarını verimli kullanarak ve ekolojik sisteme zarar vermeyen sağlıklı malzemelerden üretilen ürünlerinulusal ve uluslararası pazarlarda yer alması bekleniyor. “Sürdürülebilir Bir Kalkınmaya İvme Kazandırıyoruz” GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman, “Ajansımızın desteklediği projeler, kadın girişimcilerin güçlenmesine ve yerel ekonominin canlanmasına büyük katkı sağlıyor. Genel Müdürlüğümüzün de bu sene belirlemiş olduğu ’Kadın İstihdamı’ teması doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projede de kadınların el emeği ürünlerini geleneksel dokuma teknikleriyle üretmelerine seçenek tanıyarak kültürel mirasın yaşatılmasına ve ekonomik değer oluşturulmasına katkı sağladığımız için mutluyuz. Bu projeler kırsal alandaki üreticilerin örgütlenmesini güçlendirerek kadınlara iş şartları sunuyor ve ekolojik sürdürülebilirliği destekliyor. GMKA’nın kadın kooperatiflerini destekleme ve güçlendirme çabaları, bölgedeki kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmesine önemli bir katkı sağlıyor. Bu projeler ile bölge ekonomisine de katkıda bulunarak sürdürülebilir bir kalkınmaya ivme kazandırıyoruz.” diye konuştu. GMKA ilan ettiği Kırsal Ekonominin Geliştirilmesi Mali Destek Programı ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile kooperatifler vasıtasıyla kadınların ortak iş yapma kültürünü geliştirmeye devam ederken Güney Marmara Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Programı ile de kadın kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmeye devam ediyor.
Ankara Gazi Üniversitesi’nde Filistin eylemi Gazi Üniversitesi öğrencileri, üç dilde yaptıkları basın açıklaması ile Gazze’deki soykırıma tepki göstererek, ABD üniversitelerindeki barışçıl eylemlere destek verdi. Gazi Üniversitesi öğrencileri, üniversite kampüsü içinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi Camii’nde bir araya gelerek, ‘Gazze’deki Soykırıma Tepki ve Amerikan Üniversitelerindeki Barışçıl Eylemlere Destek’ başlıklı bir açıklama yaptı. Cuma namazının ardından yapılan basın açıklamasına Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Açıklama üniversite öğrencilerinden Ahmet Kartal, Zübeyir Kaan Durmuşoğlu ve Ahmed Alhila tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç dilde yapıldı. “Burada bulunan bizler bu vahşete karşı asla duyarsız olmayacağız” Türkçesi üniversite öğrencisi Ahmet Kartal tarafından yapılan açıklamada, Gazze’de yaşananlara Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan üniversitelerin de sessiz kalmadığı hatırlatıldı. Columbia Üniversitesi’nde başlayan Filistin yanlısı gösterilerin diğer üniversitelere de yayıldığı belirtilen açıklamada, “Gazze’deki bu soykırıma Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan üniversiteler de sessiz kalmamış, Columbia Üniversitesi’nde başlayan Filistin yanlısı gösteriler diğer üniversitelere de yayılmıştır. Bu gösterilerle İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımın bir an önce durdurulması sorumluluğu tüm insanlığa hatırlatılmıştır. Üniversite öğrencilerinin bu tepkilerine öğretim elemanları da destek vermiştir. Ancak vahşice işlenen soykırıma karşı insani ve vicdani sorumluluk bilinciyle hareket eden üniversite öğrencileri ve öğretim elemanlarının bu barışçıl gösterileri antidemokratik bir şekilde ve sert müdahalelerle bastırılmaya çalışılmaktadır. Bu barışçıl eylemlere karşı uygulanan orantısız şiddeti ve baskıyı kınıyor, vicdanının sesini dinleyen ve bu zulme seyirci kalmayan üniversite öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının yanlarında olduğumuzu beyan ediyoruz. Bu vahşete Türk milleti olarak sessiz kalamayız. Hatta bugün burada bulunan bizler bu vahşete karşı asla duyarsız olmayacağız. Caydırıcı yaptırım ve müdahalelerle İsrail baskısı ve zulmü bir an önce sonlandırılmalıdır. Tüm insanlığı bir an önce Gazze’de uygulanan vahşeti durdurmaya ve barış yanlısı öğrenci ve öğretim üyelerine uygulanan şiddete karşı harekete geçmeye davet ediyoruz” denildi.
Eskişehir Sıtma 24 saat içinde tedavi edilmeli Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uluğ, son dönemde daha yaygın görülmeye başlanan Sıtma hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirdi. Sıtmayı sivrisineklerin plazmodium adlı paraziti insanlara bulaştırması yoluyla oluşan ateşli bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlayan Özel Ümit Batıkent Hastanesi Doktoru Mehmet Uluğ, “Sıtma, dişi anofel sivrisineklerinin ısırmasıyla bulaşır. Dişi sivrisinekler yumurtalarını beslemek için bir kan emerler. Bulaşma, sivrisineklerin sayısına ve hayatta kalmasını etkileyebilecek iklim şartlarına da bağlıdır” dedi. "24 saat içinde tedavi edilmeli" Dr. Uluğ, “Sıtma salgınlarının, uygun şartların oluşması halinde, sıtmaya karşı bağışıklığın düşük olduğu bölgelerde veya insanların iş bulmak için mülteci olarak yoğun sıtma bulaşan bölgelere geçtiğinde ortaya çıkabilir. Sıtma, göç alan ve mültecilerin yoğun olduğu bölgelerde daha çok görülen akut ateşli bir hastalıktır. Semptomlar genellikle enfektif sivrisineğin ısırmasından 10-15 gün sonra ortaya çıkar. İlk belirtiler ateş, baş ağrısı ve titremedir” diye konuştu. "Önlenebilir ve tedavi edilebilir" P. falciparum sıtmasının 24 saat içinde tedavi edilmezse ciddi bir hastalığa dönüşebileceğine dikkat çeken Dr. Uluğ, bunun sıklıkla ölüme yol açabileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Çocuklarda: şiddetli anemi, metabolic asidoz ile ilişkili solunum sıkıntısı veya serebral sıtma bulgularından bir veya daha fazlası görülebilir. Yetişkinlerde, çoklu organ yetmezliği sık görülür. Hayatı tehdit eden sıtma hastalığı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü, tüm sıtma şüpheli vakalarında tedavi uygulanmadan once mikroskopi veya hızlı tanı testi kullanılarak tanının doğrulanmasını önerir. Sıtma ilaçların etkinliğinin korunması, sıtma kontrolü ve eliminasyonu için kritik öneme sahiptir.” Korunma yolları ve aşı Hasta bireylerin tedavi edilmesi ve vektör kontrolünün sıtma iletimini önlemenin ve azaltmanın ana yolu olduğunu dile getiren Dr. Uluğ, “Hasta olan herkes özenle tedavi edildiğinde bulaş zinciri kırılacağı için enfeksiyon sayıları azalacaktır. Vektör kontrolünde ise; böcek ilacı uygulanmış cibinliklerin kullanılması ve iç mekanların ilaçlanması etkilidir. Riskli bölgelere yolculuk yapanlar da kemoprofilaksi ile sıtma önlenebilir. Sıtma parazitinin karmaşık yapısının aşı geliştirilmesini çok zor bir iş haline getiriyor. Ancak RTS, S/AS01 (RTS, S), Afrikalı çocuklarda sıtmayı önemli ölçüde azaltan ilk ve bugüne kadar ki tek aşıdır. Sadece en sık ve ölümcül sıtma paraziti olan P. falciparum’a karşı etkilidir” ifadelerini kullandı.