YEREL HABERLER - 16 Ocak 2017 Pazartesi 17:01

Genel Sekreter Yaşar; basın mensuplarının sorularını cevapladı

A
A
A
Genel Sekreter Yaşar; basın mensuplarının sorularını cevapladı

Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Yaşar, 10 yıldır zarar gören bir kurumun alınmasına bir anlam veremediğini ifade ederek, "10 yıl özel sektörde çalıştırılmasına rağmen zarar etmiş bir şirketi, takdiri ilahi belediyeye nasıl alınmış onu anlayamıyorum" dedi.
Hakkında yürütülen terör soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın yerine, KHK kapsamında Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Vali İbrahim Taşyapan tarafından Genel Sekreterliği görevine getirilen Mehmet Yaşar, basın mensupların sorularını yanıtladı.
“10 yıldır zarar eden firmayı almışız”
10 yıldır zarar gören bir kurumun alınmasına bir anlam veremediğini ifade eden Yaşar, “2006 yılında kurulmuş VOTAŞ, 10 yıl özel sektörde çalıştırılmasına rağmen zarar etmiş bir şirket. Takdiri ilahi belediyeye nasıl alınmış onu anlayamıyorum. Devlet özelleştirmeye giderken bizim yönetim olarak, belediye olarak gitmişiz 10 yıl zarar eden bir firmayı almışız. Birde yüzde yüz 34 kar karşılığı karşı taraftan alım yapılmış. Süt işletmeciliği bunlar belediyenin böyle asli bir görevi yok. Trakya bölgesinde 60-70 tane daha önceden güzel bir araştırmam vardı. Süt hayvancılığı başlı başına bir olay. Çok ciddi bir sıkıntıdır. Bir kere yetişmiş eleman olması gerekiyor, ham madde teminidir onu yapamazsınız. Besili hayvancılığın üzerine gidilebilirmi şuanda gitmek lazım. Mademki şirket bizde, yönetiminde değişti, yeni yönetimde vali beyde var. Bizim 4 bin dönüm orada arsamız var. Yüzde 97’si belediyeye ait. Yüzde 3’te ortaklar var. Önceki ortak sayısı 30’un üzerinde. Benim kendi kanaatime göre o ortak sayısının fazla olması sanki zararı biraz o doğurmuş. Yani bir şey yaparsanız 30 kişiyi memnun etme imkanınız yok. Ama yüzde 97 oranda belediyenin sahip olması bir avantaj gösteriyor. Bir an evvelde elden çıkarmak lazım. Şuanda taliplerinin olduğu söyleyeyim. Bir an evvel belediyenin bunu elden çıkarması lazım. Şuanda onun kredilerini ödüyoruz. Yetmiyormuş gibi bankalardan çekilmiş krediler var. Onları ödüyoruz” dedi.
“Saray ilçesinin sadece bir tek vanası var “
Yüzünün güldüğü hiçbir ilçe görmediğini ifade eden Yaşar, “Nereye gitmişsem, oradaki ilçelerden kaynaklanmıyor. Bizim Yol Yapı Daire Başkanlığı, VASKİ, itfaiye olsun ilçelerdeki birimler içler acısı. Sarayda 60 dönümlük çok güzel bir park yapılmış. Sanırım 50-60 yıl sonrasına kadar idame eder. Hakikaten çok güzel bir park. Peki bu yapılmalımıydı? Ben olsam bu parkı yapmazdım. Bu kadar kapsamlı yapmazdım. O ilçenin ihtiyaçlarına has işte 500 bin liraya mal oldu. O ilçenin insanları buna layık değil anlamında demiyorum. Arıtma tesisi yapmamışsın, suyu rastgele dereye veriyoruz, park yapmışsınız. Saray ilçesinin sadece bir tek vanası var. Oranın ismini tek vanalı ilçe koydum. Şehir merkezinde herhangi bir caddede arıza meydana gelmesi durumunda sizin gidip bütün ilçenin suyunu kesmeniz gerekiyor. Arızayı gidermeniz için. O yüzden tek vanalı ilçe dedim. Sondajın bulunduğu alanda personel istihdamını o sondajın üzerinde bir tane yemek masası atmışlar birkaç metre kare alandan oluşan bir istihdam yapmışlar. Böyle bir durumdayız. Özalp’ta ev şeklinde tek katlı ve tavanı döşemeli bir kiralaması var İtfaiye Daire Başkanlığı’nın. İtfaiye aracı şehir merkezinde boş bekletiliyor. Çünkü itfaiye aracının muhafaza edileceği bir alan yok. Hava soğuk doldurursanız donacak. Ne olacak boş olarak bekliyor orada. Allah muhafaza bir yangın olduğunda bizim aracımız çarşı merkezinden önce dolum alanına gidecek, orada dolumunu yapacak ondan sonra da yangın mahalline gidecek” dedi.
“Çok ilginçtir ki AFAD’tan da 2 tane rapor var “
Eski ana bina ile ilgi 3 tane mahkeme kararı var. Çok ilginçtir ki AFAD’tan da 2 tane rapor var. Bir tanesinde ağır hasar, bir tanesinde de orta hasar raporu var. Birde belediye yıkım kararı alınmış. Yetmiyormuş gibi birde ihalesi yapılmış. Tam bir muamma ora. Biz belediye olarak orayı boşaltmak istediğimizde mahkemelere gidilmiş. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi iki hafta öncesinde belediyenin bu kararı ile ilgili olarak pasajın boşaltması yetkisinin İpekyolu Kaymakamlığında olduğuna dair bir karar geldi ki biz onu tebliğ ettik ve burayı boşaltın dedik. Tabiî ki biz boşaltmadan yana değiliz o ayrı bir olay. İçeride kalan 52 esnafında yürütmeyi durdurma kararı var şimdi. Bu yürütmeyi durdurma kararından dolayı biz orayı zaten boşaltma şansımız yok şuanda. Peki ne yapmak lazım bu durumda. Eğer orası gerçekten yıkılacaksa alt kattaki insanlarla ilgili bir çözüm bulmak lazım. Eğer satış kararı alınacaksa bir an evvel oranın satımı ile ilgili bir kararın alınması gerekiyor. Kültür sarayı şeklinde birde belediye meclis kararımız var. O yüzden bu süreç kekçe sağlıklı yürütülebilseydi binaya sağlıklı bir çözüm bulmuştuk” dedi.
“Sel yatağı ve çöp alanı üzerinde park yapmışız”
Özalp Devlet Hastanesinin sağ tarafındaki sel yatağında bir parkın yapıldığını ifade eden Yaşar, “Bana göre 50 bin yıl kalsa ben orada bir park yapmazdım. Kendi şahsi düşüncem bu. Sel yatağında yapılmış. Sadece o sel yatağında istinat duvarları için 2 milyon lira gibi bir para harcanmış. Üste toprak yığınları var. Resmiyete yansımayan bir milyon ki bana söylenen rakama göre bir milyon civarında da bizim araçlarımız ayriyeten çalışmış. Bu kafadan eder 3 milyon. Birde parkın kendi giderleri olacak. Yani bizim ilçelerdeki park anlayışımız gelende bu. Gevaş’a gittiğinizde Edremit’te yolun sağ tarafında gölün kenarında eski çöp alanı üzerinde park yapmışız. Allah selametlik versin. Orada 27 dönüm çöp sahasının üzerine park yaptık. Biz bütün bunları yaparken kendimiz kiralarda, orada bölük pörçük, yol yapı farklı bir yerde, VASKİ başka bir alanda, itfaiye başka bir alanda sıkıntılar var, araç problemleri var. Finans sıkıntısı var. Her tarafa para ödüyoruz ama kendimize ait bir binamız yok” dedi.
“Belediyeye 23 bin iş başvurusu var”
Belediyeye 23 bin iş başvurusunun olduğunu ifade eden yaşar, "Bu 23 bin başvurunun içerisinde valibeyin atamasından öncede müracaatlar var. Valibey atandıktan sonra 7-8 bin civarında bir başvuru oldu. Özellikle şu yayıldı toplumda. İşte bütün herkesi attılar, bir an evvel gidin iş başvurusu yapın diye. Son zamanlarda da aldığım bir kararla artık budan sonra başvuru almayın dedim. Niye, insanlar ümitleniyor. Bu kötü bir şeydir. Her dilekçe veren ben işe mutlaka girerim diye bize geliyor. Bu çok kötü bir durum. Suiistimale açık, acayip söylentiler oluyor. İnsanlar birilerini bulmaya çalışıyor. Bu yüzden artık iş başvurularını almıyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.