YEREL HABERLER - 08 Şubat 2017 Çarşamba 14:24

Göz uzmanlarından ebeveynlere uyarı

A
A
A
Göz uzmanlarından ebeveynlere uyarı

Van’da, Urartu Göz uzmanlarından Operatör Dr. Atilla Yazıcıoğlu, çocuklarda farkına varılmayan birçok göz hastalığının olduğunu belirterek, “Ebeveynlerin altıncı aydan sonra çocuklarını en az yılda bir kez göz doktoruna götürmesinde fayda vardır” dedi.
Çocuklarda göz muayenesinin önemi hakkında açıklamalarda bulunan Urartu Göz Başhekimi Operatör Dr. Atilla Yazıcıoğlu, ebeveynlere uyarılarda bulundu. Çocuklarda farkına varılmayan birçok göz hastalığının olabildiğine dikkat çeken Yazıcıoğlu, “Çocuklarda katarakt, göz tansiyonu, alerji, şaşılık ve kayma gibi durumlar olabiliyor. Bunlar arasında hipermetropi ve şaşılık gibi rahatsızlıklar, çocuk kataraktı dediğimiz rahatsızlıklara göre daha masum olmakla beraber daha sık görülmektedir. Dolayısıyla hiçbir sıkıntısı olmayan çocuklarımızı altıncı aydan sonra yılda bir sefer göz doktoruna götürmekte fayda var. Biz burada gelen çocuklarımızın hem görme keskinliklerini yani ne kadar gördüklerini hem de çocuklarda görmeyen gözü tespit ediyoruz. Çünkü herhangi bir gözü görmeyen bir çocuk, bunu ifade edemeyip diğer gözüyle sosyal hayatına devam etmektedir. Biz bu durumlarda görmeyen gözü tespit etme ve bunu aileye bildirmekle mükellefiz. Bu tür durumlarda çocuğun; tek taraflı görme bozukluklarından dolayı okul hayatı, sosyal hayatı ve ilerdeki mesleki hayatında sorun ve sıkıntı yaşamaması için gözlük, ameliyat veya takip gibi ne gerekliyse onu yapma konusunda bunu ailelere ehemmiyetle bildiriyoruz” dedi.
Erken teşhisin önemine de değinen Yazıcıoğlu, “Bizler bazı tedavi edilebilecek hastalıkları erken teşhisle tespit edip, bunun daha sonraki süreçte çocuğun hayatını etkilememesi için tedavi etmekteyiz. Bu nedenle ebeveynlere çocuklarını altıncı aydan sonra mutlaka yılda bir sefer göz doktoruna göstermelerini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası’ndan yeni yıl konseri Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bünyesinde faaliyet gösteren Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası (ASO), ’Yeni Yıl Konseri’ ile sanatseverlerle buluştu. Eskişehir Belediye Sanat ve Kültür Sarayı Opera Salonu’nda gerçekleştirilen konserde orkestrayı Şef Ozan Evrim Tunca yönetirken, gecenin solisti soprano Bengisu Yaman oldu. Eskişehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği konserde, klasik müzik repertuvarının seçkin eserleri seslendirildi. Yeni yıl temasıyla hazırlanan konser, dinleyicilere klasik müziğin farklı dönemlerinden seçilen eserlerle zengin ve coşkulu bir sanat şöleni sundu. Müzikseverler konseri uzun süre alkışladı. Konser programında Johann Strauss II’nin "Yarasa Uvertürü" ve "Pizzicato Polka", Heitor Villa-Lobos’un "Bachianas Brasileiras No. 5", Georges Bizet’nin "Ouvre ton cur" ile Pyotr Ilyich Tchaikovsky’nin "Fındıkkıran Süiti"nden "Rus Dansı" ve "Çiçek Valsi" yer aldı. Programın ikinci bölümünde ise Bizet’nin "Carmen Süiti No. 1 - Matadorlar", Gustave Charpentier’nin "Louise: Depuis le jour", Antonn Dvok’ın "Slavonic Dance No. 8", Giuseppe Verdi’nin " strano! Sempre libera", Arturo Mrquez’in "Danzon No. 2" ve Johann Strauss I’in "Radetzky Marşı" seslendirildi. Etkinliğe; Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Bülent Akdeniz ile Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Erdal Uludağ katılım sağladı.
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.