GENEL - 20 Ağustos 2018 Pazartesi 09:07

(Özel) Van’da ‘akvaryum müzesi’ kuruldu

A
A
A
(Özel) Van’da ‘akvaryum müzesi’ kuruldu

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarındaki her bir göl ve akarsularda getirilen endemik 50 tür balıktan oluşan bir ‘akvaryum müzesi’ kuruldu.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarındaki her bir göl ve akarsularda getirilen endemik 50 tür balıktan oluşan bir ‘akvaryum müzesi’ kuruldu.


Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde Amazon Nehri, Malawi ve Tanganika gölleri gibi her bir göl ve akarsuyu temsil eden 400 litrelik konsept akvaryumlarda bir müze oluşturuldu. Oluşturulan müzede; 400 litrelik akvaryumlarda balık, bitki, kum ve kaya türü ile bire bir Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarındaki göl ve akarsuları sembolize eden malzemeler kullanıldı.


Fakülte bünyesinde kurulan akvaryum müzesiyle birlikte, 100 akvaryum kapasiteli larva ve canlı yem ünitesi de oluşturuldu. Bölgedeki akvaryumculuk hobisini geliştirmek, akvaryumcuların daha kolay ve daha ekonomik balık temin etmesini sağlaması amacıyla kurulan müze, açılmak için gün sayıyor.


İHA muhabirine konuşan Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Ahmet Sepil, fakülte bünyesinde bir akvaryum müzesi oluşturmayı planladıklarını belirtti. Dünyada çeşitli akarsu ve göllerde tatlı su ortamlarında yaşayan endemik türleri çeşitli konseptli akvaryumlar ile karakterize etmeye çalıştıklarını ifade eden Sepil, “Özellikle fakültemiz bünyesinde koridorlarda ortalama 400 litrelik akvaryumlarda su kalitesi parametreleri olarak bire bir o gölleri veya akarsuları taklit etmeye çalıştık. Doğal olarak içerisindeki balıklar, bitkiler, kumlar, kayalar ve kökler gibi tamamen bulunduğu bölgeyi sembolize eden malzemeler kullanıldı” dedi.



“İçerisindeki bitkiler ve balıklarla birlikte sembolize ettik”


Endemik balık türlerinin bire bir yaşadığı ortama benzeterek sembolize etmeye çalıştıklarını dile getiren Sepil, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Afrika’da bulunan Malawi ve Tanganika gölünde yaşayan endemik türleri burada barındırmaya çalıştık. Bunun yanında çok önemli bir akarsu olan Amazon Nehri’ni burada karakterize etmeye çalıştık. Bunları içerisindeki bitkiler ve balıklarla birlikte sembolize ettik. Dolayısıyla buraya gelen ziyaretçilerimiz çeşitli bilgilendirme panolarıyla gördükleri akvaryumlarda Amazon Nehri’nin herhangi bir kolunu veya Malawi Gölü’nü veya Güney Amerika’daki çeşitli balık türlerini bire bir yaşadığı ortama benzeterek taklit etmeye çalıştık ve ziyaretçilerin bunu görmesini istedik.”



“Büyütülen balıklar satışa sunulacak”


100 adet akvaryumda üretilen tatlı su balıkları yetiştirip, fakülte bünyesinde satışını planladıklarını açıklayan Sepil, “Fakültemiz bünyesinde yaklaşık 70 akvaryumluk bir anaç ünitesi de oluşturduk. Bu akvaryumdaki 50 türün üretimini hedefledik. Bununla birlikte ilerleyen dönemlerde larva ve canlı yem ünitesi kurmayı planlıyoruz. Larva ünitesi kısmen bitmeye yakın. Burada 100 adet akvaryumda ürettiğimiz tatlı su balıklarını büyütüp, fakültemiz bünyesinde satışını planlıyoruz” diye konuştu.



“Van Gölü Havzası konsept akvaryum”


Van Gölü Havzası balık türlerini bir akvaryumda buluşturmayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Sepil, şunları kaydetti:


“Van Gölü’ne dalıp da suyun içerisindeki inci kefali balıklarını göremeyenler olur. Bizlerde akvaryumda ziyaretçilere sunmak adına burada yaşayan çeşitli kabuklu türlerini ve akarsuda yaşayan türlerin hepsini bir akvaryumda toplayıp ‘Van Gölü Havzası Balıkları’ diye bir konsept akvaryum oluşturmayı da planlıyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.