YEREL HABERLER - 18 Temmuz 2017 Salı 16:05

Prof. Dr. Battal: “Siber güvenlik, sınır güvenliği kadar önemlidir”

A
A
A
Prof. Dr. Battal: “Siber güvenlik, sınır güvenliği kadar önemlidir”

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Rektörü Prof.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, günümüzde siber güvenliğin sınır güvenliği kadar önemli olduğunu söyledi.


YYÜ ev sahipliğinde Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından düzenlenen ‘Siber Güvenlik Yaz Kampı’ başladı. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) farklı üniversitelerinde 3 bin civarında öğrencinin başvurduğu kampa, online sınavla belirlenen 25 öğrenci katıldı. 7 gün devam edecek olan kampta öğrencilere hacking, zafiyet tarama, zararlı yazılım analizi, mobil güvenlik, DDOS saldırılarına karşı doğru savunma, siber istihbarat, siber suçlarla mücadele gibi birçok konuda üst düzey eğitim verilirken, eğitici ve öğretici siber savaş oyunları sayesinde de öğrencilerin takım çalışması yetenekleri ölçülecek. Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde başlayan kampta öğrencileri ziyaret eden Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, günümüzde siber güvenliğin sınır güvenliği kadar önemli olduğunu ifade ederek, “Şu anda dünyada belki insanlar farkında değil ama siber güvenlik sınır güvenliği kadar önemli hale geldi. Son dönemde sessizce ama ciddi bir şekilde tartışılan bir konu var. Rusya ile ABD arasında yapılan seçimlere müdahale edilip edilmediği konusu. Bu sizlerin alacağınız eğitim alanıyla da yakından ilgilidir. Ülkeler artık çok farklı amaçlar doğrultusunda siber güvenlikle ilgili açıklarını buldukları zaman birbirleri üzerinde farklı hesaplar yapabiliyor ve dünyayı farklı şekillerle idare etme çalışıyorlar” dedi.



“4 kategoride 7 gün eğitim verilecek”


Burada 4 farklı kategoride 7 günlük eğitim verileceğini ifade eden Rektör Battal, eğitimin ardından uluslararası geçerliliği olan sertifika verileceğini belirterek, gençlere kentin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerine tanık olacaklarını ifade etti.


YYÜ Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eray Çelik de, buradaki öğrencilerin 3 bin öğrenci arasında seçildiklerini ifade ederek, buradaki en önemli kriterlerinin temel bilgi teknoloji okuryazarlığı ve gelecek kurgusu siber güvenlik uzmanı olma konusu olduğuna dikkat çekti. Çelik, “Bu eğitimin temel amacı hem bizlerin kendi güvenliği hem de kamudaki bu güvenliğin sağlanması açısından ülkemizde nitelikli insan gücü havuzuna katkı sunmaktır. 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasında bunun ne kadar önemli olduğunu da gördük. Burada ülkesine yürekten bağlı siber güvenlik uzmanları yetiştirmek ana hedefimiz. Öğrencilerimiz buradaki eğitimin ardından farklı alanlarda uzmanlaşmış olacaklar. Aldıkları sertifikaların uluslar arası bir geçerliliği olacak. Ayrıca Kıbrıs’tan, Çanakkale’den İzmir’den öğrencilerimiz var. İlk defa bölgemizde bir üniversitede bu kamp düzenleniyor” diye konuştu.


Van TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Karaman da, öğrencilerden Van’ın güzelliklerini gittikleri yerlerde anlatmalarını istedi.


Özellikle gelişmiş ülkelerin siber güvenlik konusuna ciddi maliyetler yapıldığından ve siber güvenlik orduları kurulduğundan söz eden Bilgi Güvenliği Akademisi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Uçar da, siber alanın bazen ülkelerin bazen de şirketlerin kaderlerini değiştirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:


“Küresel çapta yapılan siber saldırılara birçok kez Türkiye gibi kritik öneme sahip ülkeler de nasibini almaktadır. 15 Temmuz gibi darbe girişimleri de gösterdi ki aslında topla tüfekle yapılamayacak kadar, bir ülkeye siber saldırı ile zarar verilebiliyor. Düşmanlarınız fiziksel olarak yok etme ya da gözlemleme, önlemini alma günümüz dünyasında kolaydır. Ama sanal bir şeye karşı önlem almak ve onun etkilerini gözlemlemek çok zordur. Bu anlamda yeni mühendislerin yetişmesi aykırı düşünme kapasitesi olan ve bunu da iyi işlerde kullanabilecek uzmanlara ihtiyaç var. Bu kampın varlığı ve hedefi de budur.”


Kıbrıs Üniversitesinden gelen Ömür Konlu, burada alacakları eğitimlerle kendilerini siber güvenlik konusunda geliştireceklerini söyledi.


Muş Alparslan Üniversitesinden kampa katılan Öznur Karacan da, burada üst düzey bir eğitim aldıklarını ve burada olmaktan mutlu olduğunu ifade etti.


Kampa Van Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkanı Vekili Atıf Çiçekli, VAN TSO, Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED), Genç MÜSİAD, Öncü (DNS Firewall) ve Best Van Turizm de destek veriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.