YEREL HABERLER - 12 Ocak 2017 Perşembe 15:55

Urartu Göz Merkezinde ‘No Touch’ dönemi

A
A
A
Urartu Göz Merkezinde ‘No Touch’ dönemi

Türkiye’de A sınıfı hizmet sunan 12 göz merkezden biri olan Urartu Göz Merkezinde, ‘No Touch Laser’ teknolojisi ile göze dokunmadan ameliyat imkânı sunuluyor.
Açıklamalarda bulunan Urartu Göz Merkezi Başhekimi Op. Dr. Atilla Yazıcıoğlu; Excimer Laserde gelinen son nokta olan ‘No Touch Laser’ teknolojisi ile saniyeler içerisinde hiç bıçak kullanılmadan tamamen laser ışınlarıyla göz tedavisi yaptıklarını söyledi. Türkçede ‘göze dokunmadan tedavi’ anlamına gelen ‘No Touch Laser’ teknolojisini Urartu Göz Merkezinde kullandıklarını belirten Dr. Yazıcıoğlu, “Excimer Laser cerrahisinin bir çeşidi olan ‘No Touch Laser’ tedavisinin klasik diğer tedavilerden farkı, bıçak veya alkol kullanılmamasıdır. Diğer yöntemlerde gözün kornea dediğimiz dış zarı bir bıçak yardımıyla kesilerek ve kesilen doku kaldırılarak altına laser tedavisi uygulanıyor. Dolayısıyla burada bıçakla dokuya müdahale söz konusudur. Ancak trans PRK ya da ‘No Touch’ denilen ve Türkiye’de belirli sayıda merkezde uygulanabilen, bu yöntemle yaklaşık 40-50 saniye süren bir işlemle hiç bıçak kullanılmadan tamamen laser ışınları kullanılarak bu ameliyat yapılmaktadır” dedi.

“İnce kornealarda daha az riskle bu işlem yapılmaktadır”
Bu ameliyatın diğer yöntemlerinden en büyük farkının, hastaların daha az travma yaşadıklarını aktaran Yazıcıoğlu, “Çünkü bazı ince kornealarda lasik ya da intralase lasik yöntemi, ektazi denilen bazı risklere yol açabilmektedir. Ayrıca retinanın arkasındaki yırtıklara yol açabiliyor. Ancak, bu yöntemde bu riskler hemen hemen yok gibidir. Daha ince kornealarda daha az riskle bu işlem yapılamaktadır” diye konuştu.
‘No Touch Laser’ yöntemi ile bir ameliyatın yaklaşık olarak 30 ile 50 saniye sürdüğünü ifade eden Yazıcıoğlu, “Kliniğimizde bizler bu işlemi damlalı bir şekilde yapmaktayız. Hastamıza ameliyat öncesi bir damla damlatıyoruz. Bu hastamızın gözlerinde yaklaşık olarak 4-5 dakika kadar uyuşmasını sağlıyor. Bu işlem zaten ortalama 30 ile 50 saniye arasında sürdüğü için bu süre bizlere yetmektedir. Hastalarımız ameliyat anında hiçbir şey hissetmiyor. Sadece arada yanıp sönen kırmızı bir ışığa bakarak bu işlem yapılıyor. Ameliyat sonrasında ise hastalarımız yaklaşık 2 gün kadar batma ağrı hissedebiliyorlar. Daha sonra sosyal yaşantılarına devam edebiliyorlar.”
Laser cerrahisinde en güvenli ve en pratik yöntemlerden biri olan ‘No Touch Laser’ teknolojisini Van’a getirdiklerini söyleyen Dr. Yazıcıoğlu, “Bizler bu yöntemi yüzlerce hastamıza uyguladık. Son derece tatmin edici sonuçlar aldık. Bunları web sitemizde de takip edebilirsiniz. Dolayısıyla artık Van olarak Türkiye’de az sayıdaki merkezde uygulanan bu teknolojiyi burada uygulamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Burada 16 yıllık tecrübemiz, 6 uzman hekimimiz, 30 personelimiz ve son teknolojik cihazlarımızla hizmet vermekteyiz” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.