YEREL HABERLER - 03 Şubat 2017 Cuma 10:46

Uzmanından ‘diyabetik retinopati’ uyarısı

A
A
A
Uzmanından ‘diyabetik retinopati’ uyarısı

Van’da Urartu Göz Uzmanı Operatör Dr. Özgür Bülent Timuçin, diyabetik retinopati tedavisinde tek başına göz içi enjeksiyon uygulamasının kesinlikle lazer tedavisinin yerini tutmadığını ve lazer tedavisine alternatif olmadığını söyledi.
Açıklamalarda bulunan Urartu Göz Uzmanı Operatör Dr. Özgür Bülent Timuçin, “diyabetik retinopati” hastalığının diyabet hastalarında sık karşılaşılan bir göz sorunu olduğunu söyledi. Dr. Özgür Bülent Timuçin, “Hastanemizde diyabetik retinopati tedavisinde lazer ve göz içi enjeksiyon tedavileri uygulamaktayız. Lazer tedavisini ayakta yapıyoruz. Hastanın hastaneye yatması gerekmiyor. İşlem 10-15 dakika sürüyor. İşlem genellikle ağrılı değil, fakat tamamen konforlu olduğu da söylenemez. Ağrının fazla olduğu durumlarda ağrı kesici enjeksiyonlar ile işlem rahatlıkla devam ettiriliyor” dedi.
Hastaların sıklıkla merak ettiği bir konunun ise lazer sonrası görme fonksiyonunun düzelip düzelmeyeceği olduğunu dile getiren Dr. Özgür Bülent Timuçin, “Bozulmuş retina alanlarının lazer ile kurutulmasıyla işlemin uygulandığı alanlarda kapanma beklenir. Lazer uygulanan bozulmuş alanlar işlevlerini tamamen yitirirler. Gece görme, etraf görme ve renkli görme gibi görme yetileri değişik düzeylerde etkilenir. Örneğin araba kullanmak mümkün olmayabilir. Ancak tedavide ana amaç daha iyi bir görme düzeyine ulaşmak değildir. Öncelikli amaç, mevcut görme yeteneğini korumaktır. Sonuçta diyabetik retinopati tedavisinde risksiz bir yöntem maalesef mevcut değildir. Lazer tedavisi olmanın risklerinin tedaviyi olmamanın risklerinden çok daha az olduğunu belirtmeliyiz. Son yıllarda diyabetik retinopati tedavisinde göz içine enjekte edilen ilaçlar kullanmaya başladık. Diyabetik retinopatinin tedavisinde lazer ile birlikte göz içi enjeksiyon uygulamalarının tek başına lazer tedavisinden daha iyi sonuç verdiğini görüyoruz. Ancak diyabetik retinopati tedavisinde tek başına göz içi enjeksiyon uygulaması, kesinlikle lazer tedavisinin yerini tutmamakta ve lazer tedavisine alternatif değildir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargılanan eski DHMİ Daire Başkanı Acar: "Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) eski daire başkanı Mehmet Cemil Acar, ‘rüşvet’ ve ‘yolsuzluk’ suçlaması ile yargılandığı davada, "Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" dedi. Ankara 89. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Cemil Acar bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Acar’ın eski eşi tutuksuz sanık Çağla Acar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme hakimi, dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından sanık Acar’a söz verdi. Sanık Acar, "Hiçbir çekincem olmadan 20 yıllık banka hesaplarımın incelemesini istedim. 28 yıl boyunca onur ve şerefimle devlete hizmet ettim, birçok projede görev aldım. Hakkımda en ufak bir soruşturma olmadı. Ben emekli olduktan sonra bu soruşturma yapıldı. Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak. Babamın fabrikası yüzünden bana bir linç yürütülüyor. Şerefim, haysiyetim zan altında bırakıldı" dedi. Avukat ve sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Cemil Acar’ın tutukluluk halinin devamına, Acar’ın eski eşi Çağla Acar hakkındaki mevcut adli kontrolün ise devamına hükmetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Ocak 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar’ın evinde yapılan aramada Acar’a ait kasada 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro bulunmuştu. Soruşturma sürecinde Acar’ın bürokratken çok sayıda gayrimenkul edindiği de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından tespit edilmişti.