YEREL HABERLER - 10 Ağustos 2016 Çarşamba 10:15

Uzmanlardan ailelere ‘şaşılık’ uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan ailelere ‘şaşılık’ uyarısı

Van Urartu Göz Merkezi uzmanları, şaşılık konusunda fark edilmeyen gizli kaymaların da olabildiğine dikkat çekerek ailelere uyarıda bulundular.
Van Urartu Göz Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Özgür Bülent Timuçin, şaşılık konusunda bölge insanının yetersiz kaldığını belirterek, ailelere uyarılarda bulundu. Şaşılığın gözlerden bir tanesinin tam karşıya bakarken ötekinin aynı istikamete bakamama durumu olduğunu belirten Timuçin, gözlerin sağa sola, yukarı aşağı ve köşelere bakmasını sağlayan 12 adet göz dışı kasların olduğunu söyledi. Her bir kasta veya birçoğunda ortaya çıkan sorunların şaşılıkla sonuçlandığını ifade eden Timuçin, şaşılık olgularına yaklaşımın göz hareketleri ve kas fonksiyonları açısından yüzlerce ihtimali bir arada değerlendirip sorunun kaynağını bulmayı ve soruna uygun tedaviyi seçebilmeyi gerektirdiğini kaydetti. Gözlerde dışarıdan bakıldığında rahatlıkla tanınabilecek kaymalar olduğu gibi, fark edilmeyen gizli kaymalar da olabildiğine dikkat çeken Timuçin, “Aileler çocuklarının gözlerindeki kaymalar ile ilgili en küçük şüphenin üzerine gitmelidirler. Şaşılık hastalığının tedavisinde en önemli unsur hastalığın erken tanınmasıdır. Şaşılık nedenleri farklılık göstermektedir. Tek bir sebep elbette yoktur. Kayma durumu her iki gözde veya tek gözde olabilir. Ancak erişkinlerde ortaya çıkan kayma ile çocukluk döneminde ortaya çıkan kaymalar arasında sebepleri açısından önemli farklılıklar vardır. Erişkin bir hastada aniden ortaya çıkan bir kayma, ön planda göz dışı sebepleri düşündürmelidir” dedi.
Bölgede en sık rastladığı durumun, şaşılık tedavisinin yetersiz yapılması olduğuna vurgu yapan Timuçin, “Aileler eğitim, ekonomik, kültürel veya daha birçok sebepten dolayı şaşılığı bulunan çocuklarının tedavisini yaptıramıyorlar. Örneğin aile bir şekilde göz doktoruna ulaşmış olsa bile hastalığın tedavisinin, içine ailenin de aktif olarak katıldığı uzun süreçli bir ekip çalışması olduğunun farkında olmuyor. Çocuğa evde görme eksersizleri yaptırmak, çocuğu gözlüğe alıştırmak gibi ailenin de tedavinin bir parçası olması söz konusu. Ekip çalışmasındaki kopmalar ise tedavinin başarısız olması ile sonuçlanıyor. En büyük başarısızlığımız ise çocuğun görme keskinliğini ilk 7-10 yaş içinde düzeltemediğimiz durumlar. Ailelere hekim olarak belki en fazla yaptığım tembih, kontrollerine düzenli gelmeleri ve muayene bilgilerini mutlaka yanlarında taşımaları gerektiği olmuştur. Son olarak şunu söyleyebilirim. Aileler şaşılığı bulunan çocuklar için endişelenmeliler. Ancak bu endişe sadece tembellik riski açısından anlayışla kabul edilir. Tembellik ise ihmal edilmediği ve tedavi için geç kalınmadığı müddetçe düzeltilebilecek bir durumdur. Kalın gözlük kullanmak veya estetik olarak kötü görünüm gibi sorunlar endişeye değecek sorunlar olmayıp tedavileri mümkündür” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.