YEREL HABERLER - 10 Haziran 2016 Cuma 09:50

Uzmanlardan Göz Damlası Uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan Göz Damlası Uyarısı

Urartu Göz Merkezi uzmanları, göz damlasının orucu bozmadığını belirterek, vatandaşların bu konudaki tereddütlerinin yersiz olduğunu söylediler.
Her yıl Ramazan ayı ile birlikte özellikle göz rahatsızlığı olan vatandaşların, bu sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Urartu Göz Merkezi Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Operatör Dr. Baran Bari İlhan, Diyanet Başkanlığı’nın da göz damlasının orucu bozmadığı yönündeki açıklamalarının olduğunu ifade ederek, “İşin bilimsel açıklamasına baktığımızda göze damlatılan bir damla 50 mikronlitre oluyor. Göze damlatılan damlanın kan dolaşımına katılması ve burun yolu ile mideye ulaşması miktar olarak bile çok mümkün bir şey değil. Özellikle Ramazan döneminde bazı hastalarımız tedirgin olup tedavilerini aksatabiliyor. Özellikle göz tansiyonu hastalarının devamlı ilaç kullanması gerekir. Bunu yapmadığı zaman ciddi göz hastalıkları problemleri çıkabiliyor. Bu nedenle hastalarımızın Ramazan ayında tedavilerini aksatmamaları gerekir. Bu konuda hastalarımızın gereken özeni göstermelerini istiyoruz. Bizim hastalarımıza önerimiz, gözyaşı kesesi dediğimiz bölgeye damla damlatırken başlarını arkaya atıp 5 dakika beklemeleridir” dedi.
Urartu Göz Merkezi Operatör Dr. Ali Kutlay Tufan ise, her sene Ramazan ayında bu konu ile karşılaştıklarını belirterek, “Özellikle bu konudaki yetkililere defalarca kez soruldu ve hepsinde de verilen cevap, göz damlalarının orucu bozmadığı yönünde oldu. Nasıl ki Ramazan ayında, yağmurda yürürken ıslanıp gözümüze su kaçıyorsa veya yüzümüzü yıkayabiliyorsak ve bu orucu bozmuyorsa; onlardan çok daha az olarak damlattığımız damlalar hiçbir şekilde vücudumuza geçmiyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Diyanet Başkanlığı tarafından da göz damlalarının orucu bozmadığı yönünde açıklamalarda bulunulmuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Memişoğlu, yurt dışından Türkiye’ye dönen hekim sayısının 249 olduğunu ve bunların sağlık sistemine yeniden başladığını söyledi. Memişoğlu, "943 hastanemiz, 8 bin 300 aile sağlığı merkezimiz, bin 237 laboratuvarımız, 973 toplum sağlığı merkezimiz, 137 ağız ve diş sağlığı merkezimiz, 327 sağlıklı hayat merkezimiz, 592 diyaliz merkezimiz ve 191 ruh sağlığı merkezimiz toplumun her noktasına ulaşan güçlü bir sağlık altyapımızı biliyorsunuz. Son 23 yılda mevcut hastanelerimizin yüzde 80’ini yeniledik veya yeniden yaptık. Birinci basamak sağlık hizmetlerini toplum sağlığının temel direği olarak çok daha güçlü bir yapıyla sunuyoruz. Aile sağlığı merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programımız kapsamında toplam sağlık tesisimiz bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Memişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "435 sağlık tesisinin 165 inşaat çalışmaları devam ediyor. 234 proje ve arsa aşamasındayken 36’sı ihale aşamasına gelmiştir. 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerimizde sağlık hizmetlerini sürdürmenin yanında bölgenin yeniden ayağa kalkması için kalıcı sağlık altyapı yatırımlarını da hızlandırdık. Toplam 40.8 milyar liralık yatırım yaptık ve 109 sağlık tesisini tamamladık. Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır." Şehir hastanelerinin yalnızca yatak sayılarla değil yüksek teknolojiye sahip altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş yoğun bakım kapasiteleriyle öne çıktığını belirten Memişoğlu, "Her biri birer sağlık kampüsü olarak planlanan bu tesisler dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer almakta ve Türkiye’nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil etmektedirler. Bu büyük yatırımları hayata geçirirken kamu özel eş birliği modeli sağlık altyapısında sürdürülebilir yatırımı ve yüksek hizmet kalitesinin önemli bir aracı olmuştur. Önümüzdeki dönemde de vatandaşımıza doğrudan fayda sağlayan kamu kaynaklarımızı en etkin biçimde kullanan farklı finansman modellerini değerlendirmeye devam edeceğiz. Vatan taşımıza hangisi daha fazla katkı sunuyorsa biz bu yöntemi hayata geçirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. Memişoğlu, bebek ölümlerine ilişkin de bilgi vererek, "2002 yılında bin canlı doğumda 31.5 olan bebek ölüm hızını 2024 yılında 8.4’e kadar düşürdük. Sayın Emine Erdoğan hanımefendilerin himayelerinde 2024 tarihinde başlattığı normal doğum eylem planının neticesinde primer sezaryen oranını ilk kez düşürdük. Primer sezaryen oranı sadece son bir yılda yüzde bir düşüş sağladık. Ayrıca 3 bin 400 koordinatör eve ve bin 524 gebe okuluyla anne adaylarını bilinçli şekilde doğuma hazırlıyoruz. Gebenin hamilelik ve doğum sürecinde öğreneceği, bilgileneceği annelik yolculuğu mobil uygulamasını hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
Kayseri Joao Pereira: "Daha iyi sonuçlar almamız gerekiyordu" Alanyaspor Teknik Direktörü Joao Pereira, Kayserispor maçının ardından, "Daha iyi sonuçlar almamız gerekiyordu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Corendon Alanyaspor deplasmanda Kayserispor ile 0-0 berabere kaldı. Maç sonrası basın toplantısında konuşan Alanyaspor Teknik Direktörü Joao Pereira, "Geçen haftayla aynı şeyleri söyleyeceğim. Yine biz çok iyi oynadık. Yine oyunu biz kontrol ettik. Daha çok net pozisyona girdik. Kaleye 11 tane şutumuz var ama yine gol bulamadık. Bütün maç boyunca biz baskılı oynadık. İlk 20 dakikada belki 3 tane gol atabilirdik. Rakibimize maç boyunca sadece 1 tane pozisyon verdik. Bu kadar şans yakalamamıza ve bu kadar baskılı oynamamıza rağmen buradan 1 puanla ayrılıyoruz. Bu bizim için çok can sıkıcı bir durum. Ligin ilk yarısının sonuna geldik ve neredeyse ilk yarıda 10 maçta biz rakiplerimize karşı üstün oynadık. 18 puanımız var. Bizim 18 puandan daha fazlasını hak ettiğimizi düşünüyorum. Daha iyi sonuçlar almamız gerekiyordu. Ben hiçbir zaman hakemlerle alakalı bahane uydurmuyorum. Yine bahane bulmayacağım. Türk futbolunun gelişmesini istiyorsak, zamana oynamamamız gerekiyor. Maçın 10’uncu dakikasından itibaren rakip oyunu yerde oynamaya başladı. Maç boyunca birçok kez zamana oynandı. Maçın sonuna geldiğimizde de sadece 5 dakika eklendi. Biz maça taraftar gelmiyor diye şikayet ediyoruz. Bu şekilde oynarsak tabii ki gelmezler" ifadelerini kullandı.