GENEL - 24 Kasım 2017 Cuma 16:17

YYÜ’de "Van’ın Kentsel Fotoğrafı" söyleşisi

A
A
A
YYÜ’de "Van’ın Kentsel Fotoğrafı" söyleşisi

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Konyar tarafından "19. Yüzyılda Van’ın Kentsel Fotoğrafı" konulu bir söyleşi gerçekleştirildi.


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünün "Van Kent Söyleşileri" programı kapsamında YYÜ Cengiz Andiç Kültür Merkezinde bir program düzenlendi. Programda açılış konuşmasını yapan Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suat Parin, “Nasıl bir kentte yaşıyoruz, nasıl bir kentte yaşamaya devam edeceğiz sorularının cevabını kentin biraz geçmişini irdelemekle bulabiliriz” dedi.


Bölümdeki arkadaşları ve öğrencilerle Van kent söyleşileri adı altında bir etkinlik düzenlediklerini söyleyen Doç. Dr. Parin, ilk etkinliği Doç. Dr. Erkan Konyar’la başlattıklarını kaydetti. Amaçlarının Van’ı tartışmak, Van’ı sürekli gündemde tutmak ve bir hafıza oluşturmak olduğuna dikkat çeken Parin, “Bununla beraber 8 tane daha söyleşimiz var. Kendi alanında Van üzerine çalışmalar yapan hocalarımız ile bunları sürdürmeye devam edeceğiz. Bu projeyi destekleyen Bilimsel Araştırmalar Projeleri Başkanlığına ve bu işin mutfağında çalışan sosyoloji topluluğu öğrencilerine tek tek teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan ise, programın çok önemli olduğuna değinerek, “Kentlerde aynı insanlar gibidir. Bu son dönemde siz nasıl ki arkadaşlarınızı, dostlarınızı tanımadığınız müddetçe kendinizi tanıyamıyorsanız, şehri tanımadan da bir yere varamazsınız. Aslında sizin kültürünüze, sizin yaşantınıza yön veren, renk veren, sizi cisimlendiren ve anlamlandıran en önemli unsurlardan biri de kentinizdir. Siz nasıl arkadaşlarınızı, dostlarınızı yalnız bırakmıyorsanız, kentinizi de yalnız bırakmamalısınız. Bugünkü program bu anlamda önemlidir. Başta Suat Hocama, sunumuyla bizlere eşlik ettiği için Erkan Hocama ve bu projeye gönül veren sosyoloji bölümüne teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.


Daha sonra kürsüye çıkan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Konyar, Van’ın çok kapsamlı ve önemli bir kent olduğunu söyledi. Van’ın yaklaşık 7 bin yıllık bir süreçte oluşmuş bir kent olduğunu ifade eden Doç. Dr. Konyar, böylesi bir tarihi sürecin üzerinde yaşadıklarını belirtti. Kentleri yaşayan organizmalara benzeten Konyar, şunları söyledi:


“Bizde zararlı bakteriler gibiyiz. İnsanlar sürekli o dokuya zarar veren unsurlar. Eski Van’ın talihsizliği, belki şansı yüzyılın başında terk edilmiş olması. Terk edilmiş olmak aslında kentsel süreçte yeni kent oluşumlarında, o eski kentsel dokuya zarar vermememize neden oldu. En azından bu şekilde 12-13. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan süreçte bir kentin hikayesini okuyabiliyoruz. Bu aslında Anadolu’da çok az kente nasip olmuş bir durumdur. İstanbul örneğinden yola çıkarsak, o eski dokudan çok az şey bulabilirsiniz. Belki Van kenti şu anda eski Van üzerinde yükselmiş olsaydı, eski Van’a dair çok az şey bize ulaşmış olurdu. Bu bağlamda Van’ın 7 bin yıllık kent tarihi birçok kente nasip olmaz. Bunun maddi kültür varlıklarını mutlaka gezin.”


Konyar, sunumunun ardından öğrencilerin ve akademisyenlerin sorularını cevaplandırdıktan sonra program sona erdi.


Söyleşiye Van Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Zeki Duman, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.