GENEL - 26 Nisan 2010 Pazartesi 15:00

Greenpeace'den gemide basın toplantısı

A
A
A
Greenpeace'den gemide basın toplantısı

Greenpeace üyeleri ve Sinoplu nükleer karşıtları, Sinop İskelesi'nde demirleyen Rainbow Warrior Gemisi'nin güvertesinde, Çernobil faciasının yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.

SERHAT ÖZŞAHİN -SİNOP

Greenpeace üyeleri ve Sinoplu çevreciler, 'Nükleersiz bir Türkiye' sloganıyla Sinop'a gelen bayrak gemisi Rainbow Warrior'un güvertesinde. Yapılan açıklamalarda nükleer, termik ve hidroelektrik santrallerin zararlarına değinildi. Açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklimi ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Koral Diker ise Karadeniz bölgesinin hala Çernobillin etkilerini yaşadığını ifade ederek, "Nükleer santrallerin dedikodusu bile Sinop ve Akkuyu'ya zarar veriyor. Gerekli olan koşul hazır olmasına rağmen kirli enerji politikaları yüzünden bu bölgeler gelişemiyor" dedi. 

Toplantıda gemi hakkında bilgi veren Kaptan Derek Nicholls, Rainbow Warrior'ın, Greenpeace'in üç gemisinden biri ve bayrak gemisi olduğunu belirterek, "Fransız gizli servis ajanları tarafından ilk gemimiz batırılmıştı. 1985'te batırılan ilk Rainbow Warrior'ın arkasından devreye alınmıştır. Her ne kadar Greenpeace'nin gemisini batırsalar da başarılı olamadılar ve durduramadılar. Gemimiz hem nükleer silah denemeleri ile ilgili kampanyalara katılmaya devam etti hem de farklı kampanyalarda çalıştı. Bizler Sinop'taki yerel mücadeleyi desteklemek için geldik. Bu mücadelenin başarılı olacağına inanıyorum. Bu gün dünya için önemli bir gün. Çernobil faciasının yıl dönümünde burada olmak da ayrı bir önem taşıyor" diye konuştu. 

Sinop Çevre Platformu adına açıklama yapan Metin Gürbüz de konuşmasında, kendilerine destek veren Greenpeace üyelerine teşekkür etti. Gürbüz, bundan sonraki Çernobil'in yıl dönümlerinde Greenpeace'nin kendilerine destek vereceğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.