POLİTİKA - 08 Şubat 2012 Çarşamba 21:17

DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU ABD`YE GİTTİ (2)

A
A
A
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU ABD`YE GİTTİ (2)

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda yeni bir girişim başlatması söylemiyle ilgili, "Birleşmiş Milletler’de bu konu tekrar ele alınır, bu durum konusunda gerçek bir karar tasarısı kabul edilir. O olmuyorsa biz başka zemin oluşturur, o zeminlerde de bunları konuşuruz. Ama sessiz kalmayız’’ dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Amerika Birleşik Devletleri ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, Türk-Amerikan ilişkilerinin hem ikili, bölgesel hem de küresel bağlamda son derece kapsamlı bir gündeme sahip olduğunu hatırlatarak, karşılıklı mutabakat çerçevesinde yılda 1 kez karşılıklı ziyaretlerin yapıldığını kaydetti. Uluslararası alanda çok büyük gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, Washington’da temaslarda bulunacağını söyledi. Davutoğlu, yarın
kongrenin tüm kanatlarıyla temaslarının olacağını belirten Davutoğlu, Cuma günü düşünce kuruluşlarında konuşmalarının bulunduğunu ifade etti. Vatandaşlarla, sivil toplum kuruluşları ile görüşeceğini kaydeden Davutoğlu, Pazartesi ise ABD Dışişleri Bakanı Clinton ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Thomas Donilon ile görüşeceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın Suriye konusunda yeni bir girişim başlatması söylemiyle ilgili soru soran gazeteciye Davutoğlu, Suriye ile ilgili konularla yakından ilgilendiklerini ortaya koyarak, Suriye’de barışçıl bir dönüşüm sürecinin yaşanması için ikili temaslarda bulunduklarını kaydetti. Davutoğlu, kendisinin de en son Ağustos ayında Suriye’yi ziyaret ettiğini hatırlatarak, Suriye yönetiminin kendi halkıyla çatışma yolunu tercih ettiğini belirtti.
Davutoğlu, Arap Ligi girişimlerinden de bahsederek, Arap Ligi’nin istenen başarıya ulaşamayınca Birleşmiş Milletler’e gittiğini söyledi. Davutoğlu, ’’Türkiye’nin de desteklediği, hiç bir yabancı müdahaleyi yaptırım zikredilmeyen, bu anlamda esnek bir karar tasarısı, bir çağrı içeren karar tasarısı, uluslararası kesimin büyük desteğini almasına rağmen 2 ülkenin vetosuna takılması sebebiyle Birleşmiş Milletler’de de bir tıkanma yaşandı. Ama Suriye’de kan akmaya devam etti. Birleşmiş Milletler’de oylama
yapıldığı gün ve sonrasında Humus’ta yaşananlar herhalde herkesin uykularını kaçırması gereken gelişmeler. Biz Birleşmiş Milletler süreci tıkandı diye yerimizde oturup, akan kanı seyredemezdik. O andan itibaren gerek bölgemizde gerekse küresel aktörlerle temaslarımızı yoğun şekilde sürdürdük’’ ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, isteyen herkesle görüştüklerini ifade ederek, "İstiyoruz ki, insani bir trajedi haline dönüşen bu sorun çerçevesinde ortak bir mutabakat zemini oluşturalım. Bu mutabakat zemininde konuya Birleşmiş Milletler dışında kapsayıcı platform içinde arayalım. Esas çabamız budur. Bunun için biz, girişimlerimizi önümüzdeki günlerde de sürdüreceğiz’’ dedi. Arap Ligi ile birlikte uluslararası bir girişimi devreye sokacaklarının altını çizen Davutoğlu, ’’Bu konuda kararlıyız. Hiç bir şekilde bu akan kana
seyirci kalmayız’’ dedi.
Kilis’te 10 bin kişilik bir konteyner kent konusunda Davutoğlu, Suriye’den gelen vatandaşlar için Kilis’te çalışma yürütüldüğünü söyledi. Davutoğlu, Suriye vatandaşlarının daha iyi şartlarda barınmaları için her türlü çabayı göstereceklerini ifade ederek, "Türkiye güçlü bir devlet geleneğine sahip bir ülkedir. Bu devlet geleneğinin belki de asli unsurlarından bir tanesi de bize sığınanların etnik, mezhebi kimliklerine bakmaksızın her zaman kucak açmamızdır. bu bizim devlet olmamızın, bu tarihe,
coğrafyaya ait olmamızın doğal sonucudur" diye konuştu.
11 İranlı’nın kurtarılması konusunda Davutoğlu, ’’İran Dışişleri Bakanı Salihi hem telefonla hem de yazılı bir mesajla bu konuda yardımımızı talep etmişti. Bizde elimizdeki bütün imkanları kullanarak, İranlı komşularımızın ülkemize intikalini sağladık. Şu anda Hatay’dalar. İnşallah yakın zamanda da onları İran’a, ailelerine kavuşturacağız’’ şeklinde konuştu. Libya’da karışıklık başladığında 65 ülkeden 10 bini aşkın insanı ülkelerine kavuşturduklarını söyleye Davutoğlu, bunu insani bir konu olarak
gördüklerini söyledi.
Suriye’ye askeri müdahale olasılığı ile ilgili soru soran gazeteciye Davutoğlu, son 1 yıl içinde en barışçıl katkıyı yapan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı. Davutoğlu, "Biz bir tek kardeşimizin dahi burnunun kanamasına, hele hele bölgeye dışarıdan müdahale olmasına ilkesel olarak karşıyız. Bunun olmaması için hep çaba sarf ettik. Suriye’de bir zulüm söz konusu olduğunda da, bir baskı söz konusu olduğunda da, kadınların, çocukların hukukunu korumak da bizim görevimizdir. Bu insani bir görevimizdir,
komşuluk hukukunun gereğidir’’ diye konuştu.
"49 Türk istihbarat subayının Suriye’de yakalandığı ve serbest bırakılmaları için müzakerelerin sürdüğü" iddiasına ilişkin Davutoğlu, böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Davutoğlu, "Bu tür psikolojik operasyonların yürütüldüğü dönemde, kamuoyumuzu son derece hassas olmaya davet ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hangi yöntemi, ne zaman kullanacağını, bilecek kadar tecrübeli bir geleneğe sahiptir" dedi.
Suriye’de yeni bir diplomatik girişim konusunda uluslararası bir konferansın düzenlenmesi için tarihin belirlenip belirlenmediği sorusuna ise Davutoğlu, "Bu istişareleri sürdürüyoruz. Eğer Birleşmiş Milletler üzerine düşeni yapmıyorsa, son derece yanlış kullanılan veto hakkıyla, Suriye’nin kaderi önce Suriyelileri ilgilendirir. Suriye halkının iradesidir. İkinci olarak, komşusu olan Arap ülkelerini ve Arap olmayan tek komşusu olan Türkiye’yi ilgilendirir. Üçüncüsü bölgeyi, daha sonra da küresel aktörleri
ilgilendirir. Birleşmiş Milletler’de bence bundan sonra da daha açık sorgulanması gereken daimi üyelerin içinde yürütülen müzakereler, bütün bu ilgili tarafları, birinci derece ilgilendiren tarafları göz ardı edecek şekilde veto hakkı kullanımları, Birleşmiş Milletler sistemini tıkadı. O tasarıyı sunan Arap Ligi’dir. İçinde tüm Arap ülkelerinin olduğu Türkiye, doğrudan bu meseleyle ilgili. Dolayısıyla bizim kaygılarımız gözetilmiyorsa, Suriye’de akan kan durdurulacak şekilde esnek bir Birleşmiş Milletler
kararı sırf karşılıklı güç dengeleri dolayısıyla çıkarılamıyorsa, o zaman bu insanlık vicdanını temsil edecek başka platformlar oluşturma ihtiyacı doğar. Bu çerçevede, böyle bir platform, görüşme ortamı oluşturmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Biz hiç bir zaman bu meseleleri prestij ve şov malzemesi olarak görmedik. Şu anda bizi ilgilendiren tek şey, gece ve gündüz, Suriyeli kardeşlerimizin akan kanının durmasıdır. Nerede olursa olsun, nasıl olursa olsun, bunun durması gerekir. Kim olursa olsun buna
müdahil olması gerekir’’ ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, duruma sessiz kalamayaklarını belirterek, ’’Birleşmiş Milletler’de bu konu tekrar ele alınır, bu durum konusunda gerçek bir karar tasarısı kabul edilir, o olmuyorsa biz başka zemin oluşturur, o zeminlerde de bunları konuşuruz. Ama sessiz kalmayız’’ dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Feci kazanın güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı Bartın’da polisten kaçarken kavşakta takla atan aracın kaza yaptığı anlardaki görüntüleri ortaya çıktı. Biri ağır 3 kişinin yaralandığı kazadaki görüntülerde virajı alamayan otomobilin çöp konteynerine çarparak, ters dönmesi yer aldı. Bartın’da, polisin ’dur’ ihtarına uymayan E.K. idaresindeki 67 AFJ 853 plakalı otomobil, Arıt Kavşağı’nda yoldan çıkarak takla atmış, araçtaki E.K., R.B. ve M.H. isimli şahıslar yaralanmıştı. Araçta sıkışan R.B. isimli şahıs, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle bulunduğu yerden çıkarılmıştı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla, Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Feci kazanın yaşandığı anlar çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde hızla kavşağa giren otomobilin virajı alamayarak yol kenarında çöp kutusuna çarptığı ve ters döndüğü görüldü. Aracın peşindeki polislerinde de kazayı görünce hemen yaralıların yardımına koştuğu yer aldı. Polislerle birlikte çevredeki vatandaşların da yardım için kaza yerine gelmesi de görüntülerde yer aldı. Öte yandan, yaralılardan sürücü E.K ve M.H’nin tedavisinin ardından taburcu edildiği belirtilirken, ağır yaralı R.B’nin de sağlık durumun iyiye gittiği kaydedildi. Araçta narkotik arama köpeği ile yapılan aramalarda uyuşturucu madde ve mermi ele geçirildiği öğrenildi.
Düzce Batı Karadeniz’de fırtına etkili oluyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de yüksek kesimlerde kar yağarken, Karadeniz’de fırtına etkili oluyor. Kar yağışı ve fırtınanın önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Yurdun bir bölümünde kar yağışı, Batı Karadeniz’de de fırtına etkili oluyor. Fırtına nedeniyle dalgalar oluşurken su mendireği aşıyor. Fırtına uyarısı ile birlikte balıkçı tekneleri de limana demir attı. Uyarılar pey peşe geliyor Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden, Batı Karadeniz kuvvetli fırtına uyarısı yapılarak, "Batı Karadeniz’de rüzgarın pazar günün ilk saatlerinden itibaren batı ve güneybatıdan, pazar öğle saatleri ile pazartesi günü 29 Aralık 2025 gece saatlerine kadar batı ve kuzeybatıdan 7 ila 9 kuvvetinde (75-90 km/saat) kuvvetli fırtına şeklinde eseceği tahmin edilmektedir. Fırtınanın, 30 Aralık 2025 akşam saatlerinde batısında, 31 Aralık 2025 günün ilk saatlerinde doğusunda etkisini kaybetmesi beklenmektedir" denildi. Kar yağışı sürecek Kuvvetli kar yağışı ile ilgili "28 Aralık 2025 Pazar günü öğle saatlerinden itibaren Zonguldak, Düzce, Bartın, Bolu ve Karabük çevrelerinde kuvvetli ve yer yer yoğun (20 cm üzeri) kar yağışı bekleniyor. Yağışların, kıyı kesimlerde yağmur şeklinde başlayarak zamanla karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışların, 29 Aralık 2025 Pazartesi akşam saatlerine kadar etkili olması beklendiğinden ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don ile tipi şeklinde kar yağışı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" açıklamalarda bulunuldu.
Aydın Çöp kamyonlarını ışıklarla süsleyen Kuşadası Belediyesi, yeni yılda çevre temizliğine dikkat çekti Kuşadası Belediyesi, yeni yıl öncesi çevre temizliğine dikkat çekmek için çöp kamyonlarını ışıklarla süslerken, Noel Baba kostümü giyen personeler ise hem çocukların yüzünü güldürdü hem de çevre bilinci mesajı verdi. Kuşadası Belediyesi, yaklaşan yeni yıl öncesinde hem kent estetiğine hem de çevre bilincine dikkat çeken renkli bir etkinliğe imza attı. Çevre temizliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çöp kamyonları rengarenk ışıklarla donatıldı. Üzerinde "Temiz bir Kuşadası, Temiz bir Gelecek" yazan süslü çöp kamyonları, kent merkezinde tur atarak yeni yıl coşkusunu sokaklara taşıdı. Işıklarla süslenen kamyonlardan inen Noel Baba kostümlü belediye personeli ise çocuklara ve yetişkinlere şeker ikram etti. Etkinlik kapsamında çevrenin temiz tutulması için yapılması gerekenler anlatılırken, doğanın korunmasının önemi vurgulandı. Hem kent sakinlerinin hem de Kuşadası’nı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılanan etkinlik, yeni yıl atmosferine çevreci bir anlam kattı. Yıl boyunca çevreyi korumaya yönelik birçok projeyi hayata geçiren Kuşadası Belediyesi’nin çalışması dikkat çekerken, özellikle çocukların büyük ilgisiyle karşılaştı. Hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giren minikler, unutulmaz anlar yaşadı. Etkinliğin yılbaşına kadar devam edeceği bildirildi. "Çok temiz ve düzenli bir kent" Etkinliğe katılan kent sakinlerinden Gökhan Güldiken, çalışmayı takdirle karşıladığını belirterek, "Uzun yıllardır Kuşadası’nda yaşıyorum. Burası çok temiz ve düzenli bir kent. Kuşadası Belediyesi’ne, bize her yönüyle yaşanabilir bir şehir sunduğu için teşekkür ediyorum" dedi. Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Hakan Bayrak ise çevre temizliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak "Yıl boyunca temizlik işlerinde görev yapan emekçi personelimiz, kent sakinlerinin ve ilçemizi ziyaret eden yerli-yabancı turistlerin konforu için aralıksız çalışıyor. Türkiye’nin turizm incisi Kuşadası’nın her zaman temiz olması bizim için çok önemli. Yeni yılda da temizlik ve hijyen çalışmalarımız çevreye değer veren uygulamalarla devam edecek. Çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakmak için doğaya ve çevreye karşı çok daha duyarlı olmamız gerekiyor" dedi.
İstanbul Dijital vergi denetimi geliyor: Fatura hataları anında yakalanacak Vergi denetimlerinde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte, 2026 yılında fatura kontrollerinin çok daha sıkı hale gelmesi bekleniyor. Yanlış veya eksik düzenlenen faturaların, önümüzdeki dönemde çok daha hızlı tespit edilerek işletmeler açısından ciddi cezalara yol açabileceği öngörülüyor. Vergi denetimlerinde dijitalleşmenin artmasıyla birlikte, 2026 yılında fatura kontrollerinin daha da sıkılaşması bekleniyor. E-fatura ve entegrasyon firmalarından BirFatura’nın CEO’su İbrahim Bayır, yanlış veya eksik düzenlenen faturaların, önümüzdeki dönemde çok daha hızlı tespit edileceğini ve işletmeler için ciddi cezalara yol açabileceğini söyledi. Bayır, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-belge sistemleri üzerinden yaptığı çapraz kontrollerin her geçen yıl arttığını belirterek, 2026 yılı itibarıyla hatalı fatura kesen mükellefler, farkında olmadan kendilerini doğrudan inceleme sürecinin içinde bulabileceğini kaydetti. Yoğun iş temposunda yapılan küçük hataların artık tolere edilmediğine dikkat çeken Bayır, yanlış vergi veya TC kimlik numarası, hatalı KDV oranı, eksik ya da hatalı mal ve hizmet tanımı, yanlış tarihli veya mükerrer fatura, e-fatura zorunluluğu olmasına rağmen kağıt fatura kesilmesi gibi hataların riskler oluşturduğunu belirtti. Bayır, "Eskiden fark edilmeyen detaylar, artık saniyeler içinde tespit ediliyor. 2026’da denetimler daha analitik ve otomatik olacak. Bu da fatura hatalarının çok daha hızlı cezaya dönüşmesi anlamına geliyor. İşletmelerin faturalama süreçlerini manuel yöntemlerle yürütmesi artık büyük risk taşıyor. Ön kontrol mekanizmaları ve dijital otomasyon çözümleriyle hata payının minimuma indirilmesi gerekiyor. Uzmanlar, 2026 yılına hazırlık çerçevesinde firmaların fatura süreçlerini şimdiden gözden geçirmesi, mali müşavirleriyle koordineli çalışması ve dijital altyapılarını güçlendirmesi gerektiğini belirtiyor" dedi.