GENEL - 31 Aralık 2011 Cumartesi 14:31

(ÖZEL HABER) SAF DERİ ELİNDE CAN BULUYOR

A
A
A
(ÖZEL HABER) SAF DERİ ELİNDE CAN BULUYOR

Sivas’ta yaşayan 47 yaşındaki Haldun Tunçer, saf deriyi işleyerek Osmanlı döneminde kullanılan miğfer, saat, çerçeve, sandık gibi eşyalar üretiyor.
Haldun Tunçer, saf derileri işleyerek geçmiş yıllarda kullanılmış eserlerin benzerlerini günümüzde de yaşatmaya çalışıyor. Deriyi işleyerek ve şekil vererek ortaya çıkardığı ürünlerine diğer illerden ve yurt dışından 5 ülkenin sipariş verdiğini söyleyen Tunçer, pet şişelere ve kapakların üstüne deri ile işleme yaparak Osmanlı miğferi ortaya çıkarıyor. Tunçer, Yunanistan benim ürünlerimin üzerine ’Yunan malıdır yazmamı istedi." dedi ve yaptığı işin atalarından kalma bir sanat dalının devamı olmasından
dolayı söz konusu siparişleri iptal ettiğini söyledi.
Deri işçiliğinin Türklerin yazılı tarihi kadar eski olduğu söyleyen deri işleme ustası Haldun Tunçer, "Yaptığım iş, esasında bizim atalarımızdan kalma bir sanat dalının devamıdır. Deri işçiliği, deri oymacılığı bizim yazılı tarihimiz kadar eski bir şeydir. Yazılı tarihimiz kadar eskidir diye iddia etmem de ilk yazılı kaynaklar Sivas ve çevresinde Selçuklu Dönemi’nde yazılmıştır. Onların da kapakları deriden işlenmiştir" diye konuştu.
"YÜREĞİMDE OSMANLI İŞÇİLİĞİ YAPMAK VARDI"
Haldun Tunçer, eşiyle birlikte kurduğu atölyede dericilik sanatı ile ilgili ürünler ortaya çıkardığını söyledi. Uzun yıllar doğaçlama çalıştıklarını belirten Tunçer, "Biz yıllardır eşimle birlikte Ege Bölgesi’nde kurduğumuz atölyeler ile dericilik sanatı ile ilgili ürünler çıkardık. Uzun yıllar doğaçlama çalıştık. Büyü defteri veya antik defterler gibi çalışıyorduk ama yüreğimizde hep Osmanlı’nın, Selçuklu döneminin o benzeri olmayan işçiliği vardı. Bunları araştırırken bu tarz atölyelerin kalmadığını
öğrendik ve bu şekilde bir atölye kurduk." şeklinde konuştu.
"SİVAS’A KIŞ TATİLİ İÇİN GELDİM, BİR DAHA DÖNEMEDİM"
Sivas’a akrabalarını ziyaret etmek için kış tatilinde geldiğini söyleyen Tunçer, Sivas’ta gördüğü motiflere hayran kaldığı için gitmediğini söyledi. Sivas’ta bulunan El Yazmaları Kütüphanesi’nde tarihi ürünler ile karşılaştığını söyleyen Tunçer, "Sivas’a geldiğimizde el yazmaları kütüphanesinde bu ürünler ile karşılaştık. Misyon olarak o ürünleri hayata geçirmeyi üstlendik. Zaten deri defterler yaparak geçtiğimiz yıllarda birkaç ödül almıştık. Yurtdışından da taleplerimiz vardı. Burada da aradığımız
malzemeyi bulunca atölyemizi Sivas’a kurduk. İki yıldır da buradayız. Tabi burada sadece el yazmalarını değil ciltleri incelerken, mimariyi, Divriği’de bütün dünyanın tanıdığı o caminin işlemeleri, çift başı kartal motifleri, Selçuklunun devlet arması gibi motifleri atalarımızın yöntemleriyle deriye işledik. Bunu bizden başka da dünyada yapan yok" dedi.
"YUNANİSTAN ÜRÜNLERİME ’YUNAN MALI’ YAZMAMI İSTEDİ"
Deri işlemeciliği sanatı ile Osmanlı ve Selçuklu Dönemi’ne ait miğferler yaptığını belirten Tunçer, Yunanistan’ın Truva ve Yunan savaşçılarının miğferleri için sipariş verdiğini söyledi. Yunanistan’ın 5 tane miğfer siparişi verdiğini ve yaptığı ürünlerin üzerlerinde ’Yunan malı’ yazmasını istediğini söyleyen Haldun Tunçer, "Geçen yıl pet şişeden miğfer yapan atölye diye ilgi gördük. Talep eden bir firmanın 5 bin tane siparişi vardı. Periyodik olarak bu siparişlerin devamı gelecekti. Firma Selçuklu ya da
Osmanlı miğferi olarak değil de Yunan savaşçısı ya da Truva savaşçısı miğferleri tasarlarsak sipariş vereceğini söyledi. Biz bir tane hazırladık. Onlardan sipariş geldi. Ürünleri masaüstü, ayaküstü ve duvar lambası olarak tasarlayıp toplamda 5 bin tane yapıp yollayacaktık. Ancak üzerine İngilizce olarak ’Yunan malıdır’ yazılacaktı. Altına da Yunanistan bayrağı basılacaktı. Yaparken benim zoruma gitti. Ben Sivas’ta bir atölye sahibiyim. Atalarımızın ürünlerinden yola çıkarak yaptığımız bir ürün. Ben üzerine
niye ’Yunan malıdır’ yazayım. Sonra yurt dışından destek geldi. Sen üzerlerine, ’Türk malıdır’ yaz, biz alırız dediler" ifadelerini kullandı.
Tunçer, ayrıca yaptığı ürünler için yurt dışından 5 ülkenin sipariş verdiğini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar lira gelir bekleniyor 1 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta erkek kuzu satışlarından yaklaşık 1 milyar TL gelir bekleniyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yaygın yapıldığı Muş’ta kesime gönderilecek 250 bin erkek kuzudan kent ekonomisine yaklaşık olarak 1 milyar lira katkı bekleniyor. Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlanacağını söyleyen Muş İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nimet Salkım, “5 ay zorlu bir kışı geride bıraktık. İlimizde 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvandan yılda ortalama 550 bin kuzu doğumu gerçekleşiyor. Doğan kuzulardan erkek olan 250 bin kuzuyu kesime göndererek kent ekonomisine yaklaşık 1 milyar lira katkı sağlıyoruz. İşimiz çok zor olmasına rağmen, biz bunu severek yapıyoruz. Zaten severek yapılmayan bir işten başarı elde etmek mümkün değil. Bu yıl yetiştiricilerimiz sektörden para kazanıyor. Devletimizin de sektöre vermiş olduğu destekler var. Bu açıdan devletimize teşekkür ederiz” dedi. Hayvanların Muş Ovası’nda farklı bitki türlerinden faydalandığını ifade eden Salkım, “Besicilerimiz hayvancılık sektöründen çok iyi para kazanıyor. Çünkü önümüzde devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine de hayvancılık sektörü ilimizde çok iyidir. Hayvancılığın merkezi diyebiliriz. Farklı farklı bitki türü bulunuyor. Hayvanlarımız bu farklı bitki türünden çok iyi bir şekilde faydalanıyor. Bu açıdan hayvancılık sektörü bu bölgede genleşmektedir. Şu an kuzularımızı anneleriyle ovada ve yeşeren meralarda otlatıyoruz. Besicilerimiz keyifli bir yaz sezonu geçirecektir. Devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine hayvancılık sektörü ilimizde çok iyi bir durumdadır. İlimiz, hayvancılık merkezi diyebiliriz. Çünkü çok farklı bitki türü yeşermektedir” ifadelerini kullandı.
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-