YEREL HABERLER - 08 Aralık 2011 Perşembe 15:54

KENAR MAHALLELERDE SU TAŞKINLARINA KESİN ÇÖZÜM

A
A
A
KENAR MAHALLELERDE SU TAŞKINLARINA KESİN ÇÖZÜM

Manisa Belediyesi, Nurlupınar, Adnan Menderes, Akpınar ve Turgut Özal mahallerinde su taşkınlarına neden olan ana kolektör hattını yenileyerek, burada yaşayan vatandaşların rahat bir nefes almasını sağladı.
Belediye Başkanı Cengiz Ergün, yardımcıları ile birlikte çalışma yapılan mahallelerde incelemede bulundu. Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Manisa Belediyesi Arıtma Tesisleri’ne kadar olan bölümde tamamlanan çalışma ile ilgili yüklenici firma yetkililerinden bilgi alan Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “Nurlupınar Mahallesi’nde bulunan tren yolunun alt kısmından başlayan çalışmanın birinci etabı olan 3 kilometresini tamamladık. Yaklaşık 8 kilometreyi kapsayacak bu çalışmamız ile Nurlupınar, Adnan Menderes, Akpınar ve Turgut Özal Mahallelerinde yaşanan su ve kanalizasyon taşkınları büyük ölçüde son buldu” dedi.
Cezaevi, Akpınar, Kömürcüler Sitesi, Hurdacılar Sitesi ve Turgut Özal Mahallesi’nin kanalizasyon hattının birinci etaptaki 3 kilometrelik kolektöre bağlandığını belirten yüklenici firma müteahhidi Temel Doğancan, “Bu hat biliyorsunuz, ariyet çukuruna akıyordu. Bundan sonra burası temizlendi. Bunun sonucunda Nif Çayı’nda balıklar yüzmeye başladı” dedi. yapılan çalışmanın önemini görmek için Nif Çayı’ndaki ekolojik hayatın eski günlerine dönmesinin görülmesi gerektiğini belirten Başkan Ergün de, “1970’li yıllarda Nif Çayı’nda balık avlanabiliyormuş. Geçen 40 yılın üzerinde sürede, Nif Çayı kirletilmiş ve balık tutulamaz hale gelmiş. Özellikle 1995’li yıllarda Nif Çayı tamamen kirlenmiş. 20 yıldır yapılmayan bu çalışmayla hem Nif Çayı’nı kurtardık, hem de taşkınlar nedeniyle hastalık kabusu içinde yaşayan Nurlupınar, Akpınar, Adnan Menderes ve Turgut Özal Mahallelerini kurtardık” dedi.
Bölgedeki altyapı ve kanalizasyon probleminin Nif Çayı’nda ciddi kirlilik yarattığını belirten Başkan Ergün, “Bu çalışmayla bu kirlilik tamamıyla ortadan kalktı. Mahallelerde de taşmalardan oluşan pislikler, hastalıklar da bitti” dedi. Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren Su İşleri Müdürü Erdal Nohutçu ise, “Kolektör hattı yılların kanayan yarasıydı. Mahallelerdeki nüfusun artması, binaların fazlalaşması hattı taşımıyordu. Bu 10-15 yıllık bir problemdi. Şuanda bu yaptığımız hatla birlikte oradaki tüm kanalizasyonlar, buradan bizim arıtmamıza gidiyor. Hiçbir dereye karışmıyor. Böylece doğal denge de korunmuş oluyor. Bu Manisa’ya çok büyük bir hizmet oldu. Başkanımıza çok teşekkür ederiz” dedi.
Kolektör hattı ile ilgili yaklaşık bir yıl önce Manisa Belediyesi’nin Çevre Müdürlüğü’nce cezai işleme tabi tutulduğunu hatırlatan Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “Manisa Belediyesi’ne 65 bin TL’lik bir ceza var. Tabi bu, bu yılın sorunu değildi, geçen yılın sorunu da değildi. 15 senedir, 20 senedir buradaki 3 kilometrelik çelik hatlarla yapılması gereken düzenlemenin imkanlar olmaması nedeniyle yapılmamasıdır. Bu bölgede yaşayan vatandaşlarımız, epey bir nüfus var. Onların hem çocuklarının, hem de çevrenin, doğanın bozulmaması noktasında bu hattın düzenlenmesi gerekiyordu. Ve 3 kilometrelik bir hattın yenilemesini bitirdik. Son bağlantıları da bitirildiği için bugün buradayız. Burası aynı zamanda Nif Çayı’nın da bir koludur. Oradaki doğal ekolojik sistem de kendiliğinden başlamış oldu, bu çalışmayla. Manisa için hayırlısı olsun. Yaklaşık 5 milyona yakın bir yatırım burada söz konusu. Tabi öncelik sırasına göre bunların yapılması gerekiyordu. Bu da bizim önceliklerimiz arasında yer aldı ve bu yatırımı yaklaşık 3-4 aylık bir çalışmayla bunu gerçekleştirdik” diye konuştu.
Çalışmanın iki aşamadan oluştuğunu da sözlerine ekleyen Başkan Ergün, “Cezaevi’nden Gediz köprüsüne kadar olan kolektör hattının tamamlanmasının ardından çalışmanın ikinci etabı, Gediz Köprüsü’nden Manisa Belediyesi Arıtma Tesisleri’ne kadar devam edecek. Yaklaşık 5 milyon TL tutarındaki yatırım sonunda, Manisa’nın önemli bir sorununu daha çözmüş olacağız. Bu çalışmamız, hizmeti her mahalleye taşıdığımızın en güzel göstergesidir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.