EKONOMİ - 29 Aralık 2011 Perşembe 12:46

TİM GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI

A
A
A
TİM GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "2014’ten itibaren 10 yıllık bir kalkınma programı başlayacak. 2023 vizyonunu detaylandıracak, gelecek seneden itibaren başlayacağız. 2023 vizyonumuz net, istikrar içinde büyüyen, gelirini adil paylaşan küresel rekabet gücüne sahip AB uyumunu sağlamış bir Türkiye görmek" dedi.
Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) "Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı"na Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi gibi birçok davetli katıldı.
Bakan Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin artık gideceği yeri bilen, rotası belli bir ülke olduğunu belirterek, "Gelecek vizyonu olan, bunu toplumun sahiplendiği bir ülke. 2023 vizyonundan bahsediyorum. Nereye giderseniz gidin, hangi toplumsal kesimle konuşursanız konuşun 2023 vizyonundan konuşuyor. Taksi şoförü de ihracatçı da bundan bahsediyor. Bu çok güzel bir şey. Bu sadece devletin kamunun vizyonu olmaktan çıkmış, toplumun vizyonu olmuş. Herkes bu vizyonun reel olduğuna inanıyor. 2023
ilk 10 büyük ekonomi arasına girmek, milli geliri kişi başına 25 bin dolar seviyesine getirmek" diye konuştu.
2014’ten itibaren 10 yıllık bir kalkınma programı başlayacağını belirten Bakan Yılmaz, programın 2023 vizyonunu detaylandıracağını söyledi. Yılmaz, "Gelecek seneden itibaren başlayacağız. TİM’in katkılarını bekliyoruz, kalkınma planının önemli bir ayağı olacak. Hangi anlayışla gideceğimizi tartışmamız gerekiyor. Rekabetçi yapı oluşturmadan dünyaya mal satmadan 2023 vizyonunu oluşturamayız. Burada gelişmekte olan ülkelerden Çin’in yüzde 10 gibi payı var. Bizim payımız hala yüzde 1’in altındayız. Nüfusumuz
ve üretim yüzde 1’in üzerinde, ihracatımız yüzde 1’in üzerinde değil. Dünya ihracatından aldığımız payı yukarılara çekmeliyiz. Nüfus ve üretimimizin üzerine taşımamız gerekiyor. Dünyada şartlar ne olursa olsun aldığımız pay itibari ile yüksek pay olmadığı için bunu artırma imkanına sahibiz. Orta vadede yüzde 1 i hedeflemeliyiz en az. 2023 vizyonunda yüzde 1,5’ları hedeflemeliyiz. Bunları yapmazsak 500 milyar dolar hedefi gerçekleşmeyecektir.İhracatımızın yapısını dönüştürmeli, orta ve yüksek teknolojili
ürünler üretmeliyiz. rekabet için Türkiye katma değerleri artırmalı, ama geleneksel sektörleri de dönüştürmeli. Verimliliği katma değeri fazla sektörler arasına sokmalı 134.8 milyar dolar tahminimiz var, ona yakın bir rakam göreceğiz. İlk 11 ayda petrol ürünleri artış gösterdi, gıda plastik eşya, makine kimya sektöründe önemli artışlar örüyoruz. otomotiv ve çelikte de artışlar var ama bunlar geride kalmış" şeklinde konuştu.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bazı ülkelere ihracatın yeterli olmadığını ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Almanya’yı İtalya ve İngiltere izliyor, Irak dördüncü sırada. Kimi ülkelere ihracatımız yeterli değil. ABD Japonya, Kanada ve Çin gibi. bunların dünya ithalatında payı geniş ama bunlar yeterince güçlü olduğumuz pazarlar değil, bu ülkelere ihracatımız artırılmalıdır. Ara malları ithalatın en önemli kalemlerinden, ithalatın yüzde 70 ini oluşturuyor. Bunun içinde enerji var, senelik 50 milyar dolar civarında enerji ithalatı var. Bunu çıkarsak da ara malı ithalatı var, ara malı ithalatı 2011 de yüzde 30
arttı, enerji dışında. Ar-Ge’yi teşvik unsurlarını destekleyerek ara malı üretimini artırmamız gerekiyor. Bütün ara mallarını değil ama rekabet gücümüzü arttırabileceğimiz alanlarda ara malı üretimini artırmalıyız. İhracat belli aşamaya geldi. Bu sene 4 kat, 3,8 kat olarak 135 milyar dolara ulaşacak. Ama bu yeterli değil artırmalıyız. 2014 hedefimiz 185 milyar dolar. 2015’te 200 milyar doları rahat aşacağız ama ihracatçılarımız bizi olumlu şaşırttıkları gibi şaşırtacaklar daha iyisini yapacaklar."
2015’te milli gelirin 1 trilyon doları aşacağı bilgisini veren Bakan Yılmaz, "2015’te milli gelir 1 trilyon doları aşacak. İhracatın daha hızlı gitmesi, daha hızlı koşması gerekiyor. Bunu da hep birlikte göreceğiz. Bu çalışmalar cari açıkla yakından ilgili. Türkiye’de mali disiplin var, siyasi ve ekonomik istikrar var. Bankacılıkta sıhhatli bir altyapı var, orta vadeli programda düşürmeyi öngördüğümüz alan cari açık. 8 çeyrek ardı ardına Türkiye büyüyor, dış ticaretin son çeyrekte önemli katkısı oldu. Bu
etkinin artacağını göreceğiz, cari açıkta da önemli olacak. Orta vadeli programda bu konular merkezi bir yere oturdu. İhracatı artırma, ithal edilen konuları üretme merkezi yere kondu. Bunun somut sonuçlarını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Türkiye daha rekabetçi olmak durumunda, bunu daha fazla ihracatla ortaya koyma durumunda. Düşük maliyetle kalifiye ürün üretme durumunda. markalaşma Ar-Ge, tasarım yapması önemli. 2023’te yüzde 3’ü hedefliyoruz Ar-Ge harcamalarında bugün binde 80-85 seviyesindeyiz" dedi.
Kurulan kalkınma ajanslarının gelecek dönemde ihracatçıların hizmetinde olacağını belirten Bakan Yılmaz, "Ar-Ge’nin milli gelir içinde payı arttı. Pek çok Avrupa Birliği üyesinden daha iyi, 9 AB üyesi ülkeden daha iyi durumda. AB’nin hedefi yüzde 3, bizim de hedefimiz o ama yüzde 3 olsun, bütün çalışmaları devlet yapsın. Özel sektörün AR-GE harcamaları asıl farkı oluşturacak. Özel sektör Ar-Ge harcamaları yüzde 40’ın üzerinde, bizim bunu yüzde 60-70’lerin üzerine çıkarmalıyız. Ar-Ge önemli, Ar-Ge için
özel sektörün harcamaları önemli. Toplamda ihracat artışımız önemli. Ama esas önemli olan bunu coğrafyaya nasıl yaydığımız. 500 milyar dolara başka şekilde gidemeyiz, bütün yörelerimizin potansiyelini harekete geçirmeliyiz. Sadece birkaç yörenin potansiyeli ile bir yere gelemeyiz. Her yörenin kendi avantajı var. Mekansal stratejimiz olmalı, bu konuda önemli adımlar attık. Kalkınma Ajansları kurduk. Bunlar da önümüzdeki dönemde ihracatçıların hizmetinde olacak" şeklinde konuştu.
TİM Başkanı Büyükekşi ise, "İlk 9 ayda Türkiye 11, 5 milyar dolar yabancı yatırım topladı. Bu tablo ihracatın ülke için önemini ortaya koyuyor. 11 ayda ihracat yüzde 20 arttı. Türkiye 2011 de pazartesi Ankara’da aofd İtalya ve İngiltere izliyorçıklayacağız, yeni bir Cumhuriyet rekoru kıracağız. Ortadoğu’da görülen siyasi çalkantılara, Avrupa ülkelerinde görülen ekonomik bunalımlara rağmen ihracat arttı. Türkiye’nin büyüme temposunda önemli rol oynayacak. İstihdam dostu büyüme ile karşı karşıyayız.
Türkiye ekonomisini sadece verimlilik artışının yanında istihdam ve yatırımla büyüyor. Gelinen aşmada sektörel ve bölgesel kalkınmayı tartışıyoruz. İhracat ve kalkınmayı bir kıldık büyük hedeflerle yola çıktık. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına öncülük ediyoruz. 2023’te ihracat ve kalkınmayı temin edeceğiz. İhracat, istihdam ve kalkınmayı artırarak bölgesel gelişime destek oluyor.
2023 vizyonumuz net, istikrar içinde büyüyen, gelirini adil paylaşan küresel rekabet gücüne sahip AB uyumunu sağlamış bir Türkiye görmek" dedi.
Türkiye’nin 2023 ihracat vizyonu sektörel eylem planlarını hazırladıklarını belirten Büyükekşi, "Burada Kalkınma Bakanlığı’nın da katkılarını aldık. Özel sektör ile kamu bir çalıştı. Önemli bir belge ortaya çıktı. İhracatçının mal birleşenlerinden oluşması, ithalata bağımlılığının sektörel ve makro ölçekte azaltılması adına yatırımcıların önünde duran tüm engellerin azaltılması için stratejik hedefler belirledik. Hedefler belli, eylem planı hazır. Bunu hayata geçirecek teşvik politikalarına ihtiyacımız
var. Japonya ve Kore teşvik planlarını iyi belirleyip uyguladı. Devlet özel sektörle birlikte çalıştı. Yatırımları destekleme adına düşük faizli kredi ve vergi imkanları tanındı. Cari açığı göz önüne aldığımızda Türkiye’de de böyle bir uygulamaya ihtiyaç var, ihracatçı sektörleri teşvik etmeliyiz" diye konuştu.
En büyük cari açığın enerjide olduğunu da hatırlatan Büyükekşi sözlerini şu şekilde tamamladı:
"2011 ilk 9 ayda 39 milyar dolar açık verdik. Yenilenebilir enerjide hidroelektrik, rüzgar, güneş ve termal kaynaklara hızla yönelmeliyiz. yenilebilir enerjinin teşviki önemli bir öncelik. Türkiye rafineri kapasitesini artırmalı. işlenmiş petrol ürünlerinde ihracatçı konuma gelmeliyiz. Öncelikli hedefimiz tüm sektörlerin transformasyonu. Orta ve yüksek teknolojili üretime geçmek estiriyoruz. Yüksek katma değer üreten teşvik mekanizmasına ihtiyaç var. Türkiye’de ara mal üretilebilir. Türkiye de her türlü
nihai mal üretilebilir. Modern üretim kapasitemiz var, makine parklarımız geniş ama dışarıdan ara mal ithalatı var. Makine ekipmanları da dışarıdan getiriyor ara malı içire de üretmeyi mümkün kılacak teşvik mekanizmasına ihtiyaç var. Ara üretim teknolojilerini içeriden geliştirecek teşvik mekanizmalarına ihtiyaç var. Ar-Ge’ye yatırımlar arttı ama yeterli değil. Türkiye’nin 500 milyar dolar hedefi için yüzde 3 hedefi milli gelirin konulmuş, biz bunu ihracat strateji belgesine koyduk. Türk uçağı, otomobili
füzesi yapma vizyonları var. Biz aynı vizyonu iki senedir konuşuyoruz. Bununla ilgili katma değeri artırma önemli. Üretimi öne çıkaran bir yapı olmasını önemsiyoruz, yeni teşvik sisteminin. geleneksel sektörde dönüşümü, yeni sektörlerde yatırımı mümkün kıldığında Türkiye üretmeye, büyümeye, ihracatı artırmaya devam eder. İstihdamı artar, cari açığı kapatırc İtalya ve İngiltere izliyor."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir