YEREL HABERLER - 03 Aralık 2011 Cumartesi 08:44

"İSTANBUL-BURSA-İZMİR OTOYOLU’ OVADAN GEÇERSE TARIM BİTER"

A
A
A
"İSTANBUL-BURSA-İZMİR OTOYOLU’ OVADAN GEÇERSE TARIM BİTER"

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, İstanbul-Bursa-İzmir otoyolunda güzergahın birinci sınıf tarım arazilerinden geçtiğini görünce irkildiklerini belirterek, "Karacabey’in 11, Mustafakemalpaşa’nın 6 ve Susurluk’un birkaç köyünün en verimli arazisinin bu şekilde değerlendirilmesi Türkiye gerçeklerine aykırıdır" dedi. Bursa Büyükşehir Eski Belediye Başkanlarından Erdem Saker de, "kamulaştırma parasını veririm otoyolu da yaparım" mantığının yanlışlığına dikkat çekerek, otoyol geçmesi halinde Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovasında tarımın biteceğine dikkat çekti. Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy ise, yabancı ülkelerde otoyolların şehirlerin dışından ve dağın yamaçlarından geçtiğini, otoyolu yaparken çevrenin de korunabileceğini kaydetti.
Bursa Kent Konseyi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Bursa Konuşuyor’ adlı toplantıda, uzman ve ilgililer ‘İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu ve Bursa’ya Etkileri’ni konuştu. Herkesin görüşlerini ifade ettiği etkinlikte, otoyolun yapımına karşı çıkılmazken, güzergahı hakkında farklı görüşler dile getirildi.
Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Bursa Konuşuyor’ toplantısında, bu kez ‘İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu ve Bursa’ya Etkileri’ uzmanlar ve ilgililer tarafından konuşuldu. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) yapılan etkinliği, Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Enes Battal Keskin, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Şuayip Toprak yönetti.
’İKİ OVANIN ORTASINDAN GEÇEN OTOYOLA KARŞIYIM"
Toplantıda ilk olarak söz alan geçmiş dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, toplantıyı düzenleyen Bursa Kent Konseyi’ne teşekkür etti. Mustafakemalpaşa ovasının Uluabat Gölü’nün aslında bir parçası olduğunu hatırlatan Saker, Karacabey Ovası’nda bir zamanlar kuru tarım yapıldığını, artık sulamalı tarımın da yapılabildiğini kaydetti. Yüksek verim veren ovaların yarılamayacağını söyleyen Saker, “Ben ‘kamulaştırma paralarını veririm, otoyolunu da yaparım’ diyemezsiniz. Mustafakemalpaşa ovasındaki tüm drenaj sistemini yenilemen lazım. Karacabey ovasındaki tüm kullanım şeklini değiştirmen lazım. Burada eksileri, götüreceklerini de hesaplamanız gerekir. Ben o bakımdan iki ovanın ortasından geçen otoyola karşıyım” dedi. Karayollarının, Bursa Otoyolu’na 3. bir bağlantı yapmak istediğini de dile getiren Saker, 4 bin 500 meyve ağacının kesileceğini, bunun da bir katliam olacağını vurguladı.
”OTOYOLUN EN VERİMLİ TOPRAKLARDAN GEÇTİĞİNİ GÖRÜNCE İRKİLDİK"
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, üzerinde konuşulan konunun Asya, Afrika ve Avrupa bölgeleri içerisindeki master projelerinden biri olduğuna değindi. Ayrılan bütçenin dünyadaki 50 ülkenin gayrisafi milli hasılasından çok daha büyük olduğunu belirten Kurtulan, projenin gerçekleşeceği insanlara da dikkat çekti. Mustafakemalpaşa ve Karacabey’in tarım, hayvancılık ve tarımsal sanayi ile kalkınmayı benimsediğini ifade eden Kurtulan, “Tarımı, tarımsal sanayiyi ve hayvancılığı etkileyecek kararın alınması, gelecek nesillerin vebalini de üstümüze almamıza sebep olur. Güzergahların Mustafakemalpaşa, Karacabey ve Susurluk’un birinci sınıf tarım arazilerinden geçtiğini görünce de irkildik. Tahminen Karacabey’in 11, Mustafakemalpaşa’nın 6, Susurluk’un birkaç köyünün ve verimli arazisinin bu şekilde değerlendirilmesi Türkiye gerçeklerine aykırıdır” diye konuştu.
Konunun yüksek sesle gündeme getirilmesinin faydalı olacağını dile getiren Kurtulan, açlık ve susuzluk gibi dünyayı tehdit eden etkenlere karşı her türlü projeyi sonuna kadar destekleyeceklerini söyledi. Yanlış hesapların mutlaka bir yerlerden döneceğini kaydeden Kurtulan, bunun bedelini ödemenin de kendine denk geleceğini ifade etti.
"ORTADA EKONOMİK ZARURET VAR"
Karacabey Belediye Başkanı Ergün Koç ise, Karayolları mühendislerinin bu tür projeleri Ankara’da oturdukları yerden çizdiklerine inanmadığını kaydetti. 6.3 milyar dolarlık projesinin 22 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne devredileceğini hatırlatan Koç, “Ben mühendis değilim ancak, otoyolun geçmesi düşünülen bu alanlar, özellikle Karacabey’deki Harmanlı köyüne kadar olan alanların önemli bir kısmı tarımsal niteliği olmayan arazilerdir. Bursa-Karacabey-Mustafakemalpaşa güzergahındaki 66,5 kilometrelik otobanın 29,5 kilometrelik kısmı diğer tarım arazisidir. 35,5 kilometrelik kısmı da tarımsal niteliği korunacak alanlardır. Ortada ekonomik bir zaruret vardır” dedi.
"BİRİNCİ SINIF TARIM ARAZİLERİ YOK OLACAK"
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Türkiye’nin geniş araziye sahip olduğunu, fakat birinci ve ikinci sınıf tarım alanlarının yüzde 6’sını içerdiğini vurguladı. Bunların 2 milyon hektarlık bölümünün de yanlış kullanım sonucu yok edildiğini anlatan Aksoy, “Bizler tarımdan yana tarafızdır. Kime hizmet edeceği belli olmayan ve tüketime yönelik otoyolu tartışıyoruz. Gelişim için yollara ihtiyaç vardır. Ama demiryolu ve hızlı trenle bu taşımacılık yapılabilirdi. Tüm yollar duble olurken yanına otoban niye yapılır?” dedi.
‘İstanbul-İzmir Otoyolu’ projesinin detaylarından bahseden Aksoy, kendilerinin önerdiği geçiş projesi hakkında bilgi verdi.
"OTOYOLLAR DAĞIN YAMAÇLARINA YAPILMALI"
Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy, düşülen otoyolun 10’ar milyonluk iki bölgeyi birbirine bağlayacağını belirtti. Arada 2 milyonluk Bursa’nın bulunduğunu hatırlatan Fidansoy, “Ben bir şirketin yöneticisi olsaydım, böyle bir proje çizecek mühendisleri yanımda tutmazdım. Yabancı ülkelerde otoyollar genelde şehrin dışına ve dağın yamaçlarına yapılmıştır. Elbette otoyolu geçirirken de çevreyi koruyabilirsiniz. Otoyolun Bursa içerisinden geçişi de Karayolları tarafından inşa edildi. Ovaakça ile Görükle arasında paralı geçiş olacağı varsayıldı. Biz bu paralı geçişin kaldırılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
“ÇEVRE YOLU BURSALILARA ÜCRETSİZ OLACAK”
Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge Müdürlüğü’nden Baş Mühendis Yusuf Biri, bugüne kadar yapılan her toplantıda halkın ve sivil toplum kuruluşlarının sorularına cevap verdiklerini, bunun bir devlet yatırımı olduğunu anlattıklarını söyledi. Tüm tekliflerin, Karayolları, bölge müdürlüğü ve işin yüklenici firması Otoyol AŞ tarafından tüm ince detaylarıyla incelendiğini ifade eden Biri, şunları söyledi;
“Bu proje, 90’lı yıllarda yapımına başlanıp, 2000’li yıllarda onaylanmıştır. Güzergah o zamanlarda incelendi. Yazışmalar yapıldı ve uygun görüldü. Daha sonra kanun ve mevzuatta meydana gelen değişiklikler, yaşanan depremlerin ardından hem kurum olarak, hem de Otoyol AŞ konuyu tekrar ele almak zorunda kaldı. Bu bağlamda her türlü inceleme yapılıyor. Her türlü yazışma kamu kurumları, yerel yönetimler, odalar, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerle yapıldı. Ayrıca Bursa Çevre Yolu ücretli olmayacak. Bursa Çevre Yolu, İstanbul’dan gelip İzmir’e giden için ücretli olacak. Fakat Turan Köy tarafından gelipte Nilüfer’e giden için ücretsiz olacaktır. Çevre Yolu Bursalılara ücretsiz olacak”.
"ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRMEK İSTİYORUZ"
Otoyol A.Ş. Teknik Müdürü Nurettin Akdeniz, güzergah üzerinde bilindiği gibi 4 tünelin değil, 2 tünelin bulunduğunu açıkladı. Akdeniz, “Ama Bursa-Susurluk için 2 güneyde, 2 kuzeyde olmak üzere 4 ayrı alternatif çalışıldı. Hepsi heyetler tarafından adım adım gezildi. Bu zamana 15 ayrı toplantıda bulundum. Bu proje Gebze, Orhangazi, İzmir, İzmit Körfez Geçişi ve bağlantı yolları dahil otoyolunun yap-işlet-devret projesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük projesidir. Projede, dünyanın en büyük 5 asma köprüsünden birisi olacak köprü bulunmaktadır. Devamında bin 500 metrelik çelik asma köprü, toplam uzunluğu 5 bin 142 metre olan iki adet tünel, 377 kilometre otoyol gövdesi, 46 kilometre bağlantı yolları, 31 adet viyadük, 299 adet köprü ve ciddi sanat yapıları bulunmaktadır. Dünyada da ilerleyen devasa projelerden birisidir. Böyle bir projenin çevresel etkilerinin olmaması mümkün değildir. Etkileri en aza indirmek bizlerin ana görevidir. Bunun için uluslararası düzeyde çevresel ve sosyal etki değerlendirme raporu gerçekleşmektedir” diye konuştu.
Toplantıda ayrıca, Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri Kaleci, Orhangazi Güç Birliği Platformu Sözcüsü İrfan Aydın, Bursa Otoyol Platformu Yönetim Kurulu üyesi ve DOĞADER Temsilcisi Seyit Ali Geçici, Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı İbrahim Akdemir, Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, Bursa Otoyol Platformu adına Yrd. Doç Dr. Yakup Canıtez, Harita Müh. Mustafakemalpaşa Belediye Meclis üyesi Adnan Akın, Mustafakemalpaşalılar Derneği Başkanı Halim Çapkın, Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Mehmet Kartal, geçmiş dönem milletvekili Faruk Ambarcıoğlu ve Dr. İbrahim Yücel görüşlerini paylaştı.
Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Bursa Kent Konseyi Başkan Mehmet Semih Pala, toplantıda kimsenin otoyol yapılmasın demediğini hatırlatarak, “HES’lerdeki tartışmalar gibi otoyola herkes karşı çıkmadı. Sadece güzergahlar hakkında herkes kendine göre doğru olan düşüncelerini medeni bir şekilde aktardı” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.
İstanbul Kartal Belediyesi’nden çocuklara özel yeni yıl şöleni Kartal Belediyesi’nin 2026 yılına sayılı günler kala çocuklar için başlattığı "Yeni Yıl Şöleni", bu hafta sonu Hürriyet ile Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezi’nde kurulan sahnelerle devam etti. Yüzlerce çocuğun katıldığı etkinliklerde tiyatro oyunları ve animasyon gösterileriyle coşku dolu anlar yaşandı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in, "Sanatı her mahalleye taşıyacağız" vizyonuyla hareket eden Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, yeni yıl kutlamalarını ilçenin farklı noktalarına yayıyor. Hafta sonu boyunca süren etkinliklerin adresi bu kez Hürriyet Kültür Merkezi ve Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezi oldu. Günün erken saatlerinden itibaren aileleriyle birlikte kültür merkezlerine akın eden çocuklar, kendileri için hazırlanan özel programla karşılandı. Animasyon ekipleriyle eğlence zirve yaptı Sadece tiyatro sahneleriyle sınırlı kalınmayan etkinlikte, salonların girişinde ve fuaye alanlarında çocukları karşılayan profesyonel animasyon ekipleri sergiledikleri performanslarla çocukları kahkahaya boğdu. Yüz boyama stantları, balon katlama ve interaktif dans gösterileriyle ısınan atmosfer, ana sahnede sergilenen tiyatro oyunlarıyla zirveye ulaştı. Tiyatro sahnelerinde yeni yıl masalı büyük ilgi gördü Hürriyet ve Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezleri’nin modern sahnelerinde sergilenen oyunlarda; yeni yılın getirdiği umut, yardımlaşma ve sevgi temaları işlendi. Renkli kostümler ve ışık şovlarıyla büyülenen minikler, oyunun kahramanlarına alkışlarla eşlik etti. Özellikle gösterilerde çocukların sahneye davet edildiği interaktif bölümler, mahalle sakinlerinden büyük ilgi gördü. "2026 yılında da çocuklarımız için nice güzel projeleri hayata geçireceğiz" Etkinliklerle ilgili açıklama yapan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, "Kartal’da yaşayan her çocuğun sanata, spora ve kültüre eşit mesafede ulaşabilmesini istiyoruz. Bizim için önemli olan, bu güzel etkinlikleri sadece merkezde değil, tüm mahallelerimizde, her sokakta yaşayan çocuklarımıza ulaştırmaktır. Bugün burada kahkahalarla gülen, sahneye çıkıp oynayan, yüzleri boyanan her çocuk bizim için çok değerli. Çünkü onlar sadece bugünümüz değil, yarınımızın da mimarları. Onların hayal gücünü besleyecek, yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olacak her türlü imkanı sunmak bizim görevimiz. Yeni yıl şölenimiz önümüzdeki hafta sonu farklı mahallelerimizde devam edecek. 2026 yılında da çocuklarımız için nice güzel projeleri hayata geçireceğiz. Tüm Kartallı ailelerimizi ve yavrularımızı bu etkinliklere bekliyoruz" ifadelerini kullandı.