ÇOMÜ REKTÖRÜ LAÇİNER`DEN ANAYASA`NIN MUTABAKATLA HAZIRLANMASI İSTEĞİNE TEPKİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Anayasa’nın mutabakatla hazırlanması konusunda yürütülen çalışmalara tepki göstererek, "Bu zamana kadar Türklerin mutabakatla yaptığı işlerin yanlış olduğunu gördüm. Şike Yasası da milletvekili emekli maaşları da mutabakatla çıktı. Eğer Anayasa da mutabakatla çıkarsa yandık" dedi.
Çanakkale’de Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen "Deprem Gerçeği ve Çanakkale" konulu panelde bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, son günlerde gündemde olan Anayasa’nın mutabakatla hazırlanma konusuna da değindi. "Mutabakat" kelimesine karşı olduğunu belirten Laçiner, "Burada biraz acı konuşacağım. Ancak acı konuşmadan da maalesef bazı hususları fark etmiyoruz. El birliği ile felaketleri hazırlıyoruz. Hatta bugünlerde Anayasa’nın mutabakatla hazırlanması
için çaba gösteriliyor. Ben bunlara tamamen karşıyım. Bu zamana kadar Türklerin mutabakatla yaptığı işlerin yanlış olduğunu gördüm. En son Şike Yasası mesela. O da mutabakatla çıktı. Milletvekili emekli maaşları da mutabakatla çıktı. Eğer Anayasa da mutabakatla çıkarsa yandık. Deprem meselesinde de bugüne kadar yaşadığımız her şeyi mutabakatla yaptık. Yolları da evleri de mutabakatla yaptık. Ruhsatları da mutabakatla verdik. Binalardaki kolonları da birlikte kestik. Bunlara göz yumduk. Her evin garajı
olacaktı. Onu da mutabakatla iptal ettik. Dolayısı ile hiçbir önlemi el birliği ile almıyoruz. Birilerinin çıkıp bize rağmen bir şeyleri yapması gerekiyor diye düşünüyoruz. Ne yazık ki depremler de bunu bize kanıtladı" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Çanakkale’deki deprem riski konusuna da değinen Laçiner, "Burada hiç kimse kendini kandırmasın. Çanakkale deprem konusunda en kötü illerden bir tanesidir. Genelde Türkiye’de her şeyi siyasetle okuma alışkanlığı vardır. ’O yaptı, şu yaptı, bu yaptı’ denir. Meseleye bakmaktan yana sürekli suçu birbirimize atma yönünde bir günah keçisi arama alışkanlığımız var. Çanakkale’yi de el birliği ile bu hale getirdik. Çanakkale berbat bir kent oldu. Sokakları dar, binaların temeli zayıf, inşaat kalitesi
çok düşük, kentin büyük bir kısmı deprem olduğunda yıkılabilecek bir halde. Çanakkale’de bazı mahalleler bir deprem anında aranıp da bulunabilir mi, ondan da şüphen var. Bunları moral bozalım diye anlatmıyorum. Bir gerçekle yüzleşmemiz lazım. Bir yerde bu gidişata ’dur’ dememiz lazım. Bunun da bedelsiz olma ihtimali yok. Bugün oturacağız ve diyeceğiz ki, ’Kentin şurasında şu sorun var.’ Oradan da bir ekonomik maliyet çıkacak. Burada gerekli denetimleri yapıp burada ya ekonomik bedel ödeyeceğiz ya da
evlatlarımızla, canlarımızla bu bedeli ödeyeceğiz" dedi.