GENEL - 02 Aralık 2011 Cuma 13:22

KARADENİZ`DE YAT TURİZMİ

A
A
A
KARADENİZ`DE YAT TURİZMİ

Karadeniz Ajansı Derneği tarafından, Karadeniz’in Yat Turizmine Açılması 2023 Vizyonu Çalıştayı düzenlendi.
Zonguldak Dedeman Otel’de düzenlenen çalıştay, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını Karadeniz Ajansı Derneği Başkanı Dr. Süleyman Basa yaptı. Ülkemize gelen her 100 turistin 80’inin gelme nedeninin denizlerimiz ve kıyılarımız olduğunu anlatan Basa, şöyle konuştu: "Akdeniz çanağındaki hareketliliğin Eğe ve Marmara üzerinden Karadeniz’e yönlendirilmesi gerekmektedir. Yat sahipleri yeni parkurlar görmek ve Karadeniz sahillerini keşfetmek istemektedir. Avrupa
yatçılarının hedef ülkelerinde Türkiye ve Karadeniz’de bulunmaktadır. Üç tarafı denizle çevrili ülkemizin Avrupa ve dünya yatçılığında adını duyurabilmesi için çalışmaya başlaması gerekmektedir. Karadeniz’de kıyı yapılarından yararlanarak yat turizmine açılması önem taşımaktadır. 2004 yılında deniz turizm birliği önce tüm Karadeniz kıyıları gezilmiş sonra toplantılar yapılmış ve belirli aralıklarla Karadeniz’in turizme açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 hedefi olarak resmen yayınlanmıştır. Üç
dört merkezde yat limanı yapılması ile bu proje desteklenmeye çalışılmıştır."
DENİZ TURİZMİ ÖNEMLİ
Deniz Ticaret Odası Zonguldak Şube Başkanı İrfan Erdem de konuşmasında, "Karadeniz’de yat turizminin gelişmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dedi.
Türkiye’nin yıllık turizminin gelirinin yüzde 25’inin deniz turizminden sağlandığını bildiklerini anlatan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu turizmin gelişmesi için bu tarz konferans ve çalıştaylar yapıyoruz. Karadeniz’in deniz turizmine açılmasıyla Karadeniz’de turizm çeşitlenecek ve turizm gelirleri artacaktır. Bu tarz organizasyonlar arttıkça, alt yapılar düzenlendikçe, Karadeniz’in koylarına gelecek çok sayıda misafirin olacağını biliyorum."
Denizcilerin bilinmeyen koylara gitmeyi, keşfedilmemiş yerlere yelken açmayı seven insanlar olduğunu anlatan Erdem, şunları söyledi: "Yat bağlama ve marina olarak planlanan yerlerin çoğu balıkçı barınakları olarak gösterilmiştir. Turizmde yaşadığımız iki önemli rakibimiz Yunanistan ve Hırvatistan, balıkçı barınaklarını yat turizmine çevirerek çok büyük atak yaptı. Biz de ufak operasyonlarla balıkçı barınaklarımızı marinalara çevirebiliriz. Deniz turizmi ile gelen konuklarımızı ağırlayacağımız,
konaklamaları için mevcut tesisleri yenilemeli ve yenilerini yapmalıyız."
Deniz turizminin sorunlarını çözmenin kendilerine düşen en önemli görev olduğunu aktaran Erdem, "Bu çalışmaya Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Başkanı olarak desteğim tamdır. Bölgenin turizmde hak ettiği yeri alması ve denizcileri ağırlayacak marinaların ve limanların yapılması gerekiyor" dedi.
İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu da, Zonguldak’ı gördüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti: "2023’e hazırlık için yetkililere söyledim. Çok geride kalmış, çok işimiz var. Bu liman bu kadar kirli, Zonguldak limanı Zonguldak’ın çevresini kirletmiş. Ben 1982 yıllarından bu yana görevlerde bulundum. Kabahat benim, benim de katkım olsun. Buraları yapacağız. Buraların hiç de hoş olmayan görüntüleri var. İlk önce Zonguldak’ı ayaklandırmamız gerekiyor."
2023 vizyonunda Zonguldak’ın yapacağı çok şey olduğunu belirten Kaptanoğlu, şunları söyledi: "Bu gün Türkiye uluslar arası arenada lider. Bu gün denizcilik sektöründe uluslar arası üye olmadığımız hiçbir kuruluş kalmadı. Yatlarımızın konaklama yapabilmesi için balıkçı barınaklarımız veya Samsun’daki marinamız onlar marina olmayıp barınakta geceleyen yata su ve elektrik imkanı verecek, hatta şimdi üçer ünite o imkanları da arkadaşlarımız yapmaya hazırdır."
Türkiye’ye gelen turist sayısının 2010 verilerini aktaran Kültür ve Turizm Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Fikri Kolenoğlu ise Karadeniz’in deniz turizmine açılmasıyla büyük gelişmelerin kaydedileceğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin belirli sektörleri geliştirmek ve kalkındırmak için farklı tarihlerde teşvikler yayarak çok özel gayret gösteren ülkelerden birisi olduğunu anlatan Kolenoğlu, konuşmasında şöyle dedi: "Ancak, bir sektör var ki, turizm sektörüdür. 2010 yılında yüzde 3.5 artış sağladık. Şu ana kadar ki verilerle 2011 yılında ilk on ay itibariyle 2010 da gelen turist sayısını geçtik. Yıl sonu itibariyle yüzde 10’dan fazla sayı artışı, toplam 31 milyon üzerinde 25 milyon doların üzerinde gelir elde
edebileceğimizi söyleyebiliriz."
İnsanlık tarihine eş uygarlıkların, çok farklı coğrafi imkanların çok farklı kültürlerin olduğu bir ülkemiz olduğunu anlatan Kolenoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Biraz Akdeniz, biraz Ege, İstanbul, biraz Kapadokya var. Karadeniz maalesef bu pastadan yeterli pay almayan bir bölgedir. Türkiye’deki toplam gelen turistlerin sadece yüzde 3’ü tüm Karadeniz’e gelmektedir. Gelmeleri için alt yapıya ihtiyaç var. Bu gün biz Karadeniz’de deniz turizmini konuşacağız. Ancak, ondan önce tüm şehirlerimizin diğer
turizm imkanlarını da geliştirmemiz lazım ki, yatla gelen kişinin limandan sadece ikmal yapıp gitmesi o şehre katkı olmaz."
Turizm Bakanlığı’ndan belgelendirilmiş herhangi bir yat limanımız olmadığını belirten Kolenoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu unutmamak lazım gelir. Turizmin, halk, yerel idare, merkezi otoritenin müştereken hareketiyle geliştirileceğinin, ekonomik etkilerinin yanında sosyal etkilerinin de olacağını unutmamak gerekir. Turizm, aynı zamanda sosyal yapının, dünyaya entegre olmanın, diğer farklılıklara tahammül etmeyle gelişecektir. Bizlere düşen gerek merkezi bürokrasi, gerek yerel idarelerin yapması
gereken turizmin alt yapısını oluşturmaktır. Biz, balıkçı barınağını, limanı liman, yat limanını yat limanı gibi tasnif etmişiz. Hem balıkçı barınağı, hem yat limanını aynı anda oluşturabilmek mümkündür."
ÜLKEMİZ EŞSİZ İMKANLARA SAHİP
Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu da Türkiye’nin kıyı turizminin yanı sıra alternatif turizm türleri açısından da eşsiz imkanlara sahip olduğunu söyledi.
Anadolu’nun, turizm eğilimlerinde Ğcğünü belirterek sözlezengin tarihi ve kültürel mirası ile büyük avantajlar sağladığını aktaran Naiboğlu, şöyle konuştu: "Ülkemiz kıyı turizminin yanı sıra alternatif turizm gibi turizm türleri açısından da eşsiz imkanlara sahiptir. Dünyada değişen turist talebine karşı Türkiye bütün varlık ve kurumlarıyla Akdeniz ve Avrasya’nın en önemli ülkelerinden biri haline gelmiştir. Turizm önümüzdeki günlerde güçlü bir planlama aracı olarak kullanılacaktır."
Turizm faaliyetleri içinde giderek artan yat limanları, yat yanaşma yerlerinin yapımında önemli gelişmeler kaydedildiğini anlatan Naiboğlu, şu ifadeleri kullandı: "Yat ve marina servisleri, su sporları ve mega yat konularındaki başarılar vardır. Turizm yatırımları halen özel önem gösterilen yatırım olarak kabul edilmektedir. Dünyadaki ve ülkemizdeki turizm eğilimleri öne alınırsa Anadolu’nun zengin tarihi ve kültürel mirası, konukseverlik, uygun koylar bize avantaj, yetersiz limanlar ise dezavantaj
oluşturmaktadır. Yat turizminde ülkelerin marina ve paylarını artırma çabalarının yanı sıra ülke olarak çabalarımızı artırmamızı ortaya çıkartmaktadır. Yat turizminde en önemli talep yaz aylarında görülmektedir. Karadeniz’in eşsiz doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel varlıklarıyla cazip bir deniz haline geleceğine inanıyorum."
AKDENİZ’DE GÖRÜNCE İMRENİYORUZ
Karadeniz kıyısına ait şehirlerin güzelliğini tarif eden Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ise, Ege ve Akdeniz ziyaretlerinde gördükleri yat ve marinalara imrendiklerini söyledi. Herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Başkan Akdemir, Zonguldak Limanı’ndaki kirliliği ifade eden İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’na da yanıt verdi.
Kaptanoğlu’nun serzenişini dikkate alacağını söyleyen Akdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerçekten Karadeniz kıyısına ait olan şehirler, birbirinden güzel şehirlerimizdir. Özellikle tabiat ve hava koşulları nedeniyle yat turizmi ve marinacılık geriye bırakılmıştır. Ama şunu görüyorum ki beyin fırtınası gerçekten çok önemlidir. Bunun özellikle Karadeniz bölgesindeki şehirlerimizde ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya konulmuştur. Ben, Karadeniz’de yaşayan biri olarak bunun hep önemini arz
etmişimdir. Zira, Ege ve Akdeniz’e gittiğimiz bölgelerde bunu özellikle yat turizmini ve marinacılığı görüp imrenen birisiydim."
Özellikle bu Çalıştay’ın burada olması burada planlanması ve buradan adım atılmasının çok önemli olduğunu anlatan Kaptanoğlu, şöyle konuştu: "Bu düşüncenin hayata ve fiiliyata geçirilmesinden şüphem yoktur. Başkanımın serzenişlerini önemsedim. Bir şehir, gerçekten eğer böyle bir turizme açılacaksa yaşam koşullarını, kişilerin buraya gelen misafirlerimizin yaşanabilir bir kent düşüncesinde olması gerekmektedir. Bunu dikkate alarak önemsediğimi belirtmek isterim. İnşallah, çok yakın zamanda bir daha
gelirsiniz. Bu gelişinizde farklılıkları izlersiniz ve görürsünüz diye düşünüyorum. Ben bu Çalıştayı hazırlayan çok değerli Başkanım İrfan Erdem’e değerli müsteşar yardımcıma teşekkür ediyorum. İnşallah düşünülen ortaya konulan konunun bir an önce daha da erkenden hayata geçirilmesini tekrar önemsiyorum."
Turizme yeni açılan Karadeniz Bölgesi’ninĞcğünü belirterek sözle yat turizmine açılmasında Çalıştay’ın yararlı geçeceğini söyleyen Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, şunları söyledi: "Öncelikle turizme yeni yeni açılmaya başlayan Karadeniz bölgesinin yat turizmine açılmasında da yararlı olacağı bu Çalıştay’ın faydalı olacağını düşünüyorum. Çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Üç tarafı denizle kaplı güzel yurdumuzun doğal ve coğrafi yapılarıyla eşsiz koyları düşünüldüğünde ülkemiz
için ne kadar önemli yer tuttuğu bilinmektedir. Özellikle son yıllarda yat turizmine verilen teşviklerin artması bu sektörün gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu sektörde yeni yapılacak yat limanı yatırımları ile yat bağlama kapasitesinin 2023 yılına kadar 30 bine çıkarılması hedeflenmektedir. Karadeniz bölgesinde yat limanlarının yapılması ve bölgedeki balıkçı barınaklarının artırılması, mevcutlarının yat turizmine hizmet verecek şekilde ayarlanması ve eksikliklerinin giderilmesi büyük önem taşımaktadır.
Gönlümüzdeki ve olması gereken Zonguldak’ı bütün çevresiyle önce Zonguldaklının daha sonra Türkiye ve dünyaya açılmasını sağlayarak, turizmin katkısını da alarak 2023’e hazırlamaya çalışıyoruz. Böyle çalışmak mecburiyetimiz var."
ELİN TAŞIN ALTINA KOYULMASI GEREKİR
TBMM Eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan ise konuşmasında şöyle dedi: "Sorunların giderilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması çok yaygın deyimle elini taşın altına sokması gerekir. Zonguldak Limanı’nın şu anki durumunu doldurulmak suretiyle Zonguldak’a bir yeşil alan kazandırılması ve daha büyük bir liman yapılması gerekir. Bu konuda avam proje çalışması yapılmıştır. Kömür çıktığı sürece bu kömürün başka yere gönderilmesi gerekiyor. Buradan yüklemeye devam ettiğimiz
müddetçe bu kömürün önüne geçmek çok zordur. Elbette Zonguldak hava kirliliğinin bir önemli başka nedeni de uygun olmayan kömürlerle ısınmanın sağlanmasıdır. Zonguldak, doğalgaz ihalesini ancak 4. kez ihaleye çıktığında gerçekleştirdi. Bir ay kadar önce ihale yapıldı. İnşallah kısa zamanda doğalgazı gerçekleştirir. Bu Çalıştay’ın Zonguldak’ta yapılmış olması bizim için önemlidir. Burada iki gün boyunca değerli akademisyenler, iş adamları ve bürokratlar Karadeniz’de yat turizminin gelişmesi için neler
yapabileceklerini konuşacaklar. Çok güzel koylarımız var o koylara balıkçı barınağı yapmadan ufak takviyelerle mini marina haline getirmeleri mümkündür."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem Koru Ankara Hastanesi, hastalarına daha iyi hizmet vermek amacıyla yenilikçi hizmet anlayışında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Hastaların, Hastaneye girişinden tüm tedavi ve konaklama süreçlerine kadar dönüşümüne giden Koru Ankara Hastanesi, açtığı dijital dönüşüm ofisi ile de hem yurtiçi hem de yurtdışındaki birçok farklı noktaya da üstün nitelikte hizmet sunabilecek. Ankara’nın önde gelen sağlık kuruluşlarından Koru Sağlık ve Turizm Grubu, “Koru’da Yeni Dönem” başlığıyla başlattığı dönüşüm çalışmalarını düzenlediği lansman toplantısı ile paydaşlarına duyurdu. Koru Sağlık ve Turizm Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanında dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, “2024 yılı bizim açımızdan yeniden gelişim ve dönüşüm yılı olacak. Bu kapsamda yurtiçinde ve yurt dışında yeni projeleri uygulamaya koyduk. Bugün geniş katılımlı paydaşlarımızla bir araya geldik. Sağlık sistemlerinin geldiği noktayı ve kurum olarak da neler yaptığımızı paylaştık” ifadesini kullandı. “İngiltere, ABD ve Irak’ta Merkezler Oluşturuldu” Koru Sağlık Grubu’nun yurtdışında da çalışmalarına hız kesmeden devam edildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Biri, “Dünya’da 3 merkezde yeni açılımlar yaptık. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri New York’ta merkez oluşturduk. New York’ta kendi şirketimizin merkezini kurduk ve aynı zamanda bir sağlık turizmi ofisi açtık. Benzer bir şekilde Irak’ta da çalışma yaptık. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık turizmi alanında çalışmalarda yapıyoruz” diye konuştu. “Paydaşlarımızla Birlikte Hareket Ediyoruz” Söz konusu çalışmaları uyumlu bir şekilde iş ortaklarıyla beraber gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Biri, “Hizmet standartlarımızı da yükseltmek için dijital dönüşüm ofisi kurduk. Dijital ofis aracılığıyla hem sistemimizi dönüştürmeye hem de dünya ile entegre olmaya gayret ediyoruz. Tüm çalışanlarımızın eğitimi ile de ‘e-nokta’ adı altında bir eğitim platformu ile arkadaşlarımızı yeni dönüşüm dönemine hazırlamaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. Koru Sağlık ve Turizm Grubu COO ve İcra Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Ali Özön de Hastanenin teknolojik ve akademik dönüşümü verdiği bazı örneklerle dile getirdi. Yatan hasta katlarında 150 metrekare 3 king suit odanın yanı sıra 4 suit oda ve 13 connect oda çok konseptini çok yakında hayata geçireceklerini ifade Uzm. Dr. Ali Özön, bu konseptin Ankara’da başka bir örneğinin olmadığına dikkat çekti. Uzm. Dr. Ali Özön, Hastanede fark oluşturan bazı hizmet alanlarını şöyle sıraladı: “1000 metrekareye yayılan alanla Türkiye’nin tek yapı altında en donanımlı Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine sahibiz. Kadın Hastalıkları ve Doğumla ilgili tüm işlemler bu alanda gerçekleştirilmektedir. Ankara’da 7/24 Acil Servis, Pediatri, Kadın Hastalıkları ve Doğum, hizmeti veren tek hastaneyiz. Çok yakın zamanda 7724 evde bakım hizmetimiz de devreye girecek. Hastane içinde bir kat tamamen Pediatri Kliniğine ayrılarak diğer tüm branşlardan ayrı tutulmuştur. Ankara’da uçuş hekimliğine ev sahipliği yapan nadir Hastaneler arasında bulunmaktayız. Patoloji haricinde şu anda modent tıpta tanılı ve tadevi için kullanılabilecek tüm bölümler aynı çatı altında ev sahipliği yapıyoruz. Hastanemizde toplam 31’i prof., 14’ü doçent olmak üzere 120 hekimle hizmet vermekteyiz. Önemli bir akademik kadroya sahibiz. Koru Ankara Hastanesi, son teknoloji ürünü da Vinci Robotik cerrahi sistemi ile ülkemizin nadir robotik cerrahi merkezlerinden biridir. Robotik cerrahide yaklaşık iki bin 500 ameliyat gerçekleştirdik. Ameliyathanelerimizde ileri teknoloji ile donatılmış; 10 adet operasyon odası, 3 adet laminer folow donanımlı, 2 adet skopi uyumlu, 1 adet da Vinci Robotik Cerrahi ameliyat odamız bulunmaktadır. Hastanemiz bünyesinde Girişimsel Nöroradyolojide kullanılan cihaz en ileri teknoloji ürünüdür. Bu kapsamda hocalarımız dünya çapında isim sahibi hocalarımızdır. Birçok laboratuvar testini kendi laboratuvarımız bünyesinde gerçekleştirmekteyiz. Hemşirelik bakımı konusunda hasta deneyimi açısından son derece yüksek deneyime sahiptir. Teknolojik anlamda tüm teknolojiler bina içinde bulunmaktadır. Bu nedenle hastalar herhangi bir sebeple başka bir mekze yöneltecek hiçbir eksik bölüm bulunmamaktadır. Gastroenteroloji merkezi Ankara’da en kapsamlı merkez olma özelliğine sahipdir. 2 profesör hekim tarafından yönetilmektedir. EUS gibi ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmıştır. Türkiye’deki 7 gama knife cihazından birine ev sahipliği yapıyoruz. Beyin tümörlerinde hastanın kafa tası açılmadan işlem gerçekleştirilebilmektedir. Kardiyoloji kliniğimizde kalp ritim bozukluklarında kullanılan son teknoloji ürünü ‘Carto 3’ cihazı kullanılmaktadır. Mikro ultrason füzyon biyopsi, ABD’li Johns Hopkis ile geliştirilen bir teknoloji. Ülkemizde ilk olarak hastanemizde uygulanmaya başlandı. Özellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılan en ileri teknolojidir.”
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ilçe ziyaretleri çerçevesinde Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. Başkan Büyükkılıç; “Pınarbaşı bizim için önemli, Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz. Pınarbaşı’mızı ihya etmeye devam edeceğiz. İyi ki varsınız” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm ile birlikte Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. İlçede gençlerin coşkuyla karşıladığı Başkan Büyükkılıç’a ilçe sakinleri sıcak ve samimi bir şekilde yoğun ilgi gösterdi. İlk olarak AK Parti Pınarbaşı İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Başkan Büyükkılıç, başkanlık önünde ilçe sakinlerine hitap ederek, “Cenab-ı Allah birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu bozmasın. Ay yıldızlı Türk bayrağımızın altında vatanına, milletine, devletine sahip çıkan ve bu anlayış içerisinde yaşayan insanlar olmayı lütfetsin, nasip eylesin” dedi. Pınarbaşı ilçesinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin olmazsa olmazı olduğunun altını çizen Büyükkılıç, “Pınarbaşı bizim için önemli, Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz. O açıdan Pınarbaşı’mızla ilgili yapılması gereken ne var ise yaptıklarımıza ilave olarak onları yapma yönünde gayret göstereceğimizi ifade ediyorum. Tabi ki hatırlatıyoruz, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin, Pınarbaşı, olmazsa olmazı. Kayseri’mizin güzide ilçesi, aynı şekilde merhum Alparslan Türkeş’in de memleketi” şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, 6 Şubat 2023 depremlerindeki desteklerinden dolayı ilçe sakinlerine teşekkür ederek, “Pınarbaşı’mızın 6 Şubat depremleri döneminde yapmış olduğu fedakârca çalışmalardan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Giymediniz giydirdiniz, sıcak çorbalar ikram ettiniz, vatandaşlarımıza destek sağladınız. Pınarbaşı’mızın insanlarının sistemi fedakârlık üzerine kurulmuş durumda” ifadelerini kullandı. Birlik, beraberlik mesajı veren Büyükkılıç, “Bundan sonra el ele vereceğiz, gönül gönle vermeye devam edeceğiz. Pınarbaşı’mızı ihya etmeye devam edeceğiz. Doğalgaz ile ilgili çalışmalar konusunda çalışmaların devam ettiğini biliyorsunuz. Dedik ki ihtiyacı olan hiçbir kardeşimizi dışında bırakmadan kombi konusunda gerekli desteği vereceğimizi ifade ediyoruz” diyerek kombi projesinin yürütüldüğünü dile getirdi. Pınarbaşı’nın, cazibe merkezi olması ve vatandaşların daha iyi şartlarda yaşaması, bu anlamda Pınarbaşı’nın uygun hale getirilmesi için irade göstereceklerini dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Fen İşleri ekibimiz, elektrik şirketimiz, kırsalımız, tarım işlerimiz, tüm park bahçelerimiz, temizlik birimimiz el ele gönül gönle. Gönüllerde yer edecek, Pınarbaşı’nı ihya etmeye devam diyorum. Kenetleneceğiz” diyerek Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Memduh Uzunluoğlu ile hizmetleri sürdüreceklerini ifade etti. Büyükkılıç, daha sonra AK Parti Pınarbaşı İlçe Başkanlığı’nda parti teşkilat mensupları ile bir araya gelerek, sohbet etti. Başkan Büyükkılıç ve Başkan Üzüm’e ilçe ziyaretinde Cumhur İttifakı Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Menduh Uzunluoğlu da eşlik etti.
İstanbul Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun gençlerle bir araya geldi Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencilerini ağırladı. Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun’a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya da eşlik etti. Gençleri merkeze koyan projeleri hayata geçiren, onlara verdiği önemi her fırsatta dile getiren Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençlerle buluşmaya devam ediyor. Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençleri Dijital İletişim Merkezi’nde ağırladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya da gençlik buluşmasına katıldı. "Burada başkan yok" Gençlerle eğitim ve hayata dair keyifli bir sohbet gerçekleştiren Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, ilçede yapılan çalışmalardan da bahsetti. Talep ve önerileri dikkatle dinlerken, “Gençlerimiz bizim her şeyimiz. Yapacağımız çalışmaları, hayata geçireceğimiz projeleri sizlerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiriyoruz. Burada bir Başkan olarak değil bir abi, bir arkadaş olarak hayata dair her şeyi keyifli bir şekilde konuşuyoruz. Bugün burada bizlere eşlik eden, sohbetimizi daha keyifli hale getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Zafer Sırakaya’ya da katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Samsun Başkan Türkel: “Atakum’u turizm şehri yapacağız” Samsun’un Atakum ilçesinde Çakırlar Korusu’nu yeni çehresi ile faaliyete geçirmek için çalışmalar sürüyor. Belediye Başkanı Serhat Türkel, Atakum’u turizm şehri yapmak için çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Atakum Belediyesi, Türkiye’nin en önemli Longoz (subasar) ormanlarının yer aldığı Çakırlar Korusu Tesisi’nde çalışmalarına hız verdi. Belediye ekipleri, İncesu Yalı Mahallesi’nde bulunan merkezde bakım, onarım ve çevre düzenleme çalışmaları yürütüyor. Yoğun mesai harcayan ekipler, spor alanları, parklar, ahşap köprü ile kulübelerin yanı sıra kafe ve restoranları özenle tadilat ediyor. Geniş gövdeli ağaçları, bitki ve kuş çeşitliliği ile doğaseverlerin buluşma noktası olan Çakırlar Korusu, yenileme çalışmalarının ardından vatandaşların hizmetine açılacak. Çalışmalar hakkında bilgi veren Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, “Çakırlar Korusu, vatandaşlarımıza şehir stresinden uzaklaşarak huzur ve dinlenme molası sunan, eşsiz bir yaşam alanı. Hemşerilerimizin Atakum’un muhteşem doğası eşliğinde keyifli vakit geçirebilmelerini sağlamak için tesisimizin imkanlarını artırmayı istiyoruz. Doğayla iç içe bir kent kültürü oluşturacağız. Çocuklarımızın rahatça oyun oynadığı, bisiklet sürdüğü, vatandaşlarımızın yeşilin tadını çıkararak sporunu yaptığı, çayını yudumladığı daha konforlu bir yaşam alanı oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor. Kentimizin seyir zevki veren doğal güzelliklerini tanıtırken, en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Atakum’un turizm kenti olması bakımından Çakırlar Korusu, büyük önem taşıyor. Tesisimizi, bölge turizminde önemli bir merkez haline getirerek, Atakum’u turizm kenti yapacağız. Çakırlar Korusu, yeni imajıyla tüm vatandaşlarımızın buluşma noktası olacak” diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin öldüğü, 99 kişinin de yaralandığı terör saldırısı ile ilgili mahkeme kararı açıklandı İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashir’in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, sanık Albashir’in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashir’ın da bulunduğu 5 tutuklu sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar ise mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkeme başkanı, bazı sanıklara ek savunma hakkı tanıdı. Ek savunmalarını yapan sanıklardan daha sonra duruşmanın biteceği belirtilerek son sözlerini söylemeleri istendi. "Vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum" Duruşmada son sözü sorulan sanık Ahlam Albashir, "Kendimi savunmayacağım, gerçekleşen patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum. Ammar’ın hiçbir şeyden haberi yoktur, Ahmet’in de telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Atölyede bayan olduğum için kalmama razı olmadılar, beni misafir ettiler. Bu insanların olayla hiçbir alakası yok. Sayın Başkan ile baş başa konuşmak istiyorum" dedi. Diğer sanıklar ise son sözlerinde suçsuz olduklarını, tahliyeleri ile beraatlarını talep ederken bazı sanıklar olayı gerçekleştiren kim varsa beddua etti. Albashir’e 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashir’in ’devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan 1 kez, ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’ suçundan 6 kez olmak üzere toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanığı ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 99 kez 18 yıl hapis, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 12 yıl hapis olmak üzere toplamda bin 794 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanık ayrıca, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 22 bin lira adli para cezasına da çarptırılırken, ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi. 2 sanığa bin 35 yıl hapis cezası Mahkeme, sanıklar Fatma Berkel ile Ferhat Habeş’i ’devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’, ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürmeye yardım’ ve ‘silah sağlama’ suçlarından toplamda ayrı ayrı bin 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar hakkında ayrıca, ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi. Mahkeme heyeti, sanıklar Bakar Carkes, Hadir Carkes, Hatice El Kurdi ve Salih Carkes’i ‘suçluyu kayırma’ suçundan ayrı ayrı 4 yıl hapis, sanıklar Hüseyin Güneş, Mahmud El Abid, Mahmud El Yusuf, Süleyman Güder ve Tareq Alkhatib’i ‘göçmen kaçakçılığı’ suçundan ayrı ayrı 6 yıl hapis, sanık Hazni Gölge’yi ‘göçmen kaçakçılığı’ suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırırken, sanıklar hakkındaki ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. 2 sanığa 17’şer yıl hapis cezası Mahkeme, sanıklar Ammar Jarkas ile Ahmet Carkes’i ‘göçmen kaçakçılığı’, ‘suçluyu kayırma’ ve ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 17 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkları ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçlarından ise kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. 12 sanığa beraat Öte yandan, 11 sanık ile suça sürüklenen çocuk A.E. hakkında üzerlerine atılı suçlardan kesin ve somut delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verilirken, aralarında Bilal Elhacmaos’un da bulunduğu 10 sanığın ise dosyalarının ayrılmasına hükmedildi. 6 sanığın tutukluluk hali devam, 4 sanığa tahliye Sanıklar Ahlam Albashir, Ahmed Carkes, Ammar Jarkas, Fatma Berkel, Ferhat Habeş ve Hazni Gölge’nin tutukluluk hallerinin devamına hükmedilirken, sanıklar Hüseyin Güneş, Ahmad Alhaj Mwas, Ahmad Haj Hasan, Hasan Ali’nin ise tahliyelerine karar verildi. 1 sanık baygınlık geçirdi: ’’50 sene içeride kalacağım ne için, bunun için mi?’’ Açıklanan kararın ardından sanık Fatma Berkel, mahkeme salonunda baygınlık geçirerek, ‘’Ben ne yapmışım? 50 sene içeride kalacağım ne için, bunun için mi?’’ ifadelerini kullandı.