YEREL HABERLER - 09 Aralık 2011 Cuma 13:31

KAYMAKAM’DAN SOSYAL DAYANIŞMA ÇAĞRISI

A
A
A
KAYMAKAM’DAN SOSYAL DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Van’dan Balıkesir’in Edremit ilçesine gelen 901 depremzede ile ilgili Edremit Kaymakamı Osman Tunç, sivil toplum kuruluşlarına sosyal yardımlaşma çağrısında bulundu.
Yaşanan deprem felaketinin ardından ülke genelinde başlatılan yardım seferberliğine katılan Edremit ilçesi, 901 Vanlı depremzedeyi devlet kurumlarının kamplarında ve evlerde ağırlıyor. Valilik aracılığı ile ilçeye gelerek konaklayanlar ile kendi imkanlarıyla ilçeye gelerek evlerde konaklayan depremzedelerin her zaman maddi ve manevi ihtiyaçlarının olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Kaymakam Osman Tunç, sabah saatlerinde Kaymakamlık Makamı’nda basın toplantısı düzenledi.
Basın mensuplarıyla bilgi paylaşımında bulunan Kaymakam Tunç, sivil toplum kuruluşlarının da depremzedeleri unutmaması ve küçük te olsa onlara destek olmaları gerektiğini vurguladı. Kaymakam Tunç, “23 Ekim 2011’de meydana gelen Van depremi sonrasında ilçemize de depremzedeler gelmeye başlamıştır. Şu ana kadar Valilik aracılığıyla ilçemize gelen 72 aile içerisinde 307 kişi bulunmakta ve kendi imkanlarıyla gelen 156 aile içerisinde de 594 kişi olmak üzere toplam 901depremzede ilçemizde konaklamaktadır. Valilik aracılığıyla gelen depremzedeler Akçay Devlet Demiryolları Dinlenme (TCDD) Tesisleri’ne alınmıştır. Kendi imkanlarıyla gelen 594 depremzede ise yardımsever ailelerin yanlarında kalmaktadırlar. Yarın ise ilçemize 150 civarında depremzedenin daha gelmesi beklenmektedir. Bununla birlikte binin üzerinde depremzedeyi ilçemizde misafir etmiş olacağız. İlçemize kendi imkanlarıyla gelen depremzedelere Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı’ndan 75’er TL’lik 165 adet gıda çeki, yani 12 bin 375 TL ödenmiştir. 81 aileye nakit olarak 12 bin 625 TL para ödenmiştir. Ayrıca, özellikle çocuk malzemesi ağırlıklı olarak 7 bin 594 TL ayni yardım ile 2 bin 350 TL ilave olmak üzere toplam 34 bin 350 TL’lik yardımda bulunulmuştur. Yeni gelecek olan 150 civarında depremzedenin ise, Türkiye Köpür İşletmesi Kampı’nda barındırılması planlanmıştır. Şimdiye kadar Vanlı depremzedelerin ihtiyaçları için toplam 135 bin 422 TL para harcanmıştır. Afet acil durum harcamaları içerisinde 175 adet ısıtıcı, 20 adet çamaşır makinesi, 2 adet klorlama cihazı, mutfak malzemeleri alımı, 2 adet elektrik süpürgesi, 8 adet kanepe, 6 adet çay makinesi, 15 adet ütü ve ütü masası, 500 adet banyo ve el yüz havlusu, 160 çift ev tipi terlik, 390 adet battaniye, muhtelif temizlik malzemeleri, mutfak gıda malzemeleri alımı (yemek çıkartmak için), hazır yemek (12 günlük), 2 adet soba, 180 çift banyo terliği, muhtelif zücaciye malzemesi ve 150 adet nevresim takımı bulunmaktadır. Depremzedeler ilçemize gelir gelmez kendileri sıcak yemekler, erkek ve bayan doktorlar ve yetkililer tarafından karşılandı. Onlar ilçemize geldiklerinden beri büyük bir özveri ile ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılmaktadır. Devletin gücü bu afet gününde kendini göstermiştir. Depremzedelerin konakladığı kamplar yazlık şartlarda olduğundan dolayı kış aylarını geçirmek için pek elverişli değildi. İmkanlarımız dahilinde kamplarda zemin kaplamalarından ısınma sistemlerine kadar önemli değişiklikler ve yenilikler yaptık. Depremzede misafirlerimiz memleketlerindeki konaklama sıkıntısı çözüme kavuşuncaya kadar burada kalacaklardır. Onların yazın geri gönderileceği, kampların boşaltılacağı söylentileri doğru değildir. 12 gün boyunca hazır yemek verilen depremzede misafirlerin yemek sıkıntısı da çözüldü. Artık TCDD Kampı’nın mutfağında depremzede vatandaşlar için her gün 3 çeşit sıcak yemek çıkmaya başlamıştır. Burada pişen yemeklerden TKİ kampında kalacak olan depremzedeler de faydalanacaktır. Bu tam manasıyla toplumsal bir kaynaşma, dayanışma göstergesidir. Allah devletimize zeval vermesin. Devletin gücü bu gibi günlerde kendini göstermektedir. Fakat, depremzede misafirlerimiz bölgemizdeki sivil toplum kuruluşlarından da destek görmelidir. Bu destek sadece maddi değil, manevi destek de çok önemlidir. Sivil toplum örgütlerimiz, onları ziyaret edip, küçük hediyeler ile onlara yalnız olmadıklarını gösterebilir. Depremzede vatandaşların konakladığı kamplarımız her aman açıktır. İsteyen tüm kuruluşlar, siyasi parti kuruluşları ve benzer sivil toplum örgütleri maddi ve manevi destek sağlayabilir. Bu misafirlerimiz için önümüzdeki zamanlarda çeşitli kurslar da düzenleyeceğiz. Acılar paylaştıkça azalır. Bu sosyal paylaşımlar, Doğu’daki vatandaşlarımıza olan bakış açısını da değiştirmektedir. Seferberlik böyle günlerde ortaya çıkıyor. Bir firmanın, çalışmak isteyen depremzede misafirlerimize iş imkanı sağlamak için girişimleri söz konusudur. Bu seferberlikte büyük yardımları olan TCDD’ye, Akçay Belediyesi’ne ve Edremit Kaymakamlığı bünyesindeki tüm kurumların ilgililerine teşekkür ediyoruz. Depremzede misafirlerimizi yalnız bırakmayalım. İlçemizde yardım toplama kampanyası başlatılmış ve Yardım Toplama Komitesi oluşturulmuştur. Bu komite İlçe Özel İdare Müdürü İlhan Yazar’ın başkanlığında, Malmüdürü Abdullah Karadeniz ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yücel Mercan’dan oluşmaktadır. İrtibat görevlisi İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yücel Mercan’dır. (Tel No: 0507 214 58 89) Ayrı diğer komite görevlileri ile de irtibata geçilebilir. (İlhan Yaar:0505 403 13 53 - Abdullah Karadeniz: 0532 543 56 25” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.