GENEL - 23 Aralık 2011 Cuma 13:00

ŞEHİT AİLELERİ PARA BULAMAZLARSA SOKAKTA KALACAK

A
A
A
ŞEHİT AİLELERİ PARA BULAMAZLARSA SOKAKTA KALACAK

Mersin Gazi ve Şehit Asker Ailelerine Yardım Derneği üyeleri, bulundukları binanın kirasını ödeyemeyince sokağa atılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Mersin’de gazi ve şehit asker ailelerine yardım amacıyla 16 yıl önce kurulan dernek, bugün yardıma muhtaç hale geldi. Dernek yönetimi, değil üyelerine yardım etmeyi, faaliyet yürüttükleri dairenin kirasını bile ödeyemeyecek duruma düştü. Sadece gönüllülerin katkıları ile faaliyetini yürütebilen dernek, 15 bin liralık kira parasını bulamazsa faaliyetine son vermek zorunda kalacak. Mülk sahibinin "ödeyemeyeceğinize göre dostça oturdunuz, dostça ayrılalım. 13 aylık biriken kira paranızı da ödeyin. Bir yer
buluncaya kadar misafirimsiniz, bulunca ayrılırsınız" dediğini belirten Dernek Başkanı Suna Ünlüselek, hiç bu kadar çaresiz kalmadığını söyledi.
Bugüne kadar kira giderlerinin daha önce Akdeniz Belediye Başkanı olan Kenan Yücesoy ve Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan tarafından ortaklaşa karşılandığını kaydeden Ünlüselek, "Bugüne kadar hiç dara düşmemiştik. Geçen yıl Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, tek başına bizim kira giderimizi ödemişti. Ancak bu yıl ödeyemeyeceğini söyledi. Bugüne kadar Sayın Özcan’a ne zaman gittiysek bizi boş çevirmedi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Tabi bir insanı da istismar etmemek lazım, hep bir yere
yüklenmemek lazım. Çok değerli işadamlarımız var, meslek örgütlerimiz var. Bir çok organizasyonların giderlerini karşılıyorlar. Bir festival oluyor, milyarlar hemen toplanabiliyor. Bir narenciye festivali oldu, hemen para toplanabildi. Ben bu insanlara şunu sormak istiyorum; eğer bu ülkenin bu şehitleri olmasa, bu gaziler olmasa acaba o koltuklarda nasıl otururlar, acaba o son model araçları nasıl kullanırlar, acaba bedellide o parayı ödeyip çocuklarını askerlikten nasıl kurtarırlar? Buna rağmen hiç
kimse bu eli öpülesi şehit ve gazi ailelerine gereken değeri göstermiyor" dedi.
Mersin’de 300’e yakın şehit ve gazi ailesi bulunduğunu ifade eden Ünlüselek, dernek olarak durumları iyi iken şehit aileleri hastaneye yattığında onları orada ziyaret ettiklerini ve ihtiyaçarını karşıladıklarını, yardım etmeye çalıştıklarını ve farklı illere gitmeleri gerekiyorsa oralara gönderdiklerini de belirterek, "Ama şimdi değil bir şehit ailesine elimizi uzatmak, başımızı buradan dışarıya çıkarmaya korkuyoruz. Derneğin bir çok küçük ihtiyaçlarını kendimiz yönetim olarak karşılıyoruz. Ama bu da bir
yere kadar yetiyor. Bu sadece benim görevim değil, Mersin’de olan herkesin görevi" diye konuştu.
Destek bulamadıkları taktirde eşyaları binanın önüne yığmak zorunda kalacağını dile getiren Ünlüselek, şöyle devam etti: "2013 Akdeniz Olimpiyatları’na şaşa ile hazırlık yapan Mersin, bir avuç şehit ailesine sahip çıkamaması bu benim ayıbın değil Mersin’in ayıbıdır. Benim başka yapabilecek bir şeyim yok. Ben bu dernekteki malzemeleri eve götüremem, çünkü yarın bir gün bu suiistimale girer ve herkes bir sürü söz söyler. Biz göğsümüzü gere gere söylüyoruz; 16 yıllık bütün belgelerimiz, bütün evraklarımız
ortada. Her kim istiyorsa gelip bakabilir. Ben burada azap çekiyorum. Bir şehidin ailesine giyilmiş, kullanılmış eşya veriyorum, kıyafet veriyorum. Hani nerde ’şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diyenler. Şehitler Mersin’de ölüyor, şehitlerin aileleri ölüyor".
Mersinlilere çağrıda bulunan Suna Ünlüselek, "Lütfen Türkiye’ye değil bütün bir dünyaya eşyaları kapının önüne konulmuş, hacizle atılmış bir dernek olarak duyurulmak istemiyoruz. Bu şehit ailelerimizi de rencide eder, şehitlerimizi de bin defa daha şehit eder ve Mersin’in ayıbı olur. Şehit aileleri sadece 5 kişinin boynunun borcu değil. Biz gönüllüyüz, çalışmaktan yılmıyoruz ama bizim de gücümüz bir yere kadar yetiyor" dedi.
Bunun yanında yardımları şahit ailelerine ulaştırmada da büyük sorun yaşadıklarını belirten Ünlüselek, "Bu kadar kamu kurumlarında ve meslek örgütlerinde araç var, ama biz üyelerimize yardımları ulaştırırken taksi tutmak zorunda kalıyoruz. Hepsine taksi tutup göndermek mümkün olmuyor, o zaman da sırtlarına yüklüyoruz. Bu Mersin neden böyle, niye bu kadar duyarsız davranıyorlar. Benim görevim bu aileleri mutlu etmek, acılarını paylaşmak, yönetim olarak ihtiyaçlarını karşılamak, dertlerine çare olmak,
sorunlarını çözmek değil mi? Ama iki günde bir kapı çalınıp mülk sahibi karşımıza çıkarsa, ’hangi gün icra gelecek, hangi gün eşyalar kapının önüne konulacak’ dersek biz nasıl çalışalım" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir