POLİTİKA - 29 Aralık 2011 Perşembe 14:35

BAKAN DAVUTOĞLU FRANSA`YI ELEŞTİRDİ: "BAŞKALARININ ACILARI ÜZERİNE EMPERYALİST PLANLAR KURMAYIN"

A
A
A
BAKAN DAVUTOĞLU FRANSA`YI ELEŞTİRDİ: "BAŞKALARININ ACILARI ÜZERİNE EMPERYALİST PLANLAR KURMAYIN"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, soykırım yasa teklifinin Fransa Meclisi’nde kabul edilmesini sert sözlerle eleştirerek, Fransa yönetimine, "Başkalarının acıları üzerine emperyalist planlar kurmayın" diye seslendi. Davutoğlu, "1915’te sizler acı çekmediniz. Gelibolu’da 250 bin şehit veren millet çekti. Kafkas cephesinde de acı çektik. Fransız işgali altında Maraş’ta da, Urfa’da da acı çekildi. Bir liderin liderlik vasfı burada. İşte Mustafa Kemal ile Sarkozy arasındaki fark da burada"
dedi.
Bakan Davutoğlu, 4. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Trakya Üniversitesi’nde düzenlenen "Balkan Savaşı’ndan Balkan Barışı’na: 100. Yılında Türk Dış Politikası" konulu konferansa katıldı. Konferansta konuşan Davutoğlu, Edirneli olmanın bir ayrıcalık olduğunu belirterek, "Ben hayatımı bazı dönemlerde bazı şehirlerde yaşamayı özlemle istemişimdir. Bu şehirlerden biri de Edirne’de. Bu yoğun diplomatik ritimden ayrılıp, tekrar özlediğim akademik hayata dönersem gelip bu öğrencilerle Trakya Üniversitesi’nde
Edirne’nin ruhu üzerine bir ders yapmak isterim" dedi.
Balkan barışıyla ilgili 2012 yılının ilk mesajlarını Edirne’den vermek istediğini belirten Bakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu çevre havzalarda tarihin normalleşmesini istiyoruz. Geleceğe kriz odaklı değil, vizyon odaklı bakmak istiyoruz. Önyargıyla değil, bir ufukla bakmak istiyoruz. Balkanlar’a ve Ortadoğu’ya aslında büyük haksızlık yapılıyor. Avrupa’da ne zaman bir karmaşadan bahsedilse ’Balkanlar gibi’ denir ya da ’Ortadoğu gibi’ denir. Ne zaman etnik çatışma, dini çatışma akla gelse hemen Balkanlar ve Ortadoğu akla gelir ve zannedilir ki Balkan ve Ortadoğu milletleri birbirini öldüren, kana susamış milletlerdir, hep
böyle yaşadılar. Bakın 19. yüzyılın son çeyreği, ikinci yarısı, 20. yüzyılı paranteze alırsanız bundan önceki uzun asırlar Balkanlar’da barış hatırlanır. 20. yüzyıl bu bölgenin tarihinde bir parantezdir, maalesef kötü parantezdir. Balkan Savaşları, I. ve II. Dünya Savaşları ve Soğuk Savaş. Bu savaşların hiçbirisi de Balkan milletlerinin kendi iradeleriyle ortaya çıkmış savaşlar değildir. Balkan şehirleri, Balkan Savaşı’na kadar büyük savaş görmemiştir. Ortadoğu şehirleri de görmedi. Bu oryantalist
yaklaşımın Balkan ve Ortadoğu milletlerinin kan ve şiddet ruhunda olanlar milletler gibi takdim eden yaklaşımı zihinlerden sileceğiz. Asılarca bu milletler, halklar, topluluklar bütün Balkan şehirlerinde bir arada yaşıyorlar ve dışarıdan gelen bu müdahalelerle çok büyük acıları da yaşadık. Artık normalleşme vaktidir."
Davutoğlu, Soğuk Savaş’ın ardından devletler arasındaki ilişkilerin günümüzde bile normalleşmediğini belirterek, Türkiye’nin ne acılar yaşarsa yaşasın Balkanlar’daki politikasının bütün halklarla buluşmak ve kaynaşmak üzerine olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Bakın Edirne müdafaasında çektiğimiz acı üzerine bunları söylüyorum. Onları konuştuktan sonra bunları söylüyorum. O acıları derin bir şekilde hissetmemize rağmen bunları söylüyorum. Çünkü Selanik’i her hatırladığında gözleri dolan ve Rumeli türküsüyle
gönlü kıpır kıpır olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk bütün o acıları yaşadıktan sonra Balkanlar’a da öncülük yapmıştır. Aynı nesil, Balkanlar’dan koparılıp getirilen o nesil aynı zamanda Balkanlar’a dönüp barış çağrısı yapmıştır" diye konuştu.
Her milletin kendi acısını bildiğini ve kendi acısını tek acı zannettiğini anlatan Davutoğlu, Türkiye’nin bütün milletlerin acısını anladığını, çünkü en büyük acıyı Türkiye’nin çektiğini söyledi. Davutoğlu, "1912 ile 1920 yılları arasında şu dedesi Balkan, Trablusgarp, Yemen veya Kafkas cephesinde şehit olmamış kimse yoktur belki bu salonda. Benim de bir dedem Çanakkale’de şehit oldu, diğer dedem Suriye cephesinden döndü, döndüğü gün İstiklal Harbi için tekrar gitti. Hepimizin hatıraları var. Hele hele
uzun Balkan muhacereti ve Edirne ile İstanbul’un bu muhaceret sırasında çektikleri en büyük savaş suçlarını içinde barındıracak büyük göçlerin hikayesidir" dedi.
"BAŞKALARININ ACILARI ÜZERİNE EMPERYALİST PLANLAR KURMAYIN"
Bakan Davutoğlu, yaşanan tüm acılara rağmen Atatürk’ün "Elemimiz müşterektir, gelin elem üzerine değil, vizyon üzerine bir Balkanlar kuralım" dediğini belirterek, şimdi kendilerinin de bu anlayışı Fransız Meclisi’ne söylediklerini belirtti. Fransa yönetimine seslenen Davutoğlu, "Başkalarının acıları üzerine emperyalist planlar kurmayın. 1915’te sizler acı çekmediniz. Gelibolu’da 250 bin şehit veren millet çekti. Kafkas cephesinde de acı çektik. Fransız işgali altında Maraş’ta da, Urfa’da da acı çekildi.
Bir liderin liderlik vasfı burada. İşte Mustafa Kemal ile Sarkozy arasındaki fark da burada. Birisi doğduğu yeri terk eder, her Rumeli türküsünde gözü dolar, büyük hicretler yaşamış bir milletin yeni devletinin kurucusu birçok düşmanlık üzerine tezler kurarak, her gün acıyı hatırlatabilirdi. Her tarafınız düşman dolu, Yunanlılar sizi işgal etti, Anadolu’da şöyle kıyım yaptılar, Yunanlılara düşman olmamız lazım diyebilirdi. Öyle demedi. Venizelos’a da elini uzattı. Çünkü o lider, yaklaşık 10 asırlık bir
harmanın ürünüdür. O liderler Selimiye’ye bakarak gücü gördüler" diye konuştu.
Sarkozy ve Fransız liderlerin hiç acı çekmeden, başka milletlere acı çektirerek buraya geldiklerini belirten Davutoğlu, Fransız liderlerin başkalarının acıları üzerine yeni bir tarih inşa etmeye çalıştıklarını söyledi. Davtuoğlu, şöyle devam etti:
"Sarkozy ise ve Fransız liderler, bir tek lideri kast ederek söylemiyorum, onlar ise hiç acı çekmeden, başka milletlere acı çektirerek buraya geldiler. Ve başkalarının acıları üzerine yeni bir tarih inşa etmeye çalışıyorlar. Ve dönüp diyorlar ki ’şu milletin acısı acı değildir, bilinmese de olur, okunmasa da olur, çünkü o başka.’ Ama bir başka halkın acısı her an hatırlanması, her an doğuştan suçlu görünen millete hatırlatılması gereken bir acıdır. Zürih’te protokolleri imzaladığımızda ben bir açıklama
yapmayı planlamıştım. Ama Ermeni istemedi. O konuşmada şunu söyleyecektim, hala devlet kayıtlarında vardır; ’Sizi adil bir hafızaya çağırıyorum, tek taraflı bir hafızaya değil. Adil bir hafıza demek tarihin birlikte konuşulması demek, bütün hafızaların birleştirilip kolektif bir vicdanın ortaya çıkması demek."
"Nerede bir şehidimiz var ise orada büyükelçimiz olacak" diyen Davutoğlu, toprağın üstünden olduğu kadar toprağın altından da güç aldıklarını vurguladı. Bakan Davutoğlu, "Bir millet ki, Yemen’den Sarıkamış’a kadar şehit bırakmış, her yerde insanları büyük ızdıraplar içinde ölmüş. Esir kamplarında katledilmiş şehitlerimiz var. O insanların acıları unutulacak ve aynı millet kendisini savunma hakkından bile uzaklaştırılacak, o bile elinden alınarak doğuştan suçlu makamına oturacak, buna izin vermeyiz. Bütün
Ermeniler nerede olursalar olsunlar, on asır birlikte yaşadığımız komşularımız, aynı toprağı paylaştığımız geçmiş tarih taşlarımız olarak biz onlara saygı duyuyoruz. Onların acılarını, onlar da bizim acılarımıza saygı duyması çerçevesinde aynı Atatürk’ün dediği gibi ’Ortak elemlerimizi de paylaşmaya hazırız’, ortak ağıtlar da yakabiliriz" şeklinde konuştu.
"AVRUPA İLE TÜRKİYE ARASINA VİZE BARİYERİ KURANLAR TARİHİN NORMALLEŞMESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞANLARDIR"
Davutoğlu, Balkan Birliği kurulursa, Avrupa Birliği’ne giden yolun da açılacağını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Balkan Birliği ekonomik kültürel politik ve askeri birlik olmaktadır. Her millet demokrasi esaslarına göre kendi varlığını muhafaza edecektir. Bütün balkan milletlerine çağrımız şu; bu ortak acıları paylaşalım, ortak tarihimizin sadece acılarını değil güzel asırları da paylaşalım. Hep beraberce gelecek vize ona yürüyelim. Şehirlerimiz Balkan şehri yapalım, şehirlerimizi normalleştirelim. Onun için vizeler kalksın diyoruz, sınıra gidince karşımıza bir duvar dikilmesin diyoruz. Avrupa ile Türkiye arasına
vize bariyeri kuranlar tarihin normalleşmesini engellemeye çalışanlardır, kendilerinden korkanlardır. Biz niye herkesle vizeyi kaldırıyoruz? Çünkü biz kimseden çekinmiyoruz, gelene bu topraklarda yer var diye düşünüyoruz. Gittiğimiz zamanda bir barış elçisi olarak gitmeye özen gösteriyoruz. Vize bariyerleri yoluyla kendi hudutlarını kapattıklarını zannedenler aslında vize yoluyla kendi zihinlerini gönüllerini kapatıyorlar. Hayal olan şeyler gerçekleştirdik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Batum’a
Gürcistan’a pasaportla da gitmiyorlar sadece kimliklerini gösterip giriyorlar. Gürcü kardeşlerimizde aynı şekilde bize geliyorlar, pasaportu da kaldırdık. Batum ile Trabzon ayrılamaz. Şimdi Avrupa Birliği’ni bir barış projesi haline getirenler Edirne ile Üsküp’ün Selanik’in arasına duvar örmeye çalışıyorlar. Bu duvar yaşamaz bu duvar bir gün çökecek."
"Eğer bugün vize olmasa Türk ekonomisinin dinamizmi Avrupa’ya ulaşabilse Yunanistan’daki kriz bu hale gelmeyebilirdi" diyen Bakan Davutoğlu, Türkiye’nin şifa olabilecek bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü olmadığını anlatan Davutoğlu, "Aynen Atatürk’ün dediği gibi çağdaş bir şekilde bütün devletlere eşit mesafede saygı duyarak yeni Balkanlar kurmak istiyoruz. Osmanlı arşivi olmadan Bulgar ya da Yunanistan tarihi yazılabilir mi? Şimdi bu küçük topraklar için tartışmak yerine
öyle bir Balkan beraberliği kuralım ki herkes kendi toprağında onurlu bir şekilde yaşasın ama arada sınır kalmasın. Hepimizin hedefi Avrupa Birliği ama AB’de bu kriz yaygınlaşırsa kendi başımızın çaresine nasıl bakacağımızı da düşünmeliyiz. AB’ye girdiğimizde niyetimiz ve hedefimiz AB’nin böyle kenar bir bölgesi olmak değil. Aksine Avrupa’nın kaderini değiştiren yeni Balkanlar coğrafyası oluşturmak. Son olarak da şehirlerin normalleşmesi, bölgenin normalleşmesi, küresel düzende Balkanlar’ın yeni bir yer
edinmesi. Bizim dış politikamızın esası bir şekilde şu veya bu gerekçeyle koptuğumuz coğrafyalarla tekrar bütünleşmektir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun BBP Genel Başkanı Destici: "Vaatlerimizi 5 sene içinde gerçekleştirmek istiyoruz" Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, seçim beyannamelerinde verilen vaatleri 5 sene içerisinde gerçekleştirmek istediklerini söyledi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MKYK Üyeleri, BBP Samsun İl ve İlçe Başkanları ile birlikte 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında Salıpazarı Belediye Başkanı seçilen Refaettin Karaca’yı ziyaret etti. Salıpazarı Muhtarlar Derneğini de ziyaret eden Destici, muhtarlar ile hatıra fotoğrafı çektirdi. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Salıpazarı ilçesini kazanan Refaettin Karaca’yı tebrik ederek sözlerine başlayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Seçim öncesinde genel merkez binamızda başkan adaylarımızla toplantılar gerçekleştirdik. Toplantılarda; nelere dikkat etmeliyiz, hangi hizmetleri yapmalıyız, hangi anlayışta olmalıyız gibi konu başlıkları üzerinde yoğunlaştık. Toplantıların başarılı olduğunu düşünüyorum. Bunun sonucunda Sayın Refaettin Karaca’nın bize sunduğu fikir ve öneriler sayesinde Salıpazarı’nda başarı elde etmiş olduk" diye konuştu. Belediye Başkanları ile birlikte toplantılar düzenlediklerine işaret eden Mustafa Destici, “Seçimden öncesi olduğu kadar seçimden sonrası içinde toplantılar düzenledik. Özellikle üzerinde durduğumuz konular seçim vaatlerimiz oldu. Seçim beyannamelerimizdeki vaatlerimizi 5 sene içerisinde gerçekleştirmek istiyoruz. Salıpazarı’nda vatandaşımıza hizmetimizi sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
İstanbul Meşalelerle yolu kapatarak asker eğlencesi yapan gruba ceza Küçükçekmece’de araçları yol ortasında durdurup meşaleler yakarak asker eğlencesi yapan gruba 8 bin lira ceza kesilirken "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan adli işlem başlatıldı. Olay, 12 Mayıs akşam saatlerinde Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi’nde yaşanmıştı. Edinilen bilgiye göre, seyir halinde olan bir grup araçlarını yol ortasında durdurup, inmeye başlamış gruptan birkaç şahıs, meşaleler yakıp yol ortasında eğlenmişti. Diğer sürücülerin korna ile tepkisine aldırış etmeyen grup hem yolu kapatmış hem de trafiği tehlikeye düşürmüştü. Sürücülerin tepki gösterdiği gurup, polis araçlarının siren seslerini duyunca araçlarına binip uzaklaşmıştı. Konuya ilişkin polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar çerçevesinde kimlik bilgileri tespit edilen Y.A. E.A. ve A.İ. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı. Şahıslara yönelik, "aracı zorunlu bir neden olmadıkça diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde sürmek" suçundan 690’ar TL, "taşıt yolu üzerinde duraklamanın yasaklandığının bir trafik işareti ile belirtilmiş olduğu yerlerde duraklamak" suçundan 690’ar TL, "yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda, bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları" suçundan 690’ar TL, "saygısızca araç kullanmak" suçundan 690’ar TL, A.İ. isimli araç sürücüsüne ise, "ses cihazlarını kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde kullanmak" suçundan 690 TL olmak üzere toplamda 8 bin 970 TL idari para cezası uygulandı. Konu ile ilgili yakalanan şahıslar hakkında "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan adli işlem başlatıldı.