YEREL HABERLER - 31 Aralık 2011 Cumartesi 14:56

YENİ YILDA SANAYİCİNİN BEKLENTİSİ

A
A
A
YENİ YILDA SANAYİCİNİN BEKLENTİSİ

Yeni yılın ülkemiz ve tüm dünya insanlarına daha iyi yaşam koşullar getirmesi dileğinde bulunan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ülkenin reel ekonomik gücünün en önemli unsuru olan sanayiciler için yeni yılın küresel ve ulusal ekonomik koşullardaki belirsizlikler nedeniyle stresli başladığını, hem bu stresin hem de ekonomideki olası yavaşlamanın azaltılması açısından yeni yılın yeni ekonomi politikası vizyonuyla daha anlamlı hale geleceğini söyledi. Yorgancılar, 2012 yılının Türkiye ekonomisi açısından bir yeniden yapılanma ve atılım yılı olmasını dilediklerini bunun da bir ülkenin gerçek ekonomik gücünü gösteren sanayi sektörüne yönelik kritik adımlarla mümkün olabileceğini vurguladı. Başkan Yorgancılar yavaşlayan dünya ekonomisi, daralan Euro bölgesi ve büyüme hızı oldukça düşmesi beklenen Türkiye ekonomisi öngörüleri çerçevesinde 2012 yılına ilişkin beklentilerini ise şöyle sıraladı: "1. Dolar karşısında değer kaybetmesi beklenen Euro nedeniyle zaten ihracatta zorlanacak olan sanayicilerin bir de doların düşmesine imkan verilmesi halinde yoğun bir şekilde ithal girdiye yönelmesine engel olunmalı, döviz kurlarının mevcut düzeylerin altına inmesine izin verilmemelidir. Bu konuda en önemli role sahip Merkez Bankası’nın 2012 yılındaki para politikasına ilişkin açıklamalarının kurların düşmesi üzerine kurulu olduğu yönünde izlenim vermesi belirsizlikleri artırmakta, sanayicinin ümitlerini kırmaktadır. Rekabetçi kurun, güçlü ekonomi açısından taşıdığı önem unutulmamalıdır. 2. Türkiye 2011 yılında yüksek büyüme, yüksek cari açık, düşük işsizlik, yüksek enflasyon dörtlemesiyle karşılaşmıştır. 2012 yılında beklenen süreç ise düşük büyüme, düşük enflasyon ve artan işsizlik ve yine yüksek cari açık şeklindedir. Ekonomik ve sosyal etkileri açısından bu seçeneklerin yeniden gözden geçirilmesinde fayda bulunmaktadır. Türkiye’nin hedefi; yüksek büyüme, düşük işsizlik, düşük enflasyon ve makul cari açık şeklinde olmalıdır. Bu ise ekonomi politikalarında yeni bir vizyona ve stratejiye ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. 3. Yeni bir ekonomi politikası vizyonu küresel yavaşlama ortamını fırsata dönüştürmeye yönelik olmalıdır. Bu ise gerek ülke içi gerekse küresel talebin hızlanacağı dönem için ilave üretim kapasitesi yaratılmasını, dolayısıyla yatırım ikliminin iyileştirilmesini gerektirmektedir. Sadece coğrafi boyutu referans alan, komşu iller arasında tamamlayıcılık değil rekabet ilişkisini önplana çıkaran ve yatırım artışından ziyade mevcut yatırımların dağılımını değiştiren teşvik sistemleri yerine, tüm ülkeyi bir yatırım sahası olarak gören, doğru sektörde, doğru yerde ve doğru ölçekte yapılacak ve ülkenin dış girdi bağımlılığını azaltacak yepyeni bir “yatırım iklimini iyileştirici ve teşvik edici” modele ihtiyaç bulunmaktadır. Bu model konusunda başta EBSO olmak üzere tüm sanayicilerimizin fikirleri değerlendirilmelidir. 4. 21 Aralık 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı” oldukça önemli bir belgedir. Kurumsal nitelikleri yüksek, Türkiye’yi yarınlara taşıyacak özelliklere sahip sanayicilerimizin uğradığı haksız rekabetin sürdürülmesi artık mümkün değildi. Bu belgede öngörülenlerin önemine uygun olarak yerine getirilmesini beklemekteyiz. 5. Sanayiciler olarak bir diğer beklentimiz konjonktürel etkilerin sürecini tamamlamasının ve kamunun ilk çeyrekteki yüksek borç ödemelerini gerçekleştirmesinin ardından faiz ve enflasyonun yılın ikinci yarısında düşmesidir. Üyelerimizin kredi kullanım takvimini iyi ayarlamaları gerekmektedir. Bu süreçte yatırımların hem teşviki hem de aksamaması açısından ise kamu bankaları aracılığıyla verilecek “yatırım kredisi faiz teşviki” oldukça işlevsel olacaktır. 6. Bütçe dengelerinin Türkiye’nin hiç de alışık olmadığı düzeyde iyileşmiş olması kamunun özel kesim reel yatırımlarını desteklemesi açısından oldukça uygun imkanlara sahip olduğu anlamına gelmektedir. Kamu altyapı yatırımlarıyla paralel olarak özel sektör reel yatırımlarının artırılması ve reel üretim hinterlandının harekete geçirilmesi hem büyüme hızının öngörüldüğü düzeyde düşmemesine hem de işsizliğin fazla artmamasına imkan vererek 2012 yılının ekonomik olduğu kadar sosyal açıdan da kolay atlatılmasına imkan verecektir. 7. 2012 yılında çağdaş demokratik değerler ve etkin demokratik işleyiş açısından daha hızlı bir gelişmeye imkan verecek anayasa değişikliğinin yapılacak olması biz sanayicileri de heyecanlandırmaktadır. Ekonomik, politik ve bunlara bağlı olarak güçlü bir sosyal yapı Türkiye’yi bölgesinin değil, dünyanın lider ülkelerinden biri yapacaktır. Bu nedenle gerek anayasa değişikliği gerekse ekonomi ve teşvik politikalarında katılımcı demokrasinin gerektirdiği ölçüde bir diyalog ortamının oluşturulması ve korunması 2012 yılında Hükümetimizin en temel önceliklerinden biri olmalıdır. 8. 2012 yılında da toplum olarak en çok ihtiyacımız olan şey çok daha fazla çalışmak, çok daha fazla üretmek, çok daha fazla değer yaratmaktır. Dünyada sahip olduğu potansiyele oranla oldukça düşük bir üretim ve gelişme düzeyine sahip belirgin ülkelerinden biri olan Türkiye’nin geleceğin değil yarının yıldızı olabilmesi doğru kamusal yönlendirme, yeterli çalışma azmi ve yüksek üretim düzeyiyle kısa sürece mümkün olabilecektir. Bunun başarabileceğimize olan inancımız ise her zamankinden daha fazladır"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstiklal Caddesi bombacısı Ahlam Albashir’e 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezası İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashir’in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, sanık Albashir’in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashir’ın da bulunduğu 5 tutuklu sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar ise mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkeme başkanı, bazı sanıklara ek savunma hakkı tanıdı. Ek savunmalarını yapan sanıklardan daha sonra duruşmanın biteceği belirtilerek son sözlerini söylemeleri istendi. "Vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum" Duruşmada son sözü sorulan sanık Ahlam Albashir, "Kendimi savunmayacağım, gerçekleşen patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum. Ammar’ın hiçbir şeyden haberi yoktur, Ahmet’in de telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Atölyede bayan olduğum için kalmama razı olmadılar, beni misafir ettiler. Bu insanların olayla hiçbir alakası yok. Sayın Başkan ile baş başa konuşmak istiyorum" dedi. Diğer sanıklar ise son sözlerinde suçsuz olduklarını, tahliyeleri ile beraatlarını talep ederken bazı sanıklar olayı gerçekleştiren kim varsa beddua etti. 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashir’in ’devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan 1 kez, ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’ suçundan 6 kez olmak üzere toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanığı ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 99 kez 18 yıl hapis, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 12 yıl hapis olmak üzere toplamda bin 794 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanık ayrıca, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 22 bin lira adli para cezasına da çarptırılırken, ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi.
Batman ’Zuzubak’ Otunun fiyatını duyan dönüp bir daha bakıyor: Kilosu 5 bin liradan alıcı buluyor Batman’ın Sason ilçesinde yüksek dağlarda yetişen ve birçok hastalığa iyi geldiği düşünülen "zuzubak" otunun kilosu 5 bin liradan alıcı buluyor. Yemeklerde baharat olarak tüketilen, şifalı bir bitki olarak düşünülen zuzubak otu, ilçenin Mereto ve Zoveser dağlarının eteklerinde yetişiyor. Ot, köylerde yaşayan vatandaşlar için önemli bir geçim kaynağı oluşturuyor. Otun bölgede azalması nedeniyle bu yıl kilogramı 5 bin liradan alıcı buluyor. Yüksek kayalıklardan topladıkları zuzubak otunu tahtadan yapılan huninin içinde kaya tuzu ile birlikte taşla ezerek hazır hale getirdikten sonra kilosunu 2 bin 500 ile 5 bin lira arasında sattıklarını belirten Muharrem Algan, “Biz bunu toplayabilmek için saatlerce yol yürümek zorunda kalıyoruz. Çok yüksek kayalıklarda yetişiyor. Toplanması çok zordur. Toplarken düşme tehlikesi yaşıyoruz. Bu bölgede Mereto Dağı etraflarında yetişiyor. Topladığımız zuzubak otunu ufak ufak keserek ayıkladıktan sonra kaya tuzu ile birlikte huninin içinde ezerek toz haline getiriyoruz. Biz bunu yemeklerde baharat olarak kullanıyoruz. Bir çok hastalığa iyi geldiğini biliyoruz. Çok tercih edilen bir baharat otudur. Ben İstanbul’a ve buralarda talep edenlere gönderiyorum. Ayrana yoğurta, salatalık, domates ve benzeri bir çok yemeğin içine katarak tüketiyoruz. Bizim de tek gelirimiz budur” dedi. Zuzubak otunun çok şifalı olduğunu öne süren Sait Boğuş, otun kilosu şu anda 4 ile 5 bin lira arasında sattıklarını söyledi. Adet olarak da 100 liradan sattıklarını aktaran Boğuş, "Bu otu biz tuzla öğüterek baharat olarak kullanıyoruz. Özelikle kalp ve damar hastalıklarına iyi geliyor. Her kese şifalı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Hacı Aktaş ise, zuzubak otunun çok şifalı olduğu için fiyatının da yüksek olduğunu dile getirdi.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı.