YEREL HABERLER - 21 Aralık 2011 Çarşamba 10:05

ÖDEMİŞ MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ`NDEN MÜFTÜLÜĞE NEZAKET ZİYARETİ

A
A
A
ÖDEMİŞ MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ`NDEN MÜFTÜLÜĞE NEZAKET ZİYARETİ

Ödemiş Müze Müdürü Sevda Çetin, Ödemiş Müftüsü Mustafa Bilgiç’e nezaket ziyaretinde bulundu. Bilgiç’in makamında gerçekleştirilen ve sıcak bir havada geçen ziyarette, Müftü Mustafa Bilgiç, müzelerin çalışmalarına destek vermeye hazır olduklarını söyledi.
Ödemiş’in iki önemli tarih merkezinin geçtiğimiz yıl içerisinde ilgi gördüğünü, Ödemiş Müzesi’ni 2010 yılında 4249, Birgi Çakırağa konağını ise 26 bin 469 yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini bildiren Ödemiş Müze Müdürü Sevda Çetin;"Ödemiş tarihi yapıtlar itibariyle eşsiz bir yere sahip olduğundan çok önemli bir kültür havzasını teşkil ediyor. Başta devlet kurumları olmak üzere, halkımıza bu tarihi yapıtlara gereken önemin verilmesi konusunda bizlere gösterilen ilgi ve yakınlıktan dolayı teşekkür ederim ” dedi.
Müzelerin toplumun belleğini ve geçmişini en iyi yansıtan yerler olduğunu belirten Ödemiş Müftüsü Mustafa Bilgiç de, “Ödemiş maddi, manevi ve tarih bakımından, toprağıyla, tarihiyle ve kültürel hayatıyla zengin bir havza. Bunun bilincinde olarak; Ödemiş’te hizmet etmenin yanı sıra yürümek ve nefes almak bile insanı heyecanlandırıyor. Ödemiş’te; kültür kodlarının hem tescilini hem de resmedilişini gözlemlediğimiz gibi, Ödemiş Belediyesi’nin “Yıldız Kent Müzesi” projesini gerçekleştirme konusunda çaba ve gayretlerini yakinen takip etmekteyiz. Bunların her biri Ödemiş için, kültürümüz için ve ülkemiz için umut verici şeylerdir” dedi.
Bir toplumun tarihine ve kültürüne sahip çıkması halinde gerçek bir toplum olabileceğinin altını çizen Bilgiç, Muhammet İkbal’in ’Dağ bile benliğinden vazgeçse çöl olur’ sözünü örnek vererek şöyle devam etti: “Bir millet de kültüründen vazgeçse millet olmaktan çıkar illet olur. Onun içindir ki Müze Müdürlüğü olarak, yaptığınız her bir çalışma din hizmeti kadar kutsaldır, mübarektir ve bereketlidir. Çünkü dinin yatağı tarihtir, kültürdür. Dini hayat tarih ve kültür hayatından bağımsız olamaz. Bizim kültürümüz İslam kültürüdür. İslam kültürü kendi içerisinde hiçbir kültürü ötekileştirmemiştir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde 7. Yüzyılda yapılan Ayasofya’nın onarımını yaptı. Bütün Ortodokslara kendi kiliselerinde ibadet etme haklarını verdi. Fatih’in bu anlayışı siyasi bir anlayıştan ziyade İslam medeniyetinin kuşatıcı, sarıp sarmalayıcı, evrensel insanı inşa etmedeki bakışın tezahürüdür, yansımasıdır ve izdüşümüdür. Dolayısı ile bizler Küçükmenderes kültür havzasında, bütün tarihi yapıtlar istisnasız bizlerindir ve bizlere emanet edilmişlerdir. Bizlerin kültürümüzden olmayan bir yapıya da ilgisiz kalmamız düşünülemez.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.