GENEL - 05 Aralık 2011 Pazartesi 16:08

MALATYA BARO BAŞKANI KUTLUBAY`DAN "ANAYASADA KIRMIZI ÇİZGİ OLMAZ" AÇIKLAMASI

A
A
A
MALATYA BARO BAŞKANI KUTLUBAY`DAN "ANAYASADA KIRMIZI ÇİZGİ OLMAZ" AÇIKLAMASI

Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay, yeni anayasa tartışmaları konusunda, kırmızı çizgilere ve olmazsa olmazlara karşı olduğunu söyleyerek, "Bir söz var, ’Anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, ölülerin dirilere hükmetmesi demektir’ diye. Bence de çok doğru bir söz" dedi.
Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay, "Yeni bir anayasa olmalı. Yeni bir anayasa olsun diye de uzun süre tartışamayız. Tartışmaları bir yerden kesip, bunu somuta indirgemek gerekiyor. TBMM’de bir komisyon oluştu. Komisyonun çalışma prensiplerine baktığınız zaman, bu komisyonun çokta işlevsel olacağı, çokta iş yapabileceği, yeni bir anayasa hazırlayabileceği çokta mümkün gözükmemektedir. Çünkü komisyonda anayasa metinleri için oy birliği şartı getirilmiş. Ben şahsen komisyonun oy birliği içerisinde karar
alacağına inanmıyorum. Oraya gelen siyasi partiler, bütün kırmızı çizgilerinden, bütün olmazsa olmazlarını bir kenara bırakıp gelmiş değiller. Geldikleri zamanda kırmızı çizgileri olduklarını söylüyorlar. Bazı konularda iki siyasi partinin aynı düşüneceğine inanmıyorum. Bu komisyon ölü doğdu. Bu komisyonun yeni bir anayasa taslağı hazırlayacağına inanmıyorum. Bu toplumun yeni bir anayasaya ihtiyacı var.
Kutlubay şunları söyledi, "Benim her hangi bir kırmızı çizgim yok. Bir anayasanın da bir kırmızı çizgisi olmasını çokta doğru bulmuyorum. Bir anayasanın olmazsa olmazları, kırmızı çizgilerinin olması, o anayasayı ideolojik bir anayasa yapar. bir anayasanın kırmızı çizgilerinin olması, olmazsa olmazları demek, aslında bugün yaşayan insanların, gelecekteki kuşaklara ve nesillere bir güvensizliğin ifadesidir. Şimdi siz oturacaksınız, kırmızı çizgileriniz olacak, bundan sonra gelecek nesillere nasıl
düşünmesi gerektiği, nasıl konuşması gerektiği, noktasında kurallar belirleyeceksiniz. Bu bir kere etik ve ahlaki değil. Siz torununuzun nasıl davranması gerektiği, nasıl yaşaması gerektiği noktasında kurallar üreteceksiniz. Bu benim düşünceme göre çokta doğru değil. Bir anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, aslında o kırmızı çizgiler noktasında toplumun değiştirilmesi, dönüştürülmesi demek. buda anayasayı totaliter bir anayasa yapmasa bile otoriter bir anayasa yapar, baskıcı bir anayasa
yapar. Devleti kutsayan, devleti kutsallaştıran bir anayasa yapar. Ben bu noktada çokta doğru bulmuyorum. Bir söz var, ’Anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, ölülerin dirilere hükmetmesi demektir’ diye. Bence de çok doğru bir söz. Anayasalarda kırmızı çizgi olmamalı, olmazsa olmazlar olmamalı. Eşitlik. özgürlük ve adaleti temsil etmeli. Herkesin uzlaşabileceği, bu benim anayasam diyebileceği bir anayasa olmalı. Çoğulcu, katılımcı, şeffaf, herkesi kucaklayan, çağımızın evrensel değerlerini yansıtan bir
anayasa olması gerekiyor."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor Türkiye’nin dijital sınırlarını koruyacak olan geleceğin siber güvenlik uzmanları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) iş birliğiyle Çanakkale’de yetişecek. Türkiye’nin siber savunma kapasitesini güçlendirmek, ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olan dijital dünyada yerli ve milli çözümler üretebilecek nitelikli insan kaynağını oluşturmak amacıyla Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. "Türkiye Siber Vatan Programı İş Birliği Protokolü" imza töreni, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ve GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor İmzalanan protokol ile Türkiye genelinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonu ile 81 ilde eş zamanlı yürütülen ve stratejik bir öneme sahip olan "Siber Vatan Programı"nın 2026 dönemi çalışmaları Çanakkale’de resmen başlamış oldu. Protokol kapsamında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde öğrenim gören ve siber güvenlik alanına ilgi duyan öğrencilerin tespit edilmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi ve sektöre kazandırılması hedefleniyor. Eğitimden istihdama uzanan kapsamlı bir süreç Sadece teorik bir eğitimi değil, uygulamalı ve derinlemesine bir kariyer yolculuğunu kapsayan protokolün detaylarına göre öğrenciler şu aşamalardan geçecek: Derinlemesine Teknik Eğitimler: Seçilen öğrencilere hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak siber güvenlik, zararlı yazılım analizi ve tersine mühendislik gibi alanlarda teknik eğitimler verilecek. Sanal Laboratuvar ve Yarışmalar: Öğrenciler, sanal laboratuvar görevleri ve "Bayrağı Yakala" (CTF) tarzı yarışmalarla yetkinliklerini test etme imkânı bulacak. Staj ve Kariyer Desteği: Eğitimleri başarıyla tamamlayan ve teknik yeterlilik sağlayan öğrenciler, program kapsamında stajyer programlarına dâhil edilerek istihdam süreçlerinde desteklenecek. "Bölgesel kalkınma için dijital yetkinlik şart" Törende yapılan değerlendirmelerde, dijitalleşen dünyada kalkınmanın sadece fiziki yatırımlarla değil, beşeri sermayenin güçlendirilmesiyle mümkün olacağı vurgulandı. GMKA ve ÇOMÜ ortaklığında yürütülecek bu proje ile Çanakkale’nin, Türkiye’nin siber güvenlik ekosisteminde önemli bir merkez haline gelmesi hedefleniyor. Protokolün, üniversite-sanayi-kamu iş birliğinin en verimli örneklerinden biri olması beklenirken, siber vatanda görev alacak gençlerin kariyer planlamalarına doğrudan katkı sunulacak. Öğrenciler, sağlanacak teknik altyapı ve uzman desteği ile global ölçekteki siber tehditlere karşı savunma stratejileri geliştirme yetkinliği kazanacak. İmzaların atılmasının ardından taraflar, projenin ülkemize ve Çanakkale’ye hayırlı olması temennisinde bulunarak, siber vatanın savunucularını yetiştirmek için çalışmalara hızla başlanacağını belirtti.