POLİTİKA - 07 Ocak 2012 Cumartesi 17:30

ESKİ GENELKURMAY BAŞKANI BAŞBUĞ`UN TUTUKLANMASI

A
A
A
ESKİ GENELKURMAY BAŞKANI BAŞBUĞ`UN TUTUKLANMASI

Anayasa Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasını değerlendirerek, "Türkiye’de hukuk çok açık bir şekilde, hiçbir kaygı duymadan, son derece hoyratça ihlal ediliyor. Hukuku ihlal etmenin, hukuku ortadan kaldırmanın en temel aracı olarak da iktidar yargısını oluşturan Özel Yetkili Mahkemeler kuruluyor" ifadelerini kullandı.
Anayasa Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştiridlen "Siyaset Okulu 8" programı öncesinde Anayasa Komisyonu çalışmaları hakkında basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Batum, "Bir anayasa hukukçusu ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi olarak bir taraftan Türkiye’nin daha demokratik bir hukuk devleti olması için bir anayasa yapacağımızı söylüyoruz, bir taraftan da görüyoruz ki, Türkiye’de hukuk çok açık bir şekilde, hiçbir kaygı duymadan, son derece hoyratça ihlal
ediliyor. Hukuku ihlal etmenin, hukuku ortadan kaldırmanın en temel aracı olarak da iktidar yargısını oluşturan Özel Yetkili Mahkemeler kuruluyor. Bunu hep söylüyoruz ama bu sefer çok açık olarak hem beni huzursuz etti hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ni" dedi.
Hukuka aykırı kanıtların hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığını öne süren Batum, ifadelerini şu şekilde sürdürdü:
"Şöyle düşünün ki, 1988-1989 yılında Abdullah Öcalan’ı yargılarken bile bu ülke düzmece kanıtlar, telefon dinlemeleri kullanmadı, hukuka aykırı kanıtlar kullanmadı. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne dahi gitti ve mahkeme telefon tutanaklarının bir suçlama oluşturmadığının kararını verdi. Bugün ise düzmece kanıtlarla maalesef Abdullah Öcalan’ı yargılarken bile kullanmadığınız hukuka aykırı kanıtlar, hukuka aykırı bir şekilde kullanılıyor. 27 Nisan e-muhtırasını yazdığı söylenen Yaşar Büyükanıt,
altındaki bütün subayları sözüm ona darbe yapmak isteyen Hilmi Özkök,12 Eylül’ü yapan Kenan Evren, 28 Şubat’ın kudretli paşası Çevik Bir dışarıda, İlker Başbuğ içeride. Neden içeride? Barzani’nin buraya gelip, ’Neden gitmediniz hala Irak’a?’ demesinin arkasından, Uludere olayının arkasından, Mehmet Baransu’nun, ’Bu bilgileri MİT verdi’ demesinin arkasından, MİT’in, ’Böyle bir şey yapmadım’ demesinin hemen arkasından Başbuğ’un tutuklanmasını arka arkaya okuduğunuzda olayın ne olduğunu çok rahatlıkla
anlayabiliyorsunuz. Özellikle şunu belirtmek istiyorum: Elinde silah bulunan Genelkurmay Başkanını internet siteleri kurarak darbe yapmakla suçluyorsunuz. Üstelik kendi yaptığınız hukuku bile ihlal ederek."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.