GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 11:38

10 TL İÇİN ÜÇ YIL UĞRAŞIP KAZANDI

A
A
A
10 TL İÇİN ÜÇ YIL UĞRAŞIP KAZANDI

Antalya’nın Kemer ilçesinde 2008 yılında bankaya çek tahsil masrafı adı altında ödediği 10 TL’nin peşine düşen İsmail Arslan, 3 yıl süren ve Yargıtay’a kadar giden adli süreç sonunda parasını geri aldı. Arslan, mahkeme kararı ve 10 TL’yi çerçeveletip asacağını söyledi.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İsmail Arslan’dan 2008 yılında kendisine verilmiş olan bir çeki tahsil etmek için gittiği banka şubesinden ’çek tahsil masrafı’ adı altında 10 TL kesildi. Arslan, bunun nedenini sorduğunda ’tahsil masrafı’ olduğu söylendi. Bunun üzerine bankaya bir dilekçe yazan Arslan, bu tahsilatın yasal olmadığını belirterek, paranın hesabına geri yatırılmasını istedi. Bankadan olumlu bir yanıt alamayan İsmail Arslan, dilekçeyle Kemer Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu.
Tüketici Hakem Heyeti 17 Aralık 2008 tarihinde şikayeti kabul edip, paranın iadesine karar verince banka Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak heyet kararının iptalini istedi. Mahkeme, "Bankaların son yıllarda kredi kartı ücreti veya çekin ibrazı halinde ücret alma gibi işlemlerde bulundukları anlaşılmış, alınan ücretin verilen hizmetin karşılığı olduğu gerekçe gösterildiyse de söz konusu hizmetlerin bankaların asli görevleri arasında olduğu, bu nedenle bunlardan ücret alınmaması gerektiği, bu
konuda bankayla kişiler arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, bulunsa bile tüketicinin pazarlık gücü bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır" diyerek 10 Kasım 2009 tarihindeki gerekçeli kararıyla bankanın talebini reddetti.
BANKA YARGITAY’A BAŞVURUP İTİRAZ ETTİ
Banka 10 TL’yi iade etmemek için bu kez de Yargıtay Hukuk Dairesi’ne başvurdu. Başvuruda Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargılamasında çekin hukukta Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği, bu sebeple Hakem Heyeti’ne gidilemeyeceği hususunun gözetilmediği belirtilerek, Bankacılık Kanunu ve Bakanlar Kurulu kararıyla ’Faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olacak diğer masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceğinin belirtildiği, dolayısıyla bankalara söz konusu ücretlerin
belirlenmesinde herhangi bir sınır getirilmediği, aksine bankalara bu konuda serbesti getirildiği’ ileri sürülerek, Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının bozulması talep edildi. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 30 Eylül 2001 tarihli kararında, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22. maddesi 5. fıkrasında ’Değeri 500 milyon TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemeleri tarafından verilen kararların kesin olduğunu
belirterek, bu sınırın 1 Ocak 2009’dan itibaren 96,97 TL’ye çıkartıldığını, karar tarihi itibariyle dava değeri 10 TL olduğuna göre davacının temyiz hakkı bulunmadığına karar verdi ve temyiz dilekçesini reddetti.
Yargıtay kararıyla 3 yıllık hukuk mücadelesini kazanan İsmail Arslan, Kemer’deki banka şubesine başvurarak parasının iadesini istedi ve 10 TL kendisine ödendi. Arslan, bu sürecin tüm tüketiciler için örnek olması gerektiğini belirterek, "Para küçük gibi görünüyor ve bu tür paralar insanlardan tahsil ediliyor. 3 yıl uğraştım, ama bugün mutluyum. Benzer durumda olan tüm vatandaşlarımızın önü açılmış oldu. Çek tahsil ücreti adı altında alınan paraların yasaya aykırı olduğu ortaya çıktı. Bu mahkeme kararını
ve parayı çerçeveletip büroma asacağım" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.