POLİTİKA - 18 Ekim 2016 Salı 20:03

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSİPAB toplantısına katılan meclis başkanlarıyla buluştu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSİPAB toplantısına katılan meclis başkanlarıyla buluştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 36. İcra Komitesi Toplantısı’na katılan Meclis başkanlarıyla bir araya geldi. Erdoğan, “Biz, milletimizin kanını döken, mübarek dinimizi gayrı meşru hedeflerine alet eden bu terör örgütü ile mücadele de kararlıyız. Bugüne kadar hukuktan, adaletten taviz vermedik, asla intikam duygusu ile hareket etmedik. Düşmanımıza bile adalet borcumuz olduğu bilinci ile bu mücadeleyi yürütüyoruz. Sizlerden bize destek olmanızı bekliyoruz çünkü sizlerin ülkesinde de bunların okulları, çeşitli dernekleri var. İnanıyorum ki bunları ülkenizde barındırmayacaksınız”dedi.
İSİPAB 36. İcra Komitesi Toplantısına katılan meclis başkanları onuruna düzenlenen yemekte konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler parlamentoları birliği icra komitesine üye parlamentoların siz değerli başkanlarını ve kıymetli temsilcilerini ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Şimdiden toplantınızın tüm Müslümanlar ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. İslam aleminin bilhassa içinde bulunduğumuz bölgenin kritik günler yaşadığı bir zaman diliminde bir araya geliyorsunuz. Gerçekten Müslümanlar olarak tıpkı 1. Cihan Harbi’nden sonra olduğu gibi yüz yıllık geleceğimizin şekillendiği bir dönemden geçiyoruz. Afrika’dan Orta Doğu’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar Müslümanlar çok farklı sorunlarla, sınamalarla yüzleşiyor. 6 yıldır tüm dünyanın gözleri önünde Suriyeli kardeşlerimiz varil ve misket bombalarıyla, kimyasal silahlarla, en modern silahlarla büyük gaddarlığa maruz kalıyorlar. Irak ve Yemen üzerinden Şii-Sünni iç savaşının adeta fitili ateşlenmeye çalışılıyor. Açlık, fakirlik, savaşlar, ırkçılık ve her geçen gün artan medeniyet içi bir çatışma ihtimali adeta Müslümanları esir almış durumda. Akdeniz’de, Ege’de veya Hint Okyanusu’nda azgın dalgaların hayallerini yuttuğu mültecilerin büyük bir kısmı da yine bizim kardeşlerimiz. Bir tarafta Filistin meselesinde olduğu gibi yarım asırdır çözülemeyen, çözülmek istenmeyen sorunlar var diğer tarafta Amerikan Kongresi’nin 11 Eylül terör eylemleri konusunda kabul ettiği kanunda olduğu gibi uluslararası hukukun ayaklar altına alınması var” diye konuştu.
"Fakat bizler Müslümanız asla karamsarlığa kapılmayız"
Dini kavramları kendilerine maske yapan, silahının namlusunu yine Müslümana doğrultan proje terör örgütleri üzerinden tüm dünyada islamofobinin körüklendiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hemen her gün Avrupa’da veya Amerika’da Müslümanlar’a ait mescitlerin kültür merkezlerinin ve iş yerlerinin saldırıya uğradığına dair haberler alıyoruz. Müslüman kadınlar, başörtüleriyle kamusal alanda var olmakta giderek daha çok zorluk yaşıyor. Bu manzara karşısında umutsuzluğa kapılmamak şüphesiz elde değil. Fakat bizler Müslümanız asla karamsarlığa kapılmayız. Yaşanan hiçbir hadise, hiçbir dram bizi ümitsizliğe sevk etmemelidir çünkü imtihan ne kadar büyükse, çetrefilliyse imkan da o kadar büyüktür. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bizlere her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu müjdeliyor. Bu sıkıntıları başta kendi ülkelerimiz açısından fırsata çevirmek, tüm Müslümanların inkişafına, yeniden şahlanışına vesile olacak araçlar haline getirmek bizim elimizdedir. Daha çok çalışarak, fitnelere karşı uyanık olarak, sizlerin toplantısında olduğu gibi istişare zeminlerini güçlendirerek bunu yapabiliriz. Resul-ü Kibriya Efendimiz Aleyhissalatu vesselam, ‘İstişare eden asla pişman olmaz’ diye buyurarak meşveretin ortak akla ulaşmada fikir teatisinin Müslümanlar için önemini ortaya koymuştur. İstişare etmek Müslümanlar arasında vahdete ulaşmanın en kestirme yoludur” ifadelerini kullandı.
“Nasıl bugün şu masa etrafında bir araya geliyorsak, din kardeşlerimizi ilgilendiren tüm konularda da bir araya gelebilmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İslam ülkeleri arasında işbirliği ve dayanışmanın arttırılmasının vahdete ulaşmamızda bize güç vereceğine inanıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı, Müslümanların oluşturduğu en büyük, en güçlü ortak platform olarak vahdetin tesisinde çok önemlidir. Malumunuz, 14-15 Nisan tarihlerinde 13. İslam Zirvesi’ne İstanbul’da ev sahipliği yaparak teşkilatın zirve dönem başkanlığını iki yıllığına üstlendik. Başkanlığımız boyunca İslam alemini ilgilendiren temel konularda kayda değer ilerleme sağlanabilmesi için var gücümüzle çalışacağız. Artık ortak bazı projelerimizi hayata geçirmenin vaktinin geldiğine inanıyoruz. Bu projelerden biri, Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi’nin tesis edilmesidir. Önümüze en çok çıkarılan, en fazla canımızı yakan terörizmle mücadele de her İslam ülkesinin kendi kaderine terk edilmesi doğru değildir. Militan profili ve eylemleri açısından giderek küreselleşen terör örgütleriyle ancak uluslararası işbirliğini arttırarak başarılı şekilde mücadele edebiliriz. Bu konuda Müslümanlar arası işbirliğinin hala yeterli olmadığını üzülerek müşahede ediyoruz. İnşallah Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi, bu eksikliği giderecek çok kıymetli bir adım olacaktır. Bunun yanında dönem başkanlığımız süresince gençlerimizi hep gözeteceğiz. 5-7 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlediğimiz 3. Gençlik ve Spor Bakanları Konferansı Müslümanlar, gençlik ve spor camiası için çok önemli karar ve önerilerin alınmasına vesile olmuştur. “
"Sizlerden bize destek olmanızı bekliyoruz"
Kadın konusunda da bir bakanlar toplantısına İstanbul’da 1-3 Kasım tarihlerinde ev sahipliği yapacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam Zirvesi’nde önerdiği şekilde teşkilat bünyesinde bir Kadın Konseyi kurulması yönünde adım atılacak olmasından da memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Müslüman ülkeler arasında ticaret hacminin arttırılmasına, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticari ilişkilerimizin kuvvetlenmesi, siyasi meselelerdeki birlikteliğimizi perçinleyecektir. İSEDAK’ın teşkilat üyeleri arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi için gösterdiği çabaları takdirle karşılıyorum. Tüm bu gayretlerin desteklenmesinde ve hayırlı neticelere ulaşmalarında İSİPAB’ın ve üye parlamentoların değerli katkıları için teşekkür etmek isterim. 2017 yılında, Mali’de yapılacak 12. İSİPAB Konferansı’nın hazırlıklarını ele amacıyla toplanmış olmanıza rağmen çalışmalarınızı, ülkemle dayanışmanızı açıkladığınız bir deklarasyonu kabul ederek neticelendirdiniz. Bu vesileyle de sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür etmek isterim. Yayımladığınız deklarasyon metninde ifade bulan destek ve dayanışmanın bizim için anlamı büyüktür. Kırk yıl boyunca legal kuruluşlar altına gizlenen hayır, eğitim, diyalog gibi kavramları istismar eden bir örgüt 15 Temmuz’da kanlı bir darbe teşebbüsünde bulundu. Milletimiz 241 şehit, 2 bin 194 gazi pahasına bu ihaneti canıyla, kanıyla engellemiştir ve parlamentomuzun bombalandığı sadece Külliye’nin etrafında 29 şehit verdik, 36 gazimiz var. Özel Harekat Merkezi’mizde 56 şehidimiz oldu, yaralıları söylemiyorum. Bütün bunlarla beraber darbeci teröristler milli iradenin sembolü olan kurumları özellikle hedef almıştır. En büyük sivil zaiyatın verildiği yerlerden biri İstanbul’da Birinci Boğaz Köprümüz, adını şimdi ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olarak değiştirdiğimiz köprü. O gece, tüm ülkemizde be yazık ki bu tür şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu. Ziyaretiniz vesilesiyle parlamentomuza karşı gerçekleştirilen insanlık dışı saldırının izlerini görerek yaşadıklarımızı daha iyi anlayabileceğinizi ümit ediyorum. Biz, milletimizin kanını döken, mübarek dinimizi gayrı meşru hedeflerine alet eden bu terör örgütü ile mücadele de kararlıyız. Bugüne kadar hukuktan, adaletten taviz vermedik, asla intikam duygusu ile hareket etmedik. Düşmanımıza bile adalet borcumuz olduğu bilinci ile bu mücadeleyi yürütüyoruz. Sizlerden bize destek olmanızı bekliyoruz çünkü sizlerin ülkesinde de bunların okulları, çeşitli dernekleri var. İnanıyorum ki bunları ülkenizde barındırmayacaksınız. Kurduğumuz Maarif Vakfımız, sizlerin Milli Eğitim Bakanlıklarınızla, Yunus Emre Vakfımız aynı şekilde sizlerdeki muhataplarıyla, TİKA aynı şekilde sizlerdeki muhataplarıyla el ele vermek suretiyle orada doğabilecek açığı da kapatma fırsatımız olacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.