POLİTİKA - 30 Kasım 2016 Çarşamba 11:10

Suudi Prens Al Saud: "Türkiye ile ilişkiler aracısız olmalı ve kimsenin araya girmesine izin verilmemeli"

A
A
A
Suudi Prens Al Saud: "Türkiye ile ilişkiler aracısız olmalı ve kimsenin araya girmesine izin verilmemeli"

Suudi Arabistan’dan Prens Turki Bin Talal Bin Abdulaziz Al Suud, Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki uyumun daha da yükselmesi gerektiğini belirterek, "İki ülke liderleri arasındaki ilişkiler eskiden olduğu gibi aracısız olmalı ve kimsenin araya girmesine izin verilmemeli" dedi.
Suudi Arabistan’dan Prens Turki Bin Talal Bin Abdulaziz Al Suud, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi" temalı 7’nci Boğaziçi Zirvesi’ne katıldı. Zirvede konuşma yapan Prens Al Suud, Türkiye ve Suudi Arabistan halklarının güzel tarihi anılarının olduğunu belirterek, "Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşı’na girdiği sıralarda Sultan Abdülaziz, henüz yeni kurulan ülkesinin savaşa girmesini istemedi. Fakat Osmanlı Devleti’nin ve inancı doğrultusunda limanlarını ve yollarını kullanmasına izin verdi. Osmanlı elçilerine Suudi Arabistan topraklarından Yemen’e geçme izni verildi. Aynı zamanda Arap devrimi 1916’da başladığı zaman o zaman kesin bir şekilde hilafet devletine karşı çıkmayı reddetti" dedi.

"Harameyn’in korunması iki devlet arasındaki özel ilişkiyi göstermektedir"
Osmanlı Devleti’nin 400 yıl boyunca İslamiyet’in bayrağını taşıdığını ifade eden Al Suud, "Osmanlı’nın iyiliklerle yad edilecek başlıca özelliklerinden biri de Harameyn-i Şerif’in korunmasını sağlamalarıdır. Hac görevinin rahatça yerine getirilmesini de sağladılar. Bu onur sonrasında Suudi Arabistan Krallığı’na geçti. Bugüne kadar da devam ediyor. Şanlı bayrak, bir onurlu elden diğer bir onurlu ele geçti. Bu onurlu geçiş, özellikle de Harameyn’in korunmasına ilişkin olarak, iki devlet arasındaki ilişkileri özel bir şekilde ortaya sermektedir. Bu husus, özellikle de iki devletin idarecilerinde açıkça görülmektedir. Türkiye, Necid Sultanlığı ve Hicaz’ı tanıdıktan sonra her iki ülkenin liderleri iki taraf arasında ilk anlaşmayı 1929’da imzaladılar. Bu anlaşmanın en önemli maddesi; barış ve istikrarın sağlanmasıydı" ifadelerini kullandı.

"İlişkilerimiz aracısız olmalı, araya kimse girmemeli"
2 ülkenin birbirine yakın olduğunu ve Filistin gibi konularda ortak bakış açısının olduğunu kaydeden Al Suud, "Bölgede güvenlik ve refahın sağlanmasında Türkiye ve Suudi Arabistan birer eksen oluşturuyor. İki ülke arasındaki uyumun daha da yükselmesi gerekmektedir. İki ülke liderleri arasındaki ilişkiler aracısız olmalı, tıpkı eskiden olduğu gibi. Herhangi bir tarafın araya girmesine izin verilmemeli. Biliyorsunuz ki yıkıcıların sayısı çoktur. Ümmetin ihtiyacı olduğu büyük gücün seferber edilmesi ki her iki ülke de buna sahiptir. İslam ümmeti ve Arap meselelerine ilişkin bunun seferber edilmesi canlı bir özellik taşıyor. Her taraftan düzenlenen desiselerle ancak bu şekilde mücadele edebiliriz" şeklinde konuştu.
Al Suud, "İki ülke arasındaki stratejik koordinasyonun gerçek ekonomik çıkarların bağlantısının sağlanması gerekiyor. Bunun iki ülkenin refahına yansıması gerekiyor. Bizim de Türk kardeşlerimizin de tek amacı Suriyeli kardeşlerimize yardım sunmaktır. Türk kardeşlerimizden geçen 4 yıl içinde gerçekten kardeşlik, samimiyet ve yardım elinin uzatılması gibi yüce değerleri gördük" diye konuştu.
Konuşmanın ardından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Orta Ddoğu’dan sorumlu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Al Suud’a günün anısına bir plaket verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.
Samsun Yabancı uyruklu kadın insan ticaretinden tutuklandı Samsun’da polis ekipleri tarafından yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 3 kişi yakalandı. Adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu kadın tutuklanırken, 2 şahıs serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. E.Y. ve H.G. savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, nöbetçi mahkemeye ifade veren M.A. adlı kadın mahkemece "insan ticareti" suçundan tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.