SAĞLIK - 30 Kasım 2016 Çarşamba 15:16

Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hülya Deveci:

A
A
A
Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hülya Deveci:

Türkiye’de yaklaşık 10 yıl sonra insanların yüzde 50’sinin gözlerinde miyopi gelişeceği öngörülürken, Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hülya Deveci, "Türkiye’de her 2 kişiden 1’i gözlük takacak" dedi.
Yurt dışında yapılan bilimsel araştırmalar sonucu Avrupa ve Amerika’da cep telefonu, tablet ve bilgisayar kullanımına bağlı olarak, uzağı görememe olarak tanımlanan miyopi hastalığının nüfusun yüzde 40’ından fazlasını etkilediği ortaya çıktı. Türkiye için de durumun aynı olduğu belirtilirken, yaklaşık 10 yıl sonra Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 50’sinde miyopi gelişeceği öngörülüyor. Deveci, eskiden 9-10 yaşlarında başlaması beklenen miyopinin 5’li yaşlara kadar düştüğünü, yakın bir gelecekte her 2 kişiden 1’inin gözlük kullanacağını söyledi.
İngiltere’deki Focus Kliniği’nde yapılan araştırmalar ve bilimsel çalışmalar miyopi hastalığının çok fazla arttığını gösterdi. Avrupa ve Amerika’da yakın bir geçmişte yüzde 20’ler seviyesinde olan miyopi oranı, günümüzde yüzde 40’ların üzerine çıkarak yüzde 50’ye yaklaştı.
Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hülya Deveci, eskiden 9-10 yaşlarında başlaması beklenen miyopinin 5-6’lı yaşlara kadar düştüğünü, 20’li yaşlarda duraklaması beklenirken de 40-50’li yaşlara kadar arttığının görüldüğünü söyledi. Avrupa ve Amerika’ya benzer bir durumun Türkiye’de de yaşandığını ifade eden Opr. Dr. Deveci, “Şu an günümüzde Türkiye’de yüzde 40’lar seviyesinde miyopi oranı var. Yaklaşık 10 yıl sonra bu oranın yüzde 50’ye çıkması bekleniyor. Bu da demek oluyor ki, çok yakında her 2 kişiden 1’i gözlük takmak zorunda kalacak” dedi.
Uzak Doğu ülkelerinde göz yapılarından dolayı yüzde 90 seviyesinde miyopi olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Hülya Deveci, bu durumun kalıtsal olduğunu ancak bir de çevresel etkenler olduğuna dikkat çekerek, “Bunlar içinde en önemli kısmı cep telefonları, bilgisayar ve tabletler. Uzun bir süre gözlerimizi bu teknolojik aletlere odakladığımızda bu sorun ortaya çıkıyor. Diğer etmenlerden biri de karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve strestir. Ayrıca çocukların gün ışığına maruz kalmamaları da önemli bir etken. Çalışmalar, cep telefonu, tablet, kitap ve bilgisayar gibi nesnelere 30 cm yakından bakmanın miyopiyi artırdığını söylüyor" ifadelerini kullandı.

20’ye 20 kuralı
Opr. Dr. Hülya Deveci, bu durumun önüne geçmek için, 3 yaşın altındaki çocuklara kesinlikle telefon ve tablet verilmemesi gerektiğini, daha büyük çocuklarda mesafenin uzatılmasının şart olduğunu ve günde 30 dakika ya da 1 saatten fazla bu aletlere maruz kalmalarının önüne geçmek gerektiğini ifade etti. Yetişkinlerin de dikkatli olması gerektiğini söyleyen Opr. Dr. Deveci, “20’ye 20 kuralı var. Bilgisayar kullanırken her 20 dakikada bir 20 saniye uzağa bakarak gözümüzü dinlendirmeliyiz. Böylece gözün yoğun kasılmasını engellemiş oluruz. Ayrıca çocuk ya da yetişkin televizyonla aramızdaki mesafenin en az 3 metre olmasına özen göstermeliyiz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası sürüyor Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması sürüyor. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 3’ü tutuklu 11 sanık yargılanıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, bazı bakanlar ve hayatını kaybeden kişilerin yakınları davayı takip ediyor. Adliye önündeki basın açıklamalarının ardından duruşma başladı. Mahkeme Başkanı, 72 ölü, 8 yaralının bulunduğu dosyaya, 2 kişinin yaralandığı birleşen dosya kapsamında sanıkların savunmasını istedi. Birleşen dosya kapsamında savunma yapan sanık Ahmet Bozkurt, “Benim mühendislerim, hesap uzmanlarım, işlerini çok doğru yapmışlar, hiçbir eksiğim yoktur. Birleşen dosya kapsamındaki 24 Mart tarihinde Gazi Üniversitesi’nden alınan raporda bazı hususlara itirazım var. Benim asli kusurlu olduğunu belirtilmiştir. Ben hiçbir eksiğim yok, tüm işlemlerimizi doğru yaptık. Benim hiçbir kusurum yok. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporuna yaptığım itirazın aynısını Gazi Üniversitesi raporuna da yapıyorum” dedi. İsisas Otel müellifi Erdem Yıldız, savunmasında, “Ana savunmada yaptığım savunmamın aynısı, birleşen dosyada da yapıyorum. Gazi Üniversitesinin ek ve kök raporuna ilişkin, sahte evrak üzerinden suçlamışlar. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Benim ortada hiç olmayan statik projem ruhsata nasıl yazılıyor? Benim projem nerede? Ortada proje yok. Evrakta sahtecilik yapıldığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Tutuksuz sanık fenni mesul Halil Bağcı, “Aleyhimde olan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, ilk duruşmada dinlenmeyen müştekileri dinledi. Tanık Murat Kuştepe, “Ben binanın yanında otopark işletiyorum. Ben otelin lobisi ve girişi dışında bir yeri görmedim. Benim otopark ile anlaşmaları vardı. Araçları getiriyorlar. Otelin içindeki tadilatı bilmiyorum, sadece dış cepheyi yaptıklarını biliyorum” dedi. Müşteki avukatları özel olarak hazırlatılan ve mahkemeye sunulan uzman raporlarını hazırlayan uzmanların dinlenmesini talep etti. Sanık avukatları, Mahkeme Heyetinin Gazi Üniversitesinden alınan raporu hazırlayan ve özel rapor hazırlayan kişilerin mahkemede dinlenmesine karşı çıktı. Mahkeme heyeti, uzmanların dinlenmesi ile ilgili talebi kabul ederken sanık avukatları karara tepki gösterdi. Sanık avukatları, uzmanların dinlenmesi noktasında öncelikle Gazi Üniversitesinin raporunu hazırlayan uzmanların dinlenmesi gerektiğini vurguladı. Duruşmaya 5 dakika ara verildi.