GENEL - 22 Haziran 2017 Perşembe 13:17

SDÜ öğrencisinden Türk tarımına katkı projesi

A
A
A
SDÜ öğrencisinden Türk tarımına katkı projesi

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Teknolojisi Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Tayfun Uğur, zirai ilaçlama sırasında karşılaşılan sağlık sorunları ile kara aracı kullanımının araziye verdiği hasarı engellemek adına önemli bir proje geliştirdi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Teknolojisi Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Tayfun Uğur, zirai ilaçlama sırasında karşılaşılan sağlık sorunları ile kara aracı kullanımının araziye verdiği hasarı engellemek adına önemli bir proje geliştirdi.


Gelişen teknoloji sayesinde insansız hava araçları (İHA) da artık hayatın hemen her alanında kullanılmaya ve her geçen gün yeni alanlara yayılmaya devam ediyor. SDÜ öğrencisinin yüzde 100 yerli olarak yaptığı insansız hava aracı ve sistemi sayesinde, tarım arazilerindeki ürünler daha az hasar görerek kameralı şekilde havadan ilaçlanabiliyor. Bu sayede insanların ilaçlardan etkilenmesinin de önüne geçiliyor.



"Verim kaybını azaltacak sistem"


Proje hakkında bilgi veren Uğur, traktörlerin tarım arazilerine girişini azaltmak amacıyla projeyi geliştirdiğini belirterek, "Traktörler tarım arazilerine girdiğinde bir çok dezavantajı da beraberinde getiriyor. Bunlardan en önlenmesi kişinin sağlığı. Traktörü kullanan kişi ilaçlama sırasında ilaçtan etkilenebilmekte. Bu da zehirlenmelere yol açabiliyor. Traktörler tarım arazilerine girdiği esnada bitkileri ezerek verim kaybına da yol açıyor. Aynı zamanda traktörlerin yakıt masrafları çok fazla ve çevreye de zarar veriyor. İşte sıfır emisyonla çalışabilen elektrikli motorlu İHA ile ilaçlama yapılmasını projesi istedim" dedi.



"Daha büyük araziler için geliştirilebilir"


Şu anda portatif şeklinde olan İHA ile zirai ilaçlama projesinde, mini bir ilaçlama tankı, kamera ve sistemi bulunduğunu aktaran Uğur, "Üzerinde bulunan ilaçlama tankı 250 ml civarında. Belki bu büyük bir arazi için yeterli olmayabilir. Ama elektrikli motorların daha gelişmişi kullanılarak ve gövdeyi büyütmek suretiyle daha büyük ilaçlama tankı kullanılabilir ve daha büyük arazilerde kullanılabilir. Eğer destek alırsam bu projede ilerleyeceğim" diye konuştu.



Otomatik ilaçlama


İHA’ya yerleştirilen GPS sayesinde ayrıca, rutin olarak ilaçlama yapılan bölgenin koordinatları da girilerek otonom bir ilaçlama yapmanın mümkün olduğunu da kaydeden Uğur, "Otonom sistemde kişi GPS koordinatlarından başlangıç ve bitiş noktasını belirterek, İHA’nın ilaçlama yapacağı alanı belirliyor. Uçuş başlatılsın komutuyla başlangıç konumundan kalkarak görevini bitirene kadar ilaçlamayı sürdürüyor. İlaçlama iyeli bittikten sonra başlangıç noktasına geri dönüyor ve ilaçlama işlemi tamamlanmış oluyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.