EKONOMİ - 28 Ağustos 2017 Pazartesi 09:37

Cerattepe maden sahasında daraltma başvurusu

A
A
A
Cerattepe maden sahasında daraltma başvurusu

Cengiz Holding kuruluşlarından Eti Bakır tarafından işletilecek olan Artvin’deki Cerattepe madeninden iki ay sonra ilk bakır çıkarılacak.

Cengiz Holding kuruluşlarından Eti Bakır tarafından işletilecek olan Artvin’deki Cerattepe madeninden iki ay sonra ilk bakır çıkarılacak. Maden ile ilgili bütün iddiaları yerinde cevaplayan Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, “Arama ruhsatımızın olduğu alan 4 bin 406 hektarlık bir alan. Bu alanın yaklaşık 2 bin hektarı su, turizm ve yerleşim bölgelerini kapsıyor. Enerji Bakanlığı Maden işleri Genel Müdürlüğüne resmi başvuruda bulunarak bu alanın 2 bin hektarının ruhsat dışına çıkarılmasını istedik” açıklamasını yaptı.


Cengiz Holding, çevre eylemleri ile gündeme gelen Artvin’deki Cerattepe bakır madeninin kapılarını basına açtı. İki ay sonra üretime başlayacak olan madenle ilgili iddialara cevap veren Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, suyun kirletilmesi iddiasından ağaç kesimine, turizmi bitirecek iddiasından maden sahasının boyutuna kadar tüm soruları cevaplandırdı.


Madende tüm kuralların harfiyen yerine getirildiğini ifade eden Arkadaş, maden sahasının daraltılmasını istediklerini ve böylece ruhsattaki 4 bin 406 hektarlık alanın 2 bin hektarından vazgeçtiklerini söyledi. Arkadaş,


“Vazgeçtiğimiz 2 bin hektarlık alanda yerleşim yerleri, su kaynakları ve turizm alanları yer alıyor. Ben de Artvinliyim ve Artvin’i herkes kadar düşünürüm. Ülkemi de düşünürüm. Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne geçen yıl resmi başvurumuzu yaptık. Kendi isteğimizle vazgeçtiğimiz 2 bin hektarlık alanda bırakın maden çıkarmayı arama bile yapmayacağız. 4 bin 406 hektarlık alanın sadece 15 hektarında kapalı alanda madencilik yapılıyor” dedi.


Artvin’i ve çevreyi koruma içgüdüsü ile başlayan madene karşı çıkışın hiçbir temele dayanmadığını anlatan Arkadaş, “Sizin de gördüğünüz gibi maden ve su kaynakları ayrı dağlarda. Çalışma yüzey suyuna hiçbir zarar vermiyor. Yeraltı suları ise çökeltme havuzlarında dinlendirildikten sonra biyolojik arıtma sürecinden geçirilip sonra deşarj edilecektir. Herkesin içi rahat olsun” açıklamasını yaptı. Binlerce kamyonun ormanda maden taşıyarak faunaya zarar vereceği ve çevreyi kirleteceği iddialarına da cevap veren Arkadaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamyonlar otoyolda nasıl bir tünele giriyorsanız öyle bir tünelden yeraltına inecek. Oradan aldıkları madeni tünelin girişindeki teleferiğe taşıyacak. Yerin üstünde çalışmayacaklar”.


“En az 35 bin ağaç dikilecek”


Cerattepe’de 50 bin ağaç kesileceği ve dünyanın 100 büyük ormanından birisinin bitirileceği iddialarına da cevap veren Arkadaş, “Sadece 3 bin 500 ağaç kesilecek. İnşaat sahası üzerindeki yüzey toprağı sıyrılacak ve depolanacaktır. Madenin faaliyetinin sona ermesinin ardından bu toprak geri serilecek ve bölge ağaçlandırılacaktır. 3 bin 500 ağacın en az 10 katını bölgeye dikeceğiz. İddialar gerçeği bilmemekten ve Artvin’i koruma içgüdüsünden kaynaklanıyor” dedi.


“Altın da yok siyanür de”


Cerattepe’de altın çıkarma projeleri bulunmadığını ifade eden Arkadaş, “Bakır madenini çıkarma ve taşıma dışında Cerattepe’de başka tesis olmayacak. Zenginleştirme işlemi yapılmayacağı için siyanür havuzu da kurulmayacak. Maden çıkarıldıktan sonra Samsun’a taşınacak ve orada bulunan tesislerimizde işlenecektir. Olmayan siyanür havuzunun Artvin’e zarar vermesi mümkün değildir” diye konuştu.


“Maden heyelana yol açmayacak”


Heyelanlı alanlara herhangi bir baskı yapılmasının söz konusu olmayacağını da anlatan Ünsal Arkadaş, “Çalışma sahasında yüzey toprağı 3-5 metre sıyrılarak heyelana neden oluşturabilecek yük bertaraf edilecektir. Ayrıca, inşaat sahası üzerindeki yüzey toprağı sıyrılacak ve depolanacaktır. Depolanan toprak, işletme süresinde korunacak, işletmeyi kapama döneminde sahaya tekrar serilecek ve ağaçlandırılacaktır. Madencilik faaliyetlerinden dolayı, Artvin ve civar köylerin hiçbirinde heyelan tehlikesi oluşmayacağı bilimsel olarak tespit edilmiştir” açıklamasını yaptı.


“Cerattepe’ye özgü endemik bitki”


Proje sahasının Artvin’deki bitki çeşitliliğinin sadece küçük bir kısmını yansıttığını ve bu alanda Cerattepe bölgesine özgü (alana endemik) bir bitki türü bulunmadığını anlatan Arkadaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje sahasında bulunan bitki çeşitliliği Kafkasya ekosistemi olarak bilinmektedir. Artvin’i de kapsayan Kafkasya ekosistemi, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, İran ve Sibirya’ya kadar uzanmaktadır. Bu durumda Cerattepe florasına zarar verileceği iddiası tamamıyla gerçek dışıdır. Cerattepe bölgesinde yapılacak olan madencilik faaliyeti ile herhangi bir bitki türünün yok olması mümkün değildir. Ancak buna rağmen çalışma yapılacak alandaki bitkiler tohum halinde saklanacak ve çalışma tamamlandıktan sonra yerlerine dikilecektir”.


“14 yıldaki değer 1,5 milyar dolar”


Madenin 14 yıl işletileceğini anlatan Arkadaş, yıllık 500 tonluk maden işleyeceklerini de vurgulayan Arkadaş, “Bu madenden toplam 20 bin tonluk saf bakır elde edilecek. Türkiye’nin yıllık bakır tüketimi 450 bin ton. Üretimi ise 100 bin ton. Her yıl 4 milyar dolarlık bakır ithal ediyoruz. Bizim madenimizden 14 yılda çıkacak bakırın ekonomik değeri, bugünkü fiyatıyla 1 milyar 500 milyon dolar. En azından 1 milyar 500 milyon dolarlık bir ithalatın önünü kesmiş olacağız” dedi.


“Artvin ekonomisine can verecek”


Madende 387 kişinin istihdam edileceğini ve yıllık 500 bin ton cevher üretileceğini anlatan Arkadaş, “Ayrıca çimento, mazot, yedek parça temini gibi ihtiyaçlar Artvin’den temin edilecek ve yerel inşaat sektörü canlandıracaktır. Madenden çıkarılan malzeme teleferik ile Çoruh Nehri geçirildikten sonra kamyonlarla Murgul’a taşınacak ve taşımacılık sektörü de hareketlendirilecektir. Bakırın önemli bir kısmının ithal edildiğini de düşündüğümüzde bu madenin ülkemiz için de ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır” dedi.


“Kanunlara harfiyen uyulmaktadır”


Arkadaş, çalışmalarda kanunların da harfiyen uygulandığını belirterek “Eti Bakır AŞ kanunlara harfiyen uymaktadır. Türkiye’de madencilik çok gelişmiş değil fakat bizler madencilik işini dünya standartları dâhilinde yapıyoruz. Projesinden, planlamasına; işletmesinden ekonomisine ÇED raporu doğrultusunda çalışıyoruz. Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe Mevkii’nde madencilik faaliyetleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu’ raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Rize İdare Mahkemesi’nin, ‘Madencilik yapılabilir’ yönündeki kararı Danıştay tarafından onaylandı” şeklinde konuştu.


“Siyanür havuzu olmayacak”


Madeni çıkarma ve taşıma dışında Cerattepe’de başka bir tesisin bulunmayacağını vurgulayan Arkadaş, “Zenginleştirme işlemi yapılmayacağı için siyanür havuzu da kurulmayacaktır. Maden çıkarıldıktan sonra Samsun’a taşınacak ve orada bulunan tesislerimizde işlenecektir. Olmayan siyanür havuzunun Artvin’e zarar vermesi mümkün değildir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Trakya’da son yağışlar çiftçinin endişelerini ortadan kaldırdı Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’de son dönemde yaşanan kuraklığın ardından Nisan yağmurları buğday başta olmak üzere hububat ekili tarlalara can suyu, çiftçilere umut oldu. Türkiye’nin önemli tahıl ambarlarından olan ve nüfusun büyük çoğunluğunun geçimini çiftçilikle sağladığı Trakya topraklarında yaşanan kuraklığın ardından Nisan yağmurları ekili alanlara can suyu oldu. Buğday başta olmak üzere arpa, kanola ve ayçiçeği gibi mahsullere can suyu olan Nisan yağmurlarında çiftçi rahat bir nefes aldı. Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya son dönemde yaşanan kuraklığın ardından Nisan yağmurlarının ekili alanlara altın gibi geldiğini belirtti. Son 60-70 yılın en sıcak Aralık ve Ocak ayının yaşandığını anlatan Prof. Dr. Kaya, "Kar da olmadığı için kışın soğuk geçmemesi nedeniyle buharlaşma kayıpları fazla oldu. Bazı yerlerde buğdayda çökmeler ve stresler başlamıştı. Bitkilerde verim son derece önemli. Tam başaklanma dönemi öncesi gelen yağış çok iyi geldi. Şu an verim için en kritik olan dönem. Bu yağışlar tam zamanında ve altın gibi geldi. Bölgede 30-35 hatta bazı yerlerde 40 kiloya kadar yağış düştü" dedi. Bölgede uzun süre etkili olmayan yağışla stres problemi olan buğdaydaki bu sıkıntıyı giderdiğini ve yeterli olduğunu ifade eden Kaya, zamanında gelen yağışların başaklanma dönemindeki buğdayın bu süreci stressiz olarak geçirmesini sağlayacağına dikkat çekti. Prof. Dr. Kaya’dan çiftçilere uyarı Ekili alanlarda sıcak ve nemli havaya bağlı oluşan mantari hastalıklara dikkat etmeli konusundan çiftçileri uyaran Kaya, "Hem fiyatlar hem verim anlamında zor bir yıl oldu. Son 15-20 yılın en düşük verimlerini aldılar. Bu yılın beklentileri çok fazlaydı. Kış yağışlarından umutluyduk. Nisan yağmurları da tam ihtiyaç duyulan dönemde fazlaca yağması bizim verim açısından umutlarımızı devam ettirmemizi sağladı. Bundan sonra çiftçilerin sıcak ve nemli havaya bağlı oluşan mantari hastalıklara dikkat etmeliyiz. Bu dönemde yaygın olarak görülen pas hastalığı çok önemli. Buna karşı mutlaka ilaçlama yapılmalı. Bayrak yaprağını süt olum devresine kadar yeşil olarak koruyalım. Çünkü onlar fotosentez yapacak bu da daha fazla verim ve bitkileri daha fazla beslemesi demek" diye konuştu. Pas hastalığının önemine değinen Kaya, gübre atmayanlar varsa onların da bir an önce azotlu gübreleme yapmasını tavsiye etti. "Buğday strese girdiği zaman başaklanma evresine geçiyor" Buğdayların başağa kalkmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Yalçın Kaya, "İçinde bulunduğumuz tarla çok erken şekilde başağa kalkmış. Çünkü bu tarla kuraklıktan dolayı strese girmiş. Neredeyse diz boyuna gelmiş. Bitki strese girdiği zaman başaklanma evresine geçiyor. Bu açıdan da yağış açısından kritik bir periyottu. Bu topraktan gelen serin ortam ve yağışlar başakları kurtardı. Bu durum başakların tanelerinin dolu olmasına yansıyacak. Bu da verim açısından oluşacak sıkıntıyı ortadan kaldırmış olacak" şeklinde konuştu. Çiftçilerde yağışların onları mutlu ettiğini dile getirerek önce korktuklarını daha sonra nisan yağmurları ile rahat bir nefes aldıklarını söyledi.
Eskişehir 6 yabancı öğrenci, Türk aşçı adayları ile yemek yaptı Eskişehir’e farklı ülkelerinden gelip Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (TÖMER) eğitim gören 6 yabancı öğrenci, Eskişehir Meslek Yüksek Okul Aşçılık Bölümü’nde Türk öğrencilerle yemek yaptı. Dünyanın farklı ülkelerinde Eskişehir’e eğitim görmek için gelen ve Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (TÖMER) eğitim gören yabancı öğrenciler Anadolu Üniversitesi Eskişehir Meslek Yüksek Okul Aşçılık Bölümü’nde işlenen yaratıcı mutfak etkinliğine katıldı. Anadolu Üniversitesi Eskişehir Meslek Yüksek Okul Aşçılık Bölümü’nde öğretim görevlileri Dilek Ünlü ve Mutlu Doğan gözetiminde gerçekleşen derse, bölüm öğrencilerinin yanı sıra, TÖMER’de eğitim gören 6 öğrenci katıldı. Türk öğrencilerle kaynaşıp yemek yapan yabancı öğrenciler, oldukça verimli vakit geçirdi. Etkinlik ile öğrencilerin, kültürleri arasında etkileşim kurma fırsatı yakalamaları ve iletişim kurma becerilerini de artırmaları amaçlandı. Ders sonunda yapılan yemekler öğretim görevlileri ve öğrenciler tarafından tadıldı. “Türk kültürünü öğretmeyi amaçlıyoruz” Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, etkinliğin amacı hakkında, “TÖMER bir dil öğretim merkezi, biz dünyanın farklı coğrafyalarında öğrencilerimize Türkçe öğretiyoruz. Tabii dil öğretmek kültürden ayrı olarak ele almak mümkün olmayan bir süreç. Dil ve kültür birbirinin taşıyıcısı konumunda. Burası da bunun için öğrenciler için tanıdığımız bir imkân aslında. Onları Türk mutfağına sokarak Türk kültürünü öğretmeyi amaçlıyoruz. Tabii mutfak sadece yemek yapılan ve yenilen bir yer değildir. Çünkü kültürümüzdeki her yemeğin toplumla, toplumun hayatıyla, kültürümüzle özdeşleşmiş bir hikâyesi vardır. Öğrencilerimiz bunları da öğreniyorlar aynı zamanda. Türk mutfağından yemekler yapmaya çalışıyorlar. Ürünler ortaya koymaya çalışıyorlar. 6 TÖMER öğrencimiz var. Her istasyonda bir öğrencimiz var. Önceden belirlenmiş malzemeler kullanarak Türk öğrencilerle iletişim kurarak bu öğrenciler bir ürün ortaya koymaya çalışıyorlar. Az önce de bahsettiğimiz gibi bu kültür ve iletişim etkileşim dil öğretimi sürecinin en önemli bileşenlerinden bir tanesi. Burada da öğrencilerimiz derslerde sınıf içinde öğrenmiş oldukları, edinmiş oldukları Türkçe dil becerilerini kullanarak bir iletişim ortamında Türklerle kaynaşma, Türk dilini kullanma fırsatı buluyorlar. Bu alanda çok kıymetli bir etkinlikte. Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, İran, Endonezya gibi ülkelerde öğrencilerimiz var burada” dedi. “Güzel eserler ortaya çıkıyor” Anadolu Üniversitesi Eskişehir Meslek Yüksek Okul Aşçılık Bölümü’nde öğretim görevlisi Dilek Ünlü ise ders ile ilgili şöyle konuştu; “Öğrencilerimizin dahil olduğu yaratıcı mutfak dersinde bu etkinliği gerçekleştirmekteyiz i. TÖMER’de biliyorsunuz yabancı uyruklu öğrenciler oluşan ekiple bizim öğrencilerimiz ortak yaratıcı ortaya çıkaracakları yemekler yapıyorlar. Planlanmış bir durum söz konusu değil yapılan yemekte. Verilen malzemeler eşliğinde öğrencilerimiz önceki birikimlerini kullanarak ortaya yeni bir ürün çıkartacaklar. Bakalım hep Birlikte neler olacak göreceğiz. İlk defa görüşüyorlar, etkinliğimiz peyderpey devam ediyor. Bir Pazartesi günü Türk mutfağı dersi etkinliğimiz vardı. Farklı grupla TÖMER’de farklı grupla şimdi ikinci grupla devam ediyoruz. Çocuklar için etkili olduğu söyleniyor. Bakalım Türkçe konuşarak işlemler yapılıyor. Hem el becerileri gelişmesi açısından hem de Türkçe konuşmak arkadaşlıklarıyla kaynaşma açısından ve kültür etkileşimi açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. El becerileri bizimkilerine benziyor oldukça benziyor zaten çok yakın kültürden gelen öğrencilerimiz. Orta Asya’dan ve Türki devletlerinden gelen öğrencilerimiz çoğunlukla gördüğüm kadarıyla. Onlar da tabii kültür olarak bize yakın olduklarından dolayı ayrıca bir de el yatkınlığı olan, mutfağı ilgisi olan öğrenciler seçilip geldiği için bu güzel eserler ortaya çıkıyor.” “Yani Türkçe öğreniyoruz. Bizim için Türklerle konuşmak daha ilginç” Rusya’nın Sibirya bölgesinden gelen ve TÖmer’de hazırlık sınıfında eğitim gören Antonina Kramchanina, “Ben şimdi TÖMER’de eğitim görüyorum, hazırlık senem bu yıl. Gelecek yıl ben Özel Eğitim Fakültesinde okuyacağım. Yani biz şimdi kek yapıyoruz, kek pişiriyoruz. Yani genellikle benim için tatlı pişirmek daha iyi. Yani genellikle tatlılar, şekerli şeyleri pişirmeyi daha çok seviyorum. Bu yüzden benim için çok iyi. Yani kek pişirmek benim için çok ilginç. Çünkü biz çok karışık yaptık. Yani çok malzeme ekledik. Yani havuç var, fındıklar var, nane var, Bu yüzden biraz ilginç. Kızlar çok ilginç ve tabii ki biz şimdi hazırız senesindeyiz. Yani Türkçe öğreniyoruz. Bizim için Türklerle konuşmak daha ilginç. Yani günlük hayatta nasıl konuşuyorlar merak ediyoruz. Yani mesela biz şimdi yemek pişiriyoruz. Ama farklı kelimler kullanıyoruz, yemek hakkında. Eskişehir’i çok seviyorum, çok sakin bir şehir. Ben Porsuk Çayı yakınında yaşıyorum. Bu yüzden her zaman çıkabilirim ve bakabilirim. Çok güzel bayıldım” ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul’da düzenlenecek yarı maraton için pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada 28 Nisan Pazar günü düzenlenecek 19. İstanbul Yarı Maratonu için bazı yolların trafiğe kapatılacağı belirtildi. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada 28 Nisan Pazar günü düzenlenecek 19. İstanbul Yarı Maratonu için bazı yolların trafiğe kapatılacağı ve alternatif güzergahların oluşturulduğu belirtildi. Saat 02.00’dan etkinlik sonuna kadar kapatılacak yollar Sahil Kenndy Caddesi Güney Yol Samatya varyant ile Yenikapı etkinlik alanı arası Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Namık Kemal Varyant dönüşleri Saat 04.30’dan etkinlik sonuna kadar kapatılacak yollar Ayvansaray Caddesi Mürselpaşa Caddesi Abdulezelpaşa Caddesi Ragıpgümüşpala Caddesi Galata Köprüsü Reşadiye Caddesi Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi Kavşağı ile Reşadiye Caddesi Kavşağı arası ) Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi Kavşaktan Sirkeci istikameti Sahil Kennedy Caddesi (Samatya Varyant ile Sirkeci ışıklar arası ) Namık Kemal Caddesi Sahil Kenndy Caddesi’ne katılım Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi Sahil Kennedy Caddesi katılım Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Namık kemal varyant arası Avrasya Tüneli acil çıkışları Ulaşım araçlarıyla ilgili yapılan açıklamada, Sirkeci arabalı vapur seferleri 06.00-13.30 arası durdurulacak. Beyazıt ve Kabataş tramvay seferlerinin geliş-gidiş olarak 07.00-13.30 arası seferler durdurulacak. Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğü saat 07.00 itibariyle sefer düzenlemeyecek. Alternatif Güzargahlar Atatürk Bulvarı Avrasya Tünel Atatürk Köprüsü Haliç Köprüsü Vatan Caddesi Millet Caddesi Fevzipaşa Caddesi D 100 Kuzey Güney Yol Türkeli Caddesi Aksaray Caddesi Namık Kemal Caddesi (İDO’ya gidiş geliş yapan araçlar) Orgeneral Nafız Gürman Caddesi Kızılelma Caddesi Onuncu Yıl Caddesi Sahil Kennedy Caddesi Samatya Güney Yenikapı etkinlik alanı dönüşleri Sahil Kuzey Kennedy Caddesi Samatya çıkışlarından gidişli gelişli havuzlu kavşağa kadar Küçük Langa Aralığı Caddesi