GENEL - 12 Eylül 2017 Salı 12:04

Fındık bahçesini söktü

A
A
A
Fındık bahçesini söktü

Karadeniz Bölgesi’nde 400 bin ailenin geçim kaynağı olan fındığın son bir haftada 9,5 TL’den 8 TL’nin altına düşmesine tepki gösteren fındık üreticisi, 3 dönümlük fındık bahçesine ağır iş makinesi sokarak fındık ocaklarını söktürdü.

Karadeniz Bölgesi’nde 400 bin ailenin geçim kaynağı olan fındığın son bir haftada 9,5 TL’den 8 TL’nin altına düşmesine tepki gösteren fındık üreticisi, 3 dönümlük fındık bahçesine ağır iş makinesi sokarak fındık ocaklarını söktürdü.


Giresun’un Eynesil ilçesi Ören Beldesi Cami Düzü Mahallesinde yaşayan Murat Sefa (73) isimli fındık üreticisi, fındık fiyatındaki düşüşe kızarak, babadan kalma fındık bahçesini iş makinesine söktürüp yerine çay dikeceğini söyledi.


Gelecekte Karadeniz bölge insanının geçim kaynağının fındık değil çay olacağına inanarak fındık bahçesini söktürüp yerine çay ekeceğini söyleyen Sefa, "Son yıllarda bölge insanımızın fındıktan yana başı bir hayli dertte. Para etmediği oldu, çilesi çok oldu. Toplaması da toplandıktan sonrası da bir çile. Son yıllarda topladığımız fındıktan tamamen zarar ettik. Son yıllarda bu ürünün bizi beslemeyeceğine, bölgemizin fındıkla değil de, çayla geleceğinin olduğunu düşündüm. Belki bu benim yapmış olduğum bölgemiz için bir başlangıç olabilir, bölgemiz içinde hayırlı olur düşüncesindeyim. Her yıl fındıktan zarar ediyorum, hiç olmazsa çaydan senede 3 defa ürün alıp fındıktan ettiğim zararı karşılamaya çalışacağım" dedi.



"3 dönüm araziden bu yıl 250 kilogram fındık aldım"


Sefa, 3 dönüm arazisinden bu yıl 250 kilogram fındık aldığını söyleyerek, "Fındığı toplamadan önce 350 TL fındığın alt bakımını yaptım, bahçeyi de bin 500 TL’ye toplattım, sattığım fındıktan da 2 bin 100 lira gelir elde ettim. Ortadaki kazanç belli. Bana bu yıl fındıktan kalan para 300 lira, bunca zahmete değer mi?" diye konuştu.


Gurbetçi olduğunu ve seyahatlerinde Çorum’da mola verdiğini, mola yerlerinde leblebinin kilogram fiyatının 25 TL olduğunu söyleyen Murat Sefa "Memleketime geliyorum, fındığın fiyatı 7,5- 8 lira. Leblebiyle fındığı mukayese etmek kimsenin haddine düşmez, leblebi nedir fındığın yanında. Her şeyinden istifade edilen fındığın fiyatı neden 7,50 TL olsun. 3 yıl önce 1 kilogram fındıkla 4 kilogram zeytin alınıyordu şimdi, 3 kilogram fındıkla 1 kilogram zeytin alınıyor. Fındık fiyatlarını kim manipüle ediyor? Bu milletin mağduriyetinin kısa bir sürede giderilmesini, fındığa hak edilen paranın ödenmesini ve üreticinin derin bir nefes almasını istiyorum. Bu şartlarda, bu fiyatlarla, bu bölge hiçbir zaman kalkınamaz ve fındığında bu şekilde geleceği yoktur. Geçmiş yıllarda fındığın 21-22 liraya çıktığı zamanı biliyoruz, şimdi nasıl olur da fındık 8 lira civarına düşer, anlamak mümkün değil. Fındıkta bir devlet politikası olması lazım, dünyanın yüzde 70 fındık ihtiyacını karşılayan bir ülkede fındık politikasında nasıl bu kadar aciz kalınabilir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.