SPOR - 14 Eylül 2017 Perşembe 17:00

Nazilli Yıldırım Demirören Spor Tesisleri törenle hizmete açıldı

A
A
A
Nazilli Yıldırım Demirören Spor Tesisleri törenle hizmete açıldı

Nazilli Belediyesi tarafından yaptırılan ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören’in adı verilen 5 milyon 200 bin lira tutarındaki spor tesisleri törenle hizmete açıldı.

Nazilli Belediyesi tarafından yaptırılan ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören’in adı verilen 5 milyon 200 bin lira tutarındaki spor tesisleri törenle hizmete açıldı. TFF Başkanı Yıldırım Demirören Fenerbahçe eski Asbaşkanı Hakan Dinçay’ın cenazesi nedeniyle kendi adını taşıyan tesislerin açılışına katılmazken, açılış, yardımcıları ve protokol üyeleri tarafından gerçekleştirildi. Tesis açılış programına, Kaymakam İbrahim Küçük, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, TFF Başkanvekili Hüsnü Güreli, Ali Dürüst, İcra Kurulu Başkanı Cengiz Zülfikaroğlu, Yönetim Kurulu Üyleri Mustafa Çağlar ve Alaattin Aykaç, Nazilli Ticaret Odası Başkanı Nuri Arslan, Meclis Başkanı Gürdal Yüzügüler, Aydın eski vekillerinden Ali Uzunırmak, Germencik Beleidye başkanı Ümmet Akın, Daire Müdürleri ve spor camisından çok sayıda isim ve sporcular katıldı.


Yapımına 2015 yılında başlanılan ve TFF ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla tamamlanan Nazili Belelediyespor’un Yıldırım Demirören Spor Tesisleri’nin açılışı için Nazilli’ye gelen heyet mehteran takımı ve sporcuların meşaleleri ile karşılandı. Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık ile birlikte alana gelen TFF Başkanvekili Hüsnü Güreli, Ali Dürüst, İcra Kurulu Başkanı Cengiz Zülfikaroğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Çağlar ve Alaattin Aykaç kendilerini karşılayan mehteran takımı ile hatıra fotoğrafı çektirip törene geçtiler.


Törenin açılışında konuşan Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Türk Futbolu’na efsane futbolcular kazandıran, mazisi başarılarla dolu büyük bir kulüp olan Nazilli Belediyespor’un bir ferdi olmaktan büyük onur ve gurur duyduğumu belirterek, "Tesislerimiz 6 çim saha, 2 sentetik saha, 2 kamp tesisi ile Türk futboluna hizmet etmek için mücadele etmekte olan profesyonel ligdeki çoğu kulüpte olmayan ve herkese örnek olacak devasa tesislere ve alanlara sahiptir. Bir dönem futbol oynayarak hizmet ettiğim kulübüme, bugün Onursal Başkan ve Belediye Başkanı olarak hizmet etmekten gurur duyuyorum" diyerek toplam 5 milyon 200 bin TL’ye mal olan tesislerin hizmete girmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.



Hüsnü Güreli: "Futbol, barış ve kardeşlik köprüsünün oluşumunda önemli bir unsur"


Konuşmasına açılışa katılamayan Yıldırım Demirören’in selamını ileterek başlayan TFF Başkan Vekili Hüsnü Güreli, "Öncelikle isminin verildiği bu modern tesisin açılışına katılamayan Başkanımız Yıldırım Demirören’in sizlere sevgi, saygı ve selamlarını getirdim. Bugün, Belediye Başkanımız’ın da bahsini ettiği gibi, Fenerbahçe As Başkanı Hakan Dinçay’ın cenazesi nedeniyle çok istediği halde aramızda olamadı. Hakan Dinçay kardeşimize de Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanı Cennet olsun" diyerek futbol ve sporun önemini anlattı. Futbolun yüzyıllardır barış ve kardeşlik köprülerinin oluşmasında önemli bir unsur olduğunu kaydeden Başkanvekili Güreli, "Bu tesisin kurulumunda Sayın Yıldırım Demirören ile Belediye Başkanımız Haluk Alıcık’ın da ayrı bir yeri olduğunu da belirtmek istiyorum. Ne pahasına olursa olsun yarışmacılığı ön planda tutmak yerine ’Hem yetiştir, hem Türk Sporu’na kazandır, hem yarıştır" anlayışının Türk Futbolu’ndaki bir çok sorunu çözeceğine TFF olarak inanıyoruz. Bu nedenle son derece modern bir tesis yapılması ve Nazilli Belediyespor’un futbolcularına hizmete sunulması bizleri çok mutlu etti. TFF olarak temel hedefimiz, böyle tesislerimizin çoğalması için kulüplerimize destek olmak. 50. yılına bu sene ulaşmış olan Nazillispor olarak, inanıyorum ki, hayal ettiğiniz başarıların temelini bu tesislerde atacaksınız. İnşallah Nazilli Belediyespor önce 1. Lig’i arkasından da Süper Lig’i görecek. Bu açılış Türk Sporu’nun ihtiyacı olan dostluk köprüsüne de bir örnek teşkil edecek" diyerek tesisin yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti.



İbrahim Küçük: "Kaymakamdan TFF’ye yabancı sınırlaması önerisi"


Programın son konuşmasını yapan nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük Türk futbolunda gençlerin önünün açılması için federasyon tarafından bazı değişiklikler yapılmasını istedi. Kaymakam Küçük, "Bugün Nazilli için mutlu ve özel bir gün. Hepimiz Nazilli Belediyesporumuz güzel bir tesise kavuştuğundan dolayı çok sevinçliyiz. Ancak ben ikinci bir kez daha sevinç duyuyorum çünkü, A takımın bu tesislere taşınması ile birlikte yan tarafındaki boş kalan tesis, Gençlik Geliştirme Merkezi olarak altyapıya hizmet edecek. Bu vesile ile Türk Sporu’nun ve Türk Futbolu’nun kurtuluşunun altyapıdan geçtiğine inanan birisi olarak bu binanın ülkemize katkısının büyük olacağına inanıyorum. Gençlerimize yönelik bu kadar tesisi yaparken, seyir zevkinin yanında bu gençlerin yarın oynayabileceği takımlar olması açısından yabancı sınırlamasının da üst liglerde mutlaka gerektiğine işaret etmek istiyorum" ifadelerine yer verdi.


Yapılan konuşma ve zeybek gösterilerinin ardından tesisler dua ile açıldı. Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, tesislerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür plaketi sunup Nazilli Belediyespor Forması ile sağlıklı yaşam sandığı hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Motosikletine dağ keçisi boynuzu taktı, trafikte ilgi odağı oldu Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun motosikletine taktığı dağ keçisi boynuzu ile ilgi odağı oldu. Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, Chopper tipi alçak binişli motosiklet aldı. Daha sonrasında motosikletini çeşitli eklemelerle modifiye etmeye başlayan Altun, bir avcı kulübünde duvarda gördüğü dağ keçisine ait olan boynuzu motosikletine taktırdı. Trafikte ’boynuzlu motosikletli’ olarak anılmaya başlayan Altun, vatandaşların kendisini motosiklet üzerinde gördüğünde video ve fotoğraf çekerek ilgi gösterdiğini, kendisinin de bu ilgiden mutlu olduğunu söyledi. "Bu tarz Alman askerlerinin savaş dönüşü dizayn ettikleri bir tarz" Amerikan motosiklet kulüplerine tutkulu olduğunu belirten Altun, "Amerikan motosiklet kulübü hastasıyım. Kulüpteki motosikletlere yıllar öncesinden hevesim vardı. Sonra ben de bu Chopper’ı aldım. Motorum 350 cc ve çeşitli aksesuar modifiyeleri ile kendime göre bir tarz oluşturdum. Bu tarz aslında yıllar önce Alman askerlerinin motorlarını savaştan döndükten sonra motorlarına dizayn ettikleri bir tarz. Artı olarak ben sadece dağ keçisi boynuzunu ekledim" dedi. "Boynuz dağ keçisine ait" Motosikletine monte ettiği dağ keçisine ait olan boynuzu bir avcı kulübünün duvarında gördüğünü anlatan motosiklet tutkunu Altun, "Bu boynuzu bir avcı kulübünde duvarda gördüm, Boynuzu görür görmez motosikletimin önüne güzel olacağını düşünerek aldım, gerçekten de güzel oldu. Trafikte giderken ışıklarda durduğum zaman vatandaşlar video ve resim çekiyorlar. Ayrı bir havası, kendine has bir ilgisi oldu motosikletimin. Boynuzu takalı 1 yıl oldu, motosiklet de 3-4 yıldır bende. Sinyalimi, farımı, sürüşümü engelleyen herhangi bir sorun yok, sadece motosikletime bir makyaj, bir süs yaptım. Trafiğe ve kurallara uymayan bir engelim yok, eğer olsa boynuzu kendim takmam" şeklinde konuştu. Chopper sahibi motosiklet tutkunlarının, farklı tarzlarına karşın trafikte gayet dikkatli motosiklet kullandıklarının da altını çizen Altun, "Chopper sahibi insanlar trafikte en düzgün motosiklet kullanan, kurallara harfiyen uyan motosiklet sürücüleridir. Motosiklet özgürlüktür, motosikletin üzerinde kendimi uçuyor gibi hissediyorum" sözlerine yer verdi. "Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz" Motosikleti sıkça gördüklerini belirten esnaf Şehmus Tular ise, "Bu arkadaş motosiklet hastası. Değişik bir tarz yapmış, hoşumuza da gidiyor. Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz. Değişik bir motor, arkadaş da biraz böyle şeyleri seviyor sanırım. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Söylenene göre yabani dağ keçisinden alınan boynuzmuş, orijinal bir şey olduğunu bana söyledi kendisi. Böyle şeyleri seviyor demek ki, Allah kaza bela vermesin" ifadelerini kullandı. (MUB-FKE-
İstanbul “Dönerin anavatanı Türkiye’dir” Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’ın Türkiye ziyaretine döneriyle birlikte gelmesi dünyada geniş yankı bulmuştu. Son günlerde devam eden döner diplomasisine Türk dönerciden yorum ‘Türkiye’ye döner getirilmesine gerek yok biz zaten dünyanın her yerine döner gönderiyoruz.’ Türkiye’ye yanında 60 kilo döner ile birlikte gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ülkesinde de eleştirilerin odağı oldu. Dönerin ana vatanına yanında dönerle gelen Steinmeier, İstanbul’da Alman Büyükelçiliği’ne ait yazlık Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmişti. Görüntüler üzerine ülkesinde de çeşitli eleştirilere maruz kalan Steinmeier’a dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da akşam yemeği için döner ikramında bulundu. “Dünyanın her yerine döner gönderiyoruz” Döner diplomasisi ardından Türk döner ustası Harun Davut ‘Türkiye dönerin ana vatanıdır. Kimsenin Türkiye’ye gelirken yanında döner getirmesine gerek yok. Biz dünyanın her yerine döner gönderiyoruz. Dönerin buttan olması ve yaprak olarak kesilmesi önemlidir. Kuyruğuna, döşüne ve pişmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu işin ustaları Türkiye’de yetişir. Döner Türkiye’de başladı Türkiye’de devam edecektir. “Dönerde etin kalitesi ve pişirilmesi çok önemli” Döner ustası Davut, “Bir döner ustası en alt tabakadan çırak olarak başlar. Bir ustanın yetiştirilmesi hiç kolay değil. Usta yetiştirmek yaklaşık 3 ila 5 yıl arasında olur. Döneri her usta yaprak gibi kesemez. Bunu özenle yetiştirdiğimiz ustalar kesebilir. Döner yaklaşık 180 derece sıcaklıkta pişirilir. Dönerin kalitesinden çok pişimi çok önemlidir. Lezzetli bir döner için kaliteli et, etin soslaması ve bunları yapacak kaliteli bir usta gerekir. Bu saydığım şartlar birbirine zincirlidir. Bizim için önemli olan lezzet ve kesim tekniğidir” dedi. “Dönerin en güzeli ve en lezzetlisi Türkiye’de” Dönerin ana vatanının Türkiye olduğunu belirten Döner Ustası Davut, “Yurtdışından gelenler yanlarına yemek almalarına gerek yok burada en güzel en lezzetli Türk dönerini yiyebilirler. Gelen misafirlerimize yurt dışına götürebilmeleri için paketleme yapıp gönderebiliyoruz. En iyi döner Türkiye’de yenir” şeklinde konuştu. Türk döneri tescilleniyor Öte yandan Türkiye tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) dönerin geleneksel ürün adı olarak tescili için yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Dönerin 1800’lerin başından itibaren İstanbul’dan Osmanlı coğrafyasına yayıldığı kaydedilen ilanda, 1962’den 1979’a kadar devam eden Türklerin başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya göçüyle yayıldığı anlatıldı. Dönerin 3 aylık itiraz süresinin dolmasının ardından tescil edileceği ve Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacağı kaydedildi.