EKONOMİ - 23 Eylül 2017 Cumartesi 11:08

Kilis’te dünyada benzeri olmayan fıstık üretildi

A
A
A
Kilis’te dünyada benzeri olmayan fıstık üretildi

Kilisli Fıstık üreticisi Mümtaz Akıncı, Fıstık üretimi alanında yaptığı çalışmalar ile dünyada eşi benzeri olmayan “Akıncı” fıstığını üreterek tescilini yaptırdı.

Kilisli Fıstık üreticisi Mümtaz Akıncı, Fıstık üretimi alanında yaptığı çalışmalar ile dünyada eşi benzeri olmayan “Akıncı” fıstığını üreterek tescilini yaptırdı.


Kilis’te uzun süreden beri fıstık üretimi yapan kendine özgü aşılama yöntemiyle özel fıstık üretti. En iyi fıstık yetiştiricisi ünvanları da bulunan Mümtaz Akıncı, ürettiği fıstıklar ile ikinci kez tescil yaptırdı. Daha önce yetiştirdiği Mümtaz Fıstığını tescil yaptıran Mümtaz Akıncı, Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 4 yıldır her aşaması incelediği araştırdığı ve sonrada onay verdiği “Akıncı” fıstığının tescilini de aldı.


Kilis’te 1970’li yıllarda 5 kez üst üste Ziraat Odası Başkanlığı yapan yıllarca yerel gazetecinin yazı işleri müdürlüğünden emekli olan Fıstık üreticisi 74 yaşındaki Mümtaz Akıncı, fıstık üretimine olan merakını şöyle anlattı:


“5 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra askerliğimi bitirdikten sonra istifa ederek, çiftçiliğe başladım. Bütün hevesim ağaç, doğa, bu nedenle bu fıstık ağaçlarını yetiştirdim. Antep fıstığı, Siirt fıstığı üretiyorum. Birde Akını fıstığımız meydana geldi. Akıncı fıstığı üzerine Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nü çağırdım. Akıncı çeşidi fıstığı ürettiğimizi söyledim. Gelerek baktılar, bu farklı bir çeşit dediler. Ankara’dan da ekipler gelerek inceleme yaptılar. Yaz, kış demeden gelerek baktılar. Yapılan genişliğine karagöz büyüklüğüne baktılar. 4 yılın sonunda Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Akıncı fıstığının tescili yapıldı. r.”


Gazetecilerin Akıncı fıstığında nasıl bir aşılama yöntemi uyguladığını, nasıl bir yöntemle üretildiğini sorması üzerine Mümtaz Akıncı, “Oda bende kalsın söylemek istemiyorum. Zaman zaman akıncı fıstığından arkadaşlar gelerek alıyor. Kalem alıp aşılıyorlar. Benim için Kilis’e bir hizmet olmuş oldu, Kilis’e bir Akıncı fıstığı kazandırmış oldum. Kilis’in katmeri var, üzümü var, Birde akıncı fıstığını kazandırmış oldum. Bu benim için gurur meselesidir" dedi.


Akıncı, soyadını taşıyan yeni fıstık törünün özellikleri hakkında da bilgi vererek, "Akıncı fıstığı daha iri oluyor. Daha geç yetişiyor. Taze olarak satılıyor, kavrulmuş olarak satılıyor. Ben Akıncı fıstığını çoğaltıyorum. 2 bin ağaç daha aşıladım. Akıncı fıstığı Siirt fıstığının büyüklüğü gibi değil, lezzet olarak değişik, aroması değişik, ağacın yaprağı değişik, akıncı fıstığının ağacı daha yeşil, Antep fıstığının yaprağından daha genişti. İlk 1992 yılında ekilen bir fıstık, ağacında 50 kiloda verir, 25 kiloda verir, ama Akıncı fıstığı her yıl tutar genetik olarak. Antep fıstığı her yıl tutmaz bir yıl çok tutar diğer yıl az tutar, Akıncı fıstığı her yıl tutar. Antep fıstığından bir ay sonra yetişir,Siirt fıstığından da geç yetişiyor" şeklinde konuştu.


Adı ve soyadını fıstık türlerinde yaşatıyor


Daha önce adını tescili aldığı bir fıstık türünde yaşatan Mümtaz Akıncı, bu son fıstık türünde de soyadını yaşatıyor. Yeni fıstık türünü dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de ikram ettiğini anlatan Akıncı, "Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Kilis’e gelmişti. Kendisine Akıncı fıstığını takdim ettik. Çak beğenmişlerdi. Valilikten bize teşekkür belgesi geldi. Cumhurbaşkanımıza Siirt fıstığı da göndermiştim. Tabi Akıncı fıstığının lezzeti Siirt fıstığından daha iyi. Akıncı fıstığını beğendiler" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.