POLİTİKA - 23 Eylül 2017 Cumartesi 17:16

Bakan Soylu, Karadeniz’deki göçmen kaçakçılığına dikkat çekti

A
A
A
Bakan Soylu, Karadeniz’deki göçmen kaçakçılığına dikkat çekti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 Ağustos’tan önce Karadeniz’de herhangi bir mülteci vakasının olmadığını belirterek, “13 Ağustos’tan bugüne kadar Sahil Güvenlik Komutanlığımızın Karadeniz’deki mülteci yakalama sayısı toplamda 834 kişi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 Ağustos’tan önce Karadeniz’de herhangi bir mülteci vakasının olmadığını belirterek, “13 Ağustos’tan bugüne kadar Sahil Güvenlik Komutanlığımızın Karadeniz’deki mülteci yakalama sayısı toplamda 834 kişi. Az bir rakam değil. Sıfırdan 834’e çıktı. Jandarma’mızın da karada bota binmeye hazırlanırken yaptığı yakalamalarda ele geçen mülteci sayısı 237. Toplam 1071 mülteci yakalaması gerçekleşiyor” dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çaykara ilçesinde partisinin 6. Olağan İlçe Kongresine katıldı. Kefken açıklarında batan mülteci teknesi ile ilgili konuşan Bakan Soylu, “Son zamanlarda karanlık bir akıl altan alttan, gizli gizli bu bölgeye huzursuzluk enjekte etmeye burayı bir risk alanı olarak göstermeye eylem ve faaliyetlerini buraya kaydırmaya çalışmaktadır. Dün içimizi acıtan bir hadise yaşandı. Kefken açıklarında bir mülteci teknesi battı. Şuana kadar aldığım haberle 21 kişi hayatını kaybetti. Birçok insan şaşırdı. Karadeniz’de mülteci teknesinin ne işi vardı. Daha önce olmayan bir hadise ilginç bir şekilde gerçekleşti. Geçtiğimiz 13 Ağustos’tan önce Karadeniz’de herhangi bir mülteci vakası yoktu. Ancak ne oluyorsa birileri hangi düğmeye basmaya çalışıyorsa bu tarihten sonra Karadeniz’de bir mülteci geçişi hareketlenmesi başlıyor. Sahil güvenlik, jandarma, emniyet ve sınırları koruyan askerlerimiz teyakkuza geçiyor. 13 Ağustos’tan bugüne kadar Sahil Güvenlik Komutanlığımızın Karadeniz’deki mülteci yakalama sayısı toplamda 834 kişi. Az bir rakam değil. Sıfırdan 834’e çıktı. Jandarma’mızın da karada bota binmeye hazırlanırken yaptığı yakalamalarda ele geçen mülteci sayısı 237. Toplam 1071 mülteci yakalaması gerçekleşiyor. Bunların bir kısmı da Romanya’ya geçti. Ağustos’un ortasında bunu fark ettik. Acaba ne tezgâhlıyorlar, ne oyunu kuruyorlar, ne yapıyorlar?” dedi.


Karadeniz’de yakın tarihe kadar terör hadiselerinin yaşanmadığını kaydeden Bakan Soylu, “Ama bakıyorsunuz ki biz Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın ümüğünü sıktıkça birer ikişer burada eylem yapmaya ve bu bölgeyi huzursuz etmeye çalışıyorlar. Eren Bülbül kardeşimizin şahadeti. 15 Temmuz’un hemen ertesinde Maçka’da 3 polisimizin şahadeti ile neticelenen terör saldırısı böyle bir aklın neticesidir. Mesele gayet açık ve nettir. Türkiye’de her noktada bir huzursuzluk her noktada bir ekonomik kayıp her noktada insan hayatına dair bir tehlike algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Terör operasyonu yapıyoruz. Sivil kayıp var diyorlar. Karadeniz, Trabzon turizmin yeni incisi. Huzurlu ve güvenli bölge diyoruz. Saydığım hadiselerle bunu yaralamaya çalışıyorlar. Acaba bir eylem çıkartabilir miyiz, engelleyebilir miyiz? Bu gelişimi durdurabilir miyiz anlayışı içindeler. Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınmasını engellemek için ellerine geçen irili ufaklı her taşı atıyorlar. Mesele Karadeniz meselesi değil. Mesele Türkiye’yi adeta bir sorun adası olarak göstermeye çalışma meselesidir. Ama bu doğru değil” şeklinde konuştu.



“Her birlikte bizim üzerimize geliyorlar”


“Biz yükselmek istedikçe zayıflatmak istiyorlar” diyen Bakan Soylu, “Biz zenginleşmek istedikçe bizi fukaralıkla terbiye etmek istiyorlar. Biz üniversitelerimizi kurdukça bizi cehaletle imtihan etmek istiyorlar. Biz birleşip büyüdükçe acaba nereden Türkiye’yi böleriz, parçalarız diye bir anlayış ortaya koymaya çalışıyorlar. Biz inancımıza, geleneklerimize, dinimize ve değerlerimize sahip çıktıkça hangi televizyon dizileri acaba kültür erozyonu olgunlaştırırız diye bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. Biz etrafımızdaki coğrafyaya el uzattıkça o coğrafyaları daha nasıl keşmekeş ve karmaşık bir hale getiririz diye bir anlayış içerisindeler. Her birlikte bizim üzerimize geliyorlar. Almanya’da seçim yaparlar konusu Türkiye olur. ABD’de olay yaparlar konusu Türkiye olur. Etrafımızdaki coğrafyada olay oluştururlar konusu Türkiye olur. Türkiye’nin gücünü, medeniyet değişimini, anlayışını, demokraside olan gelişmesini acaba nasıl engellemeye çalışırız bunun hesabı içerisinde olurlar. Karmaşık hiçbir taraf olmasın diye bir çarpışma içerisinde olurlar” diye konuştu.



“CHP ve HDP’nin kaderi aynı noktaya gitmektedir”


CHP ve HDP’nin kaderinin aynı noktaya gitmek olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Bir Kılıçdaroğlu anlamıyor. Adam duvara toslayacak ya, televizyonda konuşma yapıyor, diyor ki ‘ABD’de Tayyip Erdoğan’a görüşmeyecek, göreceksiniz’ diyor. Tam onun ardından Amerikan başkanıyla görüşülüyor. Ben CHP’li arkadaşlarımıza da hakikaten Allah’ta sabır ihsan ediyorum. Ya nasıl tahammül ediyorlar? Nasıl sabrediyor ve nasıl böyle bir siyaset üslubuyla yollarına devam ediyorlar? Ben bunu anlamakta inanın zorlanıyorum. Bir de, PKK’nın sözde temsilcisi Osman Baydemir hakkımda suç duyurusunda bulunmuş. Yani esas ona gülüyorum. Suçluyu övdüğüm için suç duyurusunda bulunuyor. Yarabbi Resulullah deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, demiş ki nerem doğru ki. Adamların hiç tarafı ve yaptıkları hiçbir şey doğru değil. PKK ile kol kola yürüyeceksin, cenazelerinde boy göstereceksin, önlerinde ceketini ilikleyeceksin sonra da bize hava atmaya çalışacaksın. Onu bu millet yemez. İtibarları sıfır olmuştur. Güneydoğu’da sıfır olmuştur. CHP ve HDP’nin kaderi aynı noktaya gitmektedir. Kendileri de öyle istemektedir. Ama bilmiyorlar ki kol kola girerlerse daha çabuk bir tükenişe doğru ilerleyecekler” ifadelerini kullandı.



“Uzungöl’ü kaçak yapılaşmadan kurtarmalıyız”


Uzungöl için yatırımların sürdüğünü vurgulayan Bakan Soylu, “Uzungöl’ün o meşhur yem yeşil görüntüsü yalnız fotoğraflarda kalırsa biz bundan hem zarar ederiz hem de bir emanete yanlış yapmış oluruz. Uzungöl’ü kaçak yapılaşmadan beton üstü ahşap kaplama halinden hep birlikte kurtarmalıyız. Bu sorumluluk üzerimizdedir” dedi.



Yeni Dersim Eyalet sorumlusu Burak Aydemir etkisiz hale getirildi


Konuşmasının son bölümünde danışmanı tarafından kendisine iletilen notu okuyan Bakan Soylu, “Bizimkiler büyük balığı da yakalamışlar sözde dersim sorumlusuymuş” dedi. Bakan Soylu’nun büyük balıktan kastettiği teröristin ise, ‘Dersim Ferhat’ kod adlı sözde Yeni Dersim Eyalet sorumlusu Burak Aydemir olduğu öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.