POLİTİKA - 24 Eylül 2017 Pazar 16:24

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: “Muhalefetin derdi iktidar olmak değil, AK Parti’yi devirmek”

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: “Muhalefetin derdi iktidar olmak değil, AK Parti’yi devirmek”

Türkiye’de ana muhalefet sorunu olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 2019 seçimlerini ele alarak ana muhalefetin iktidar olmak gibi bir sorunu olmadığını tek derdinin AK Parti’yi devirmek olduğunu söyledi.

Türkiye’de ana muhalefet sorunu olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 2019 seçimlerini ele alarak ana muhalefetin iktidar olmak gibi bir sorunu olmadığını tek derdinin AK Parti’yi devirmek olduğunu söyledi.


Yozgat’ta Çayıralan ve Çandır’da gerçekleştirilen AK Parti’nin 6. Olağan Kongresine katılan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olma gibi bir derdinin olmadığını söyleyerek “Türkiye’nin pek çok sorunu var. Başta gelen sorunlarından birisi de ana muhalefet sorunudur. Türkiye’nin iktidara talip, alternatif bir ana muhalefeti maalesef yoktur. Türkiye’nin ana muhalefetinin tek derdi var. Bu derdi iktidar olma değildir. Tek derdi AK Parti’yi iktidardan indirmektir. AK Parti’yi devirme derdidir. Yoksa CHP’yi iktidara taşımak AK Parti’ye alternatif yapma derdi diye bir derdi yoktur CHP’nin. İktidara alternatif olmayan bir siyasi hareketin Türkiye’de iktidar olmama şansı var mı? Yok. Onun için ne yapıyorlar AK Parti’yi iktidardan devirme hedefi kimin varsa onlarla aynı istikamette koşmaktalar. AK Parti’ye zarar verme ihtimali kimin varsa bu ihtimalde bile onlarla ittifak etmektedirler” dedi.


Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:


“AK Parti gitsin tek Türkiye’nin ekonomisi batsın, Türkiye batsın diyecek kadar bir akıl tutulmasına savrulmak gibi bir durumla karşı karşıyayız. Böyle bir ana muhalefet partisi olabilir mi? İktidar olmak planla, projeyle olur. Milletin bu planları, projeleri kabul etmesiyle olur. Bunun yolu da millete derdinizi anlatmaktır, kapısına gitmektir. Ama maalesef bugün Türkiye’de iktidara alternatif değil iktidarı devirmek için yemin eden bir ana muhalefet vardır. İktidar olmak için değil iktidarı devirmek için bütün umudunu felakete bağlamış. Felaket olsa da halk bu iktidardan Recep Tayyip Erdoğan’dan bir soğusa diye düşünüyorlar. İktidar olmak için umudunu krize kaosa bağlamış bir ana muhalefet partisi var. Ekonomik kriz olsa kaos olsa halk şu iktidardan kopsa diye avucunu ovuşturan bir ana muhalefet partisi var. İktidar olmak için değil, iktidarı devirebilmek için artan terör eylemlerine bağlamış ana muhalefetimiz var. Türkiye’yi yabancı güçlere şikayet edenleri destekleyen bir ana muhalefetimiz var.”


Böyle bir ana muhalefetin iktidarın talibi olamayacağını da söyleyen Bozdağ, “Bunun içinde dikkat edin 2019’a giderken Türkiye’de AK Parti’nin karşısında iktidara talip ana muhalefette yoktur, siyasi bir harekette, siyasi bir lider de yoktur. Herkesin tek derdi var AK Parti’yi 2019’da devirmek. Hepsinin tek derdi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halk tarafından doğrudan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ı 2019’da seçtirmemek” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.