GENEL - 27 Eylül 2017 Çarşamba 17:16

Muş’a yeni itfaiye araçları

A
A
A
Muş’a yeni itfaiye araçları

Muş Belediyesi tarafından yeni alınan tam donanımlı itfaiye ve kurtarma araçlarının tanıtımı yapıldı.

Muş Belediyesi tarafından yeni alınan tam donanımlı itfaiye ve kurtarma araçlarının tanıtımı yapıldı.


Her geçen gün araç filosunu genişleten Muş Belediyesi, yeni aldığı araçlarla bir ilke daha imza attı. 3 milyon 300 bin TL değerindeki yeni itfaiye araçları, bölgede bir tek Muş’ta bulunuyor. Bu kapsamda yeni araçların tanıtımı için tören düzenlendi. Belediye meydanında gerçekleştirilen törene Vali Aziz Yıldırım, Belediye Başkanı Feyat Asya, Hasköy Belediye Başkanı Mürsel Özen, Korkut Belediye Başkanı Haşim Arık, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan ve araç parkının hizmetteki önemine dikkat çeken Belediye Başkanı Feyat Asya, alt yapı ve üst yapı çalışmaları ile şehrin yeniden inşası için üstlendikleri görevi layıkıyla yerine getirmenin gayretinde olduklarını söyledi. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde kaliteli hizmet sunmak için araç parkını hep güçlü tuttuklarını dile getiren Başkan Asya, "Son üç yılda 10 milyon TL’nin üzerinde birçok iş makinasını filomuza dahil ettik.Bugün de 42 metrelik tam donanımlı itfaiye aracı ile kurtarma araçlarını parkımıza dahil ederek ilimiz ve kurumumuzun önemli bir eksikliğini daha gidermiş olduk. Yaklaşık 3 milyon 300 bin TL değerindeki bu araçlar sayesinde her türlü olaylara müdahale edilebilecek. Makine parkımız ne kadar güçlü olursa bizde sahada o kadar güçlü oluruz. Bu sebeple imkânlarımız nispetinde belediyemizin makine parkını en iyi duruma getirme gayreti içerisinde olacağız" dedi.


Sorunsuz hizmet için bütçe konusunda sınırları zorlayarak aldıkları bu araçlarla bir ilki gerçekleştirdiklerini vurgulayan Başkan Asya, "Şu an bölgemizdeki hiç bir ilde, bu şekilde donanımlı bir aracın olmadığını da özellikle belirtmek istiyorum. Malumunuz ülkemizde 25 Eylül 1 Ekim tarihleri arasında itfaiye haftası kutlanmaktadır. Bizler de bu haftanın önemine dikkat çekmek için yeni aldığımız araçların tanıtımını sizlerle birlikte gerçekleştirmek istedik. Bu vesile ile halkımızın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere 7/24 zaman kavramı gözetmeksizin cansiperane bir şekilde çalışan itfaiye teşkilatımızın haftasını kutlar, yangın, afet gibi acı verici olayların yaşanmamasını diliyorum" şeklinde konuştu.


Vali Aziz Yıldırım ise, belediyelerin görev alanlarının çok geniş olduğunu belirterek, "Bunlardan bir tanesi de yangınlara müdahale etmektir. Belediye başkanımız güzel çalışmalarına bir başka güzel çalışma, gayretlerine daha güzel gayret katarak itfaiye araç parkı güçlendirdi. Daha önce, kimin gözü kara ise onu itfaiyeye veriyorlardı. Artık, üniversitelerimizde, yüksekokullarımızda itfaiyecilikle ilgili bölümler var. Yani artık, bilimsel olarak okullarda öğretiliyor. Burada mezun olan kişiler de itfaiye müdürlüklerinde görev alıyorlar. Bu sayede hem yangına daha çabuk müdahale edilebiliyor, hem daha doğru müdahalelerle yangının büyümesi önleniyor, bir an önce söndürülmesi temin edilebiliyor. Kişilere, eşyaya daha fazla zarar vermeden yangının söndürülmesi konusunda bir takım bilimsel metotlara başvuruluyor" diye konuştu.


Araç ve gereçlerin önemine dikkat çeken Vali Yıldırım, "Sadece bilimsel metotlar yetmiyor. Bununla ilgili araç, gereç ve donanımın da çok iyi şekilde sağlanması gerekiyor. Ümit ediyorum ki, itfaiyeye daha az iş düşsün. Ama bugünün itfaiyeciliği, geçmişin itfaiyeciliği gibi değil. Sadece yangına müdahale etmiyor. Bir takım trafik kazalarına da müdahale ediyor. İtfaiyemizin elinde bulundurduğu araçlarla da her türlü mahsur kalmaya müdahale ediliyor. İtfaiyenin sadece yangın söndürmekten öte başka görevleri de var. Toplumumuz bu görevleri kendilerinden beklemektedir. Bu görevleri, yetişmiş personel, ellerindeki donanımlı araç ve gereçleriyle, kendi bilgi ve tecrübeleriyle bu görevlerin üstesinden layıkıyla geleceklerdir" ifadelerini kullandı.


Yapılan konuşmaların ardından yeni itfaiye araçları protokol üyelerinin kurdele kesimi ile hizmete başladı. Daha sonra yeni aracın özellikleri ile ilgili katılımcılar bilgilendirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “ Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Astım ve KOAH hastaları çöl tozuna dikkat etmeli” Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Afrika çöl tozları hakkında uyarılarda bulundu. Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden kalkan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine değinen Prof. Dr. Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir. Bu hastaların hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acile başvuru ve ölüm oranlarının arttığına dair daha önce yaşanmış büyük hava kirliliği epizotlardan bildirilen veriler vardır” diye konuştu. “Astım ve KOAH hastalarında şikâyetler ortaya çıkabilir” Bu dönemde astım ve KOAH hastalarının şikâyetlerinin artabileceğini dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Hastalarımızın şikâyetleri ortaya çıkabilir, var olan yakınmaları artabilir, mevcut tedavileri yetersiz kalabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgam, hırıltılı solunum gibi yakınmalarınız ortaya çıkmışsa veya bu yakınmalarının şiddet ve sıklığında artma varsa, genel durumunuzda bir bozulma hissediyorsanız, uykudan uyandıran şikâyetleriniz oluyorsa hemen hekiminize başvurulmalıdır” şeklinde konuştu. “Tozun yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı” Tozun yoğun olduğu saatlerde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle tozun yoğun olarak hissedildiği saatlerde dışarıya çıkmayınız, pencerelerinizi kapalı tutunuz. Dışarıya çıkmanız mutlaka gerekli ise maske kullanınız” dedi. “Çöl tozu gözlerde kurumaya neden olabilir” Çöl tozlarının bireyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Çöl tozları gözlerde ve ciltte kurumaya, tahrişe, kaşıntı ve kızarıklık gibi yakınmalara neden olabilir. Eşya ve yüzeylerde çizilmelere, tahriplere, boyalarda deformasyona da yol açabilir. Çöl tozları ile taşınan mantarlar solunabilir ve duyarlı konakçılarda akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.