SAĞLIK - 03 Ekim 2017 Salı 10:10

KOAH Nefes almayı eziyete dönüştüren hastalık

A
A
A
KOAH Nefes almayı eziyete dönüştüren hastalık

Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Tutar, son yıllarda, kullanılmaya başlanan bronkoskopik yöntemlerle akciğer hacminin küçültme tedavileriyle KOAH hastalarının artık çok daha rahat nefes alabildiğini söyledi.


Kilo kaybı, çabuk yorulma, yoğun öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlerle kendini gösteren Kronik Obstüriktif Akciğer Hastalığı (KOAH), dünyada ölüm nedenlerinde 6. sırada yer alan son derece önemli bir sorun. Hastalığın ortaya çıkmasındaki en önemli risk faktörü olarak sigara gösteriliyor. Temelde amfizem ve kronik bronşit olarak iki tipi bulunuyor. Ancak hastaların çoğunda amfizem nedeniyle akciğerlerinde hava hapsi oluşarak ciddi nefes darlığı gelişiyor. Hastanın günlük işlerini bile gerçekleştirmesini zorlaştıran bu durum tedaviyi zorunlu hale getiriyor.


İlk adım; sigarayı bırakmak!


Hasta eğer sigara kullanıyorsa öncelikle bırakılması sağlanıyor. Sonrasında ise inhaler tedaviler ve gerektiğinde ise devamlı oksijen tedavisi ile hastalara yardımcı olunuyor. Bu tedavilerin yanında, hava hapsi yoğun olan hastalarda ameliyat ile hacim küçültme işlemi yapılabilse de taşıdığı yüksek risk nedeniyle çok fazla tercih edilmiyor.


Ameliyat ile yapılan hacim küçültme yerine günümüzde bronkoskop yardımıyla sarmal ve valf yöntemlerinin başarıyla uygulandığını söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Tutar, bu sayede hastada herhangi bir kesi kesinin açılmasına gerek kalmadığını anlattı. Hasta seçiminin doğru yapılmasıyla birlikte deneyimli kişilerce yapılacak işlemler sonrasında hastaların nefes darlığında belirgin azalma, hayat kalitesinde artış sağlanabiliyor. Yaklaşık bir saatlik bir sürede tamamlanabilen yöntemlerle ilgili Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Tutar, şunları anlattı: “Her iki yöntem KOAH hastalarına uygulanabiliyor. Hastadaki amfizemin (hava hapsinin) homojen veya heterojen olması, hastanın alabileceği anestezi çeşidine göre iki yöntemden biri seçiliyor. Her iki yöntemde de benzer başarılı oranları elde edilebiliyor.”


Tel sarmallarla tedavi


Bu yöntemle tel adı verilen sarmallar ile tedavi için uygun bulunan hastanın çalışmayan akciğer kısımları kapatılıyor. Böylelikle çalışan kısımlar daha da fazla çalışabilecek alan buluyor ve akciğer kapasitesi iyileşiyor. Bu yöntemle özellikle amfizematöz ağır KOAH’ı olan hastalar tedavi ediliyor. Eğer sağ kalp yetmezliği geliştiyse veya diğer akciğer bölümlerinde bronşektazi gibi harabiyet oluşmuş ise bu yöntem uygulanamıyor. İşlem esnasında 1 akciğere 10-12 adet tel takılıyor. Tedavi sonrasında hastalarda kısmi iyileşme sağlansa da hastalığın tamamen ortadan kalktığını söylemenin doğru olmayacağını anlatan Doç. Dr. Nuri Tutar, “Ancak, hastalara nefes darlığında ve yürümede düzelme kazanımı sağlanabiliyor. Bu da hayat kalitesini iyileştiriyor. İşlem sonrasında ilaç tedavisine devam ediyor. Ancak, alevlenme yaşama riskleri sürdüğü için enfeksiyonlara karşı önlem alarak hekimlerine düzenli kontrole gitmelerini öneriyoruz” dedi.


Şemsiye yöntemiyle lobların ağzı kapatılıyor


İşlem sırasında akciğer loblarının ağzı şemsiye benzeri kapakçıklar yerleştirilerek kapatılıyor. Bu sayede akciğerin sağlıklı kısımlarının daha fazla çalışabilmesi için uygun alan oluşturuluyor. Böylelikle akciğer kapasitesi kısmen de olsa iyileşiyor. Bu yöntem de sarmal yöntemi gibi özellikle amfizematöz ağır KOAH’ı olan hastalarda uygulanabiliyor. Eğer hasta fayda görecek ise tedaviye yanıt günler içinde ortaya çıkıyor. KOAH hastalığı kesin olarak iyileşmese de ilerlemesi yavaşlatılıyor ve hastanın yaşam kalitesi artıyor. Doç. Dr. Nuri Tutar, hastaların bir kısmında da yapılan işleme bağlı enfeksiyon gelişebilmekle birlikte bu durumun uygun ilaçlar ile tedavi edilebildiğini söyledi.


Uygun hasta seçimi önemli


Her iki yöntemi başarıya götüren en önemli unsurun doğru hastaya doğru şekilde uygulamak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Nuri Tutar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu aşamada yapılan solunum fonksiyon testinde hava hapsinin belirgin olması gerekiyor. Ayrıca tomografi sonuçları da amfizemi göstermeli. Bununla birlikte işlemin yapılacağı hastada sağ kalp yetmezliği bulunmamalı ve geriye kalan akciğer kısımları da zedelenmemiş olması gerekiyor. En önemli noktalardan biri de hastanın kesinlikle sigara içmiyor olması gerekiyor. Uygulamadan en az 8 hafta önce sigaranın bırakılmış olması gerekiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trafik kazasında şehit olan polis memuru için İstanbul Emniyetinde tören düzenlendi Ümraniye’de görevi sırasında kullandığı motosikletle geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olan polis memuru Emrah Büke için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene katılan acılı anne Nuran Büke’nin ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü kadrosunda görevli Polis Memuru Emrah Büke (25), dün görev esnasında, Ümraniye’de motosikletle seyir halindeyken trafik kazası geçirmiş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu. 2023 yılında Balıkesir Polis Meslek Eğitim Merkezi’nden mezun olan ve 23 Aralık 2023 yılında emniyet teşkilatına başlayan ve dün görevi başında şehit olan polis için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Yerleşkesi’nde tören düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Yusuf Kenan Topçu, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Sezai Öztürk, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclis Başkanvekili Nuri Aslan, Teftiş Kurulu Bölge Başkanı Erkin Adalar, şehidin annesi Nuran Büke, babası Erdal Büke, aile yakınları ile şehidin meslektaşları katıldı. Törene katılan acılı anne Nuran Büke’nin ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. İl Emniyet Müdürü Aktaş, şehit polisin özgeçmişi ile ilgili bilgilerin yer aldığı kısa bir konuşma yaptı. Aktaş, “Şehidimiz aramızdan zamansız ayrılması, başta çok değerli ailesini ve biz sevenlerini derinden üzmüştür. Milletimiz ve devletimizin bekası uğruna canını hiçe sayarak ölüme koşan ve görevini laikiyle yapmış olmanın huzuru içerisinde canlarını feda eden kahraman şehitlerimiz; sizler bu aziz vatanın teminatısınız. Manevi varlığınızdan güç alan polis teşkilatımız, sizlerin fedakarlığı sayesinde ilelebet payidar kalacaktır” dedi. Yapılan konuşmanın ardından helallik istendi, dualar yapıldı. Şehit polis memuru Emrah Büke, alınan helalliğin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Konya’ya gönderildi. Büke, Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Kamışlıkuyu Köyünde bugün kılınacak ikindi namazının ardından aile kabristanında toprağa verilecek. Emniyet teşkilatına geçen yılın Aralık ayında giren Şehit polis memuru Emrah Büke, 4 ayı aşkın süreden bu yana İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görev yapıyordu. Kısa süre önce polis mesleğine başlayan Büke, İstanbul Ümraniye’de görevi sırasında geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede aynı gün şehit düşmüştü.
Gaziantep Gaziantep AB Bilgi Merkezi STK’ları bir araya getirdi Türkiye’nin ilk AB Bilgi Merkezi olarak 1996 yılında Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) kurulan Gaziantep AB Bilgi Merkezi (Gaziantep ABBM) ev sahipliğinde Gaziantep ve Türkiye’nin çeşitli illerinde AB destekli projeler yürüten STK’ların bir araya geldiği toplantı düzenlendi. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Ramnas Janusauskas ve AB proje ve programlarını uygulayan ulusal ve uluslararası kurumların temsilcilerinin yer aldığı toplantıda özellikle deprem sonrası bölge kalkınmasını destekleyecek projeler ele alındı. Toplantıda konuşan GTO Sekreter Yardımcısı Gülbin Çalışkantürk, yaklaşık 30 yıldır özverili bir şekilde AB projeleri yürüttüklerini ve bu süreç içerisinde Gaziantep ve bölge kalkınmasına önemli katılar sağladıklarını söyledi. Gaziantep ve bölge illerinin dezavantajlı konumda olduğuna dikkat çeken Çalışkantürk, “Suriye iç savaşı ardından bölgenin aldığı yoğun göç, pandemi ve son olarak yüz yılın felaketi 6 Şubat Depremleri ardından Gaziantep ve bölge illerinin kalkınması için proje çalışmaları çok daha önem kazandı. Bu noktada Avrupa Birliğine de ayrı bir parantez açmak isterim. Uzun yıllardır birlikte çok değerli projelere imza attık. Son yıllarda yaşadığımız olumsuzluklarda da AB’nin desteğini her zaman hissettik ve projelerimiz birlikte yürüttük. Bugün burada bizimle birlikte olan AB Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Sayın Ramnas Janusauskas nezdinde AB Türkiye Delegasyonuna tüm katılımcılarımız adına teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki birlikte bölgeye katkı sağlayacak nice projelere imza atacağız” dedi. AB Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Ramnas Janusauskas ise Gaziantep Ticaret Odasıyla birlikte pek çok projeye imza atmaktan, şehir ve bölgeye katkı sağlamaktan son derece memnun olduklarını ifade ederek “Bugün burada bizlerle birlikte olan tüm kurumların temsilcilerine teşekkür ediyorum. Bu toplantıdaki amaçlarımızdan biri de AB proje ve programları uygulayan kuruluşlar arasındaki iş birliği ağını sürdürülebilir bir şekilde artırmak” diye konuştu.
Şanlıurfa Haliliye zabıtasından okul kantinlerine denetim Haliliye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, öğrencilerin sağlığını korumak amacıyla ilk ve ortaokul kantinlerine yönelik denetim gerçekleştirdi. Gıda ürünlerinin son kullanma tarihlerini kontrol eden ekipler, hijyen kurallarına uyulması için uyarılarda bulundu. Zabıta Müdürlüğü, “Huzurun ve Güvenin Kalbi Haliliye” sloganıyla halk sağlığını korumaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın talimatlarıyla vatandaşların sağlığı için denetimlerini sürdüren ekipler, ilçe sınırlarındaki ilk ve ortaokul kantinlerinde denetimde bulundu. Öğrencilerin sağlığına önem veren Haliliye Belediyesi, gençlerin alışveriş yaptığı okul kantinlerinde gıda ürünlerinin son kullanma tarihlerini kontrol etti. Ürünlerin son kullanma tarihlerini kontrol eden ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmayan zabıta ekipler, mutfak bölümlerini de denetleyerek, hijyen kurallarına riayet edilmesi gerektiğini ifade etti. Öğrencilerin sağlığı için okul kantinlerinde satışı yasak olan ürünlerin yer alıp, almadığını da inceleyen ekipler, kurallara riayet eden kantin işletmecilerine teşekkür ederek, denetimlerin devam edeceğini belirtti. Zabıta müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ise öğrencilerin ve velilerin karşılaştıkları olumsuzlukları belediyenin iletişim merkezine bildirmeleri halinde, denetimlerin anında sağlanacağını kaydetti.