GENEL - 05 Ekim 2017 Perşembe 16:10

Malezya’da eğitim gören gençlerden GESTAŞ’a teşekkür ziyareti

A
A
A
Malezya’da eğitim gören gençlerden GESTAŞ’a teşekkür ziyareti

GESTAŞ’ın ‘Çanakkale’nin gençleri GESTAŞ ile Dünyaya açılıyor’ projesinin ikincisi kapsamında İngilizce yurt dışı eğitimi için 2 aylığına Malezya’ya giden Çanakkale’nin başarılı üniversite mezunu gençleri, Genel Müdür Volkan Uslu’ya teşekkür ziyaretinde bulundu.

GESTAŞ’ın ‘Çanakkale’nin gençleri GESTAŞ ile Dünyaya açılıyor’ projesinin ikincisi kapsamında İngilizce yurt dışı eğitimi için 2 aylığına Malezya’ya giden Çanakkale’nin başarılı üniversite mezunu gençleri, Genel Müdür Volkan Uslu’ya teşekkür ziyaretinde bulundu.


GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu’nun makamında gerçekleşen teşekkür ziyaretinde Çanakkaleli gençler, Malezya anılarını paylaştı. Genel Müdür Volkan Uslu’ya kendilerine sundukları bu fırsat için teşekkür eden gençler, 2 aylık Malezya deneyiminin İngilizce eğitimlerine büyük fayda sağladığını, Malezya’nın İngilizce öğrenmek için doğru bir adres olduğunu belirtti.


Asya ülkesinde geçirdikleri iki ayda anılar biriktiren Çanakkale’nin gençleri, eğitimden, barınmaya, yiyecekten ulaşıma kadar hiçbir konuda problem yaşamadıklarını ancak Malezya’nın aşırı sıcaklarına alışmakta zorlandıklarını dile getirdi.


Eğitim gördükleri El Bukhary Üniversitesi’nin olanaklarından övgüyle söz eden gençler, birçok milletten gençlerle tanıştıklarını, sıkı dostluklar edindiklerini kaydetti.


Uslu, "Memnun kalmanız bizleri de memnun etti"


Malezya’da eğitim gören Çanakkale’nin üniversite mezunu gençlerini makamında ağırlayan Volkan Uslu, İngilizce eğitiminden fayda sağlayarak döndükleri, öncülük ettikleri projeden memnun kaldıkları için ayrıca mutlu olduklarını dile getirdi. GESTAŞ’ın bu tip sosyal sorumluluk projelerinin devamının gelebileceğini kaydeden Uslu, “Sizler ilk grup olarak şanslı gençlerden birkaçıydınız. Belirli seviyede yabancı dil eğitimi olan sizlerin, bu seviyede İngilizce bilginizi yurt dışı deneyimiyle birleştirip geliştirmenizi, ileride iş hayatınıza yön verebilecek vizyonu kazanmanızı hedefledik. Mutlu gittiniz, mutlu olarak döndüğünüzü görüyoruz. Sizler Çanakkale için önemli bireylersiniz. Bizler de Çanakkale’nin gençlerine yatırım amaçlı bu projeyi gerçekleştirdik, hayırlısıyla tamamladık” ifadelerini kullandı.


Çanakkale’ye kupayla döndüler


Malezya’da gördükleri yabancı dil eğitimi esnasında birtakım sosyal projelere katılan, İngilizce bilgilerini artırma adına düzenlenen yarışmalarda yer alan Çanakkaleli gençler, bunlardan birinde kazanılan kupayı Genel Müdür Volkan Uslu’ya hediye etti. Malezya anıları ve yurt dışı öğrenimi hatıralarının konuşulduğu teşekkür ziyareti toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Gestaş’ın projesiyle yurt dışı hayallerini gerçekleştiren Çanakkale’nin üniversite mezunu gençleri, İngilizce seviyelerini artırırken yeni yerler keşfederek vizyon da kazandı. Günün belli bir zaman dilimini yoğun İngilizce eğitimiyle geçiren gençler, Malezya’nın güzel yerlerini gezmeyi de ihmal etmedi. Gençler, hem gezdi, hem de gezerek yabancı dillerini geliştirdi, kısaca anılarını da paylaştı.


’Malezya’nın tek sıkıntısı sıcak havası’


Orhan Engin, “Sadece Malezya’nın alışık olmadığımız iklim şartları bizi zorladı. Onun dışında her şey oldukça güzeldi. Kampüsün sunduğu imkanlar, yemekler, kütüphane ve derslikler tahmin ettiğimden daha kaliteli” dedi.


Oral Toğa, “En erken gelen kişilerden biriydim. Hem arkadaşlarımızdan, hem okul ortamından, hem de imkanlardan oldukça memnun kaldık. Burada geçirdiğimiz günlerin bize iş hayatımızda vizyon kazandıracağını döndükten sonra daha iyi anladım. Sıcak havası dışında bizi zorlayan hiçbir durum yoktu. Gestaş’a teşekkürlerimi sunuyorum. Malezya’nın en sıra dışı olayı sokaklarda dolaşan dev kertenkeleler diyebilirim” şeklinde konuştu.


Münüse Akçay, “Malezya’da 22 ayrı milletten katılımcının olduğu bir eğitim gördük. Her biriyle tanışmak, etkileşimde olmak bize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Benim oda arkadaşım Cezayirliydi. İngilizce seviyesi çok iyi ve bu bana müthiş bir fayda sağladı. Üniversite şartları beklentilerimin çok üstünde çıktı. Üniversite ülke geneline bakıldığında gelişmiş olanaklara sahip. Eğitmenlerimiz son derece deneyimli ve konularında uzman. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Buraya gelince, ‘İyi ki gelmişim, iyi ki bu fırsatı bulmuşum’ dedim” diye konuştu.


Merve Şahin, “Üniversitenin sağladığı imkanlar harikulade. Ders veren hocalardan oldukça memnunum. Yabancı öğrencilerle bir arada bulunarak dil öğrenmek, dilimizi öğretmek ve yeni arkadaşlıklar edinmek özellikle kendi alanım için kaçınılmaz bir fırsattı. Buradaki insanların bizlerden kilometrelerce uzak olsalar da aslında bizlere çok benzediğini gördüm. Malezya’ya gelince; aşırı sıcak. Çanakkale’nin sıcağına artık sıcak demeyeceğim” şeklinde konuştu.


Gökhan Can ise “Üniversite kampüsü hem olanak hem de mimari olarak gayet iyiydi. Farklı ülkelerden gelen arkadaşlarla çok çabuk kaynaştık ve kısa sürede birçok şey paylaştık. Malezya halkı çok sıcakkanlı ve yardımsever. Güleryüzlüler. Türklere karşı oldukça ilgili davranıyorlar. Ulaşım oldukça rahat. Tek problemi nemli havasıydı” dedi.


Betül Belma Gür, “Malezya çok farklı bir ülke. Özellikle eğitim gördüğümüz üniversitede çok farklı kültürler bir arada. Kısa sürede Çanakkaleliler olarak tanınır hale ve farkımızı gösterir hale gelmiştik. Üniversite ortamı, buradaki insanların yaklaşımı, yardımseverliği, üniversite yönetiminin ilgisi, her şey çok güzeldi”dedi.


Emre Çetin, “Kuala Lumpur’a indiğimizde bizi nemli bir hava karşıladı. Bazen de aniden başlayan yağmurlar oluyor. Hava şartlarına zor alışmıştık. Onun dışında Malezya’da Türk mutfağının zenginliğini bir kez daha gördüm ve kıymetini bildim. Zira Malay yemekleri acılı ve bol baharatlıydı. Ancak kampüsteki Türk aşçı sayesinde Türk mutfağı özlemi çekmedik”dedi.


Kübra Öçel, “Malezya’da hava gerçekten çok sıcaktı ama bizim havamız her zaman çok iyiydi. Hocalar çok ilgili, herkesle iletişim halindelerdi. Yurt, yemek, ulaşım gayet güzeldi. İnsanlar sıcakkanlı ve saygılıydı. Malezya kesinlikle hepimize güzel şeyler kattı, buna inanıyorum” şeklinde konuştu.


Merve Çiloğlu, “Öncelikle üniversitenin sağladığı imkanlar çok iyiydi. Hem ders veren hocaların hem de üniversite yönetiminin bize karşı tutumları çok güzeldi. Sorunlarımızla yakından ilgilendiler. Yoğun ve güzel günler geçirdik. İyi ki Malezya grubunda yer almışım”dedi.


Rahime Fulya Yüksel, “Çanakkale küçük bir yer ve şehrimizde böyle büyük çaplı bir organizasyonlara girmek çok mümkün olmuyordu. Bu açıdan Gestaş’a içten bir teşekkür borçluyuz. Diğer konularda arkadaşlarla hemfikirim. Ufak tefek aksaklıklar tabi ki olabiliyor ancak birlik olarak üstesinden geldik. Gestaş ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.


Doğuş Karacabağ, “Üniversitenin sağladığı olanaklar mükemmeldi. Ders kalitesi de öyle. İlk etapta yemeklere alışmakta zorlanmıştık ancak bir zaman sonra bu sorun da ortadan kalktı. Malezya deneyimini yaşadığım için çok mutluyum. Kariyerimiz, hayatımız için iyi ve farklı bir deneyim oldu. İngilizcemize de faydası tartışılmaz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.