EKONOMİ - 07 Kasım 2017 Salı 11:20

Türk gıda ihracatçıları Japon pazarına Foodex Fuarı ile girecek

A
A
A
Türk gıda ihracatçıları Japon pazarına Foodex Fuarı ile girecek

Gıda tüketiminde kaliteden ödün vermeyen, yıllık 80 milyar doların üzerinde gıda ithalatı yapan Japonya’da düzenlenen Foodex Japan 2018 43.

Gıda tüketiminde kaliteden ödün vermeyen, yıllık 80 milyar doların üzerinde gıda ithalatı yapan Japonya’da düzenlenen Foodex Japan 2018 43. Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı, Türk gıda ihracatçıları için Japonya ve Uzak Doğu pazarına ulaşmak için altın fırsatlar sunuyor.


Uzak Doğu pazarına girmek isteyen, ya da konumunu güçlendirmek isteyen Türk gıda ihracatçıları, Ekonomi Bakanlığının, Japonya’yı hedef pazar olarak belirlemesi nedeniyle Foodex Japan 2018 43. Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarına katılmaları halinde, fuar katılım masrafları yüzde 70’e varan oranlarda destekten yararlanabilecek. Foodex Japan Fuarı, gıda ihtiyacının sadece yüzde 40’ını kendisi karşılayabilen ve bu nedenle yılda yaklaşık 80 milyar dolar tutarında gıda ithalatı yapan 128 milyon nüfuslu Japonya’da düzenlenmekle birlikte, bölge ülkeleri gıda pazarına da hitap eden bir özellik taşıdığını ifade eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Foodex Japan Fuarına, 2017 yılında 77 ülke ve bölgeden toplam 3 bin 282 firma ve yaklaşık 82 bin ziyaretçinin katıldığını belirterek, Türk gıda ihracatçılarını Japonya ve Uzak Doğu pazarında konumlarını güçlendirmek için Foodex Japan Fuarına katılmaya davet etti.



"Türklere karşı müthiş sevgileri var"


Türkiye’den 2017 yılının ocak-ekim döneminde Japonya’ya yaklaşık 110 milyon dolarlık gıda ürünleri ihracatı yapıldığını anlatan Ünlütürk, "Yıllık 80 milyar dolarlık gıda ithalatı yapan Japonya, tarım ve gıda ürün ihtiyaçlarının büyük bir kısmını ithalatla karşılıyor. Türklere karşı müthiş sevgileri var. Sizden bir kez mal aldıkları zaman sizi unutmazlar. Herkes bu ülkeye mal satmak istiyor. Tek şartları var, o da kalite” diye konuştu.


Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden kanatlı sektörünün, kısa süre önce Japonya’ya ihracat vizesi aldığını hatırlatan EİB Koordinatör Başkanı Ünlütürk, sözlerini şöyle tamamladı:


"Asya-Pasifik pazarının en büyük gıda fuarı Foodex, yıllık 3 milyar dolarlık kanatlı ürün ithalatı yapan Japonya pazarına Türk kanatlı sektörünün ihracata başlaması için yeni fırsatlara gebe. Kanatlı sektörümüzün bu fırsatı kaçırmayacağına inanıyoruz. Kanatlı sektörümüzün ihracatında Irak hakim pazar konumunda. Japonya ve diğer ülkelere ihracatlarını arttırarak muhtemel riskleri de ortadan kaldırmış olacaklar."


Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilerin uzun tarihi geçmişe sahip olduğunu ve Japonların Türklere karşı büyük sempati duyduğunu ifade eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu ise Japon halkının zeytinyağı, kuru meyve, baharatlar gibi sağlıklı ürün tüketimine yönelmesinin Türk gıda ihracatçıları için bir şans olduğunu, Japonların satın alacakların ürünlerin bir hikayesinin olmasına çok ilgi duyduklarını belirtti. Tarkçıoğlu, Türkiye’nin ihraç ürünlerinin hikayesinin Japonların ilgisini çektiğini bu durumun Türk ihracatçıları için bir şans olduğunu ifade ederek, Foodex Fuarı dışında Japonya’ya yönelik Türk gıda ürünlerinin tanıtılmasına yönelik Turquality Projesi yürüttüklerini hatırlatan Tarakçıoğlu, “Foodex Fuarı ve Turquality Projesi sayesinde Japonya’ya olan gıda ihracatında ilerleyen süreçte büyük artışlar bekliyoruz” şeklinde konuştu.



Foodex’te hangi ürünler olacak?


EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Tarakçıoğlu, deniz ürünleri, domates salçası ve konserveleri, turşular, makarna çeşitleri, kuru meyveler (kuru kayısı, çekirdeksiz kuru üzüm, antep fıstığı, kuru incir), fındık, zeytin ve zeytinyağı, un ve unlu mamuller, bitki çayları ve şifalı bitkiler ile baharatlar, şekerlemeler, süt ürünleri, şarküteri ürünleri (et ve et ürünleri hariç), diyet ürünleri gibi ürün üretimi yapan ihracatçıları fuara katılabileceğini bildirdi. Tarakçıoğlu ayrıca, yumurta, kanatlı eti ve ürünleri, dondurulmuş gıdalar, meyve ve sebzeler, gıda katkı maddeleri, organik gıdalar, hazır çorbalar, çeşniler, bira, brendi, likör, sert alkollü içecekler, viski, şarap, meyve suyu, maden suyu, diğer alkollü ve alkolsüz içecekler vb. gıda ve işlenmiş tarım ürünleri sektöründe uluslararası standartlara uygun ürün üretimi yapan ihracatçıların Foodex Japan 2018 43.Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarına katılabileceği söyledi.



Japonya’ya 2017 yılında neler sattık?


Türkiye, 2017 yılının ocak-ekim döneminde Japonya’ya 108 milyon 918 bin dolarlık gıda ürünleri ihracatı gerçekleştirirken, bu ihracatın 35 milyon 57 bin dolarlık dilimini Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri yaptı. Türkiye’nin Japonya’ya gıda ürünleri ihracatında ilk sırayı; 46 milyon 635 bin dolarlık tutarla hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri alırken, su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 23 milyon 101 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı. Meyve sebze mamulleri sektörü Japonya’ya 14 milyon 602 bin dolarlık ihracat yaparken, kuru meyve sektörü 10 milyon 331 bin dolarlık dövizi ülkemize kazandırdı.


2017 yılının geride kalan döneminde Japonya’ya fındık ihracatımız 6 milyon 432 bin dolar olurken, zeytinyağı ihracatımız ise; 3 milyon 972 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Japonya’ya odun dışı orman ürünleri ihracatından 1 milyon 926 bin dolar gelir elde edildi.


Türkiye Milli Katılım Organizasyonu, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin onaylarıyla, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilecek olan Foodex Japan 2018 43. Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarına katılmak isteyen gıda ihracatçısı firmaların, 1 Aralık 2017 Cuma günü saat 17:30’a kadar Ege İhracatçı Birlikleri ile 0 232 488 61 07 numaralı telefon ya da gozde.sidal@eib.org.tr e-posta adresi aracılığıyla temasa geçilebileceği kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.