POLİTİKA - 09 Kasım 2017 Perşembe 14:33

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ’dan CHP’ye eleştiri

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ’dan CHP’ye eleştiri

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP’li yöneticilerin sürekli hamaset ve sataşmalarla hareket ettiğini dile getirerek, CHP’li yöneticilerin İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden baktığını, nasıl olsa bize oy verecekler şımarıklığı içinde olduğunu savundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP’li yöneticilerin sürekli hamaset ve sataşmalarla hareket ettiğini dile getirerek, CHP’li yöneticilerin İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden baktığını, nasıl olsa bize oy verecekler şımarıklığı içinde olduğunu savundu.


AK Parti AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Hamza Dağ, CHP’nin hamaset üretmekten başka marifeti olmadığını belirterek, "İzmirli CHP belediyelerinin en iyi yaptığı şey; İzmirli kardeşlerimize yapılan hizmetlerin önünü kesmek ve bu hizmetlere engel olmak oldu. Tek dertleri koşmadan, terlemeden, yorulmadan, oturdukları yerden hamasetle, kavga ve gürültüyle ideolojik söylem üzerinden prim yapmak. Bu sorunlu zihniyete sahip belediye yöneticileri şehrin problemlerine çözüm üretmek yerine ’bu sorunlardan nasıl kaçabilirim veya nasıl suçu başkalarına atarım’ gibi bir şark kurnazlığıyla günü kurtarma peşindeler. Şehrin trafik sorunu her geçen gün büyürken, ’iktidara rağmen başarılıyız’ yalanlarıyla kendilerini avutuyorlar. Çöp sorunu dağ olup İzmir’in üzerine üzerine gelirken, acaba bunu hangi bakanlığın üzerine yıkarız da burada siyasi sorumluluktan kurtuluruz kafasındalar. Bir yandan sokakta ’belediyemizin borcu yok’ propagandası yapıyorlar, diğer yandan ’kredi vermiyorlar ki hizmet üretelim’ paradoksuna saplanmış durumdalar. Bu şehrin ne bir spor kulübünün ne de bir sivil toplum kuruluşunun sorunlarına çözüm üretmiyorsunuz, günü kurtarmaktan başka derdiniz yok. Bütün bu sorumsuz siyaset anlayışının altında ’biz nasıl olsa ideolojik kaygıları ön plana çıkartır ve tekrar seçimi kazanırız, İzmirli her halükârda bize oy verir’ şımarıklığı yatıyor” diye konuştu.



“Şımarıklığı ve hamaseti bir kenara bırakın”


CHP’ye çağrıda bulunan Dağ, “Kendi zihin dünyanızı ’İzmirli kimliği’ olarak yansıtmayı artık bırakın. Bu millet 3 Kasım 2002’de kendini Türkiye’nin yegâne sahibi sananlara nasıl cevap verdiyse, elbet bir gün size de İzmir’in tapulu malınız olmadığını gösterecektir. Üretmiyorsunuz, taş üstüne taş koymaktan acizsiniz, ürettiğiniz tek şey hamaset. Ben şimdi buradan bir çağrıda bulunuyorum. Gelin artık hamaseti ve ’İzmir nasılsa bize oy verir’ şımarıklığını bir kenara bırakın. Her sorunda fırsatçılık yapmayı bırakın ve İzmir için bir şeyler üretmeye başlayın. Önce belediyelerde dönen rant ve rüşvetin önüne geçin. Bu şehrin belediyelerini bu şehre hizmet üretecek bir yapıya kavuşturun. Belediyeleri kendi siyasi ikballerinize araç kılmaktan vazgeçin. Bu şehrin çığ gibi büyüyen sorunlarına çözüm üretin. İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden bakmak yerine, dertlerini dinleyin ve dertleriyle hemhal olun. Belki o zaman bu şehrin vatandaşları size tam manasıyla güvenebilir ve bizlerden hesap sorabilme hakkınız doğar” dedi.



15 yılda İzmir’e yapılan yatırımları anlattı


Basın açıklaması öncesinde AK Parti’nin 15 yıldır İzmir’e yaptığı yatırımları anlatan Hamza Dağ, şunları söyledi:


“2002’de bin 400 okul varken, biz 2 bin 110’a yakın okul inşa ettik. 2002’de ilköğretimde sınıflarda ortalama öğrenci sayısı 41, bugün 25. Bugün İzmir’in tamamı için geçerli. 2002’de 26 olan öğrenci başına olan sayı, şu anda 15’e kadar düştü. 1 öğretmene 15 öğrenci düşüyor. Burs desteğinde 15.6 kat artış sağlandı. Sağlıkta 1,5 milyar yapılmış yatırım var. Gençlik ve spor alanında 15 yılda 2.4 milyar hizmetler yaptık. 2002 yılında 9 bin 756 olan yatak kapasitesi, 2016’da yüzde 54,82 artışla 15 bin 104 yataklı yurt yaptık. Üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz. Ulaştırmada 15 yılda 8,48 milyar TL’lik yatırım yapıldı. Denizcilikte de birçok yatırım yapıldı. İhtiyaç sahiplerine 2016 yılında 103 bin 112 hane, 2017 yılında 90 bin 153 hane sosyal yardımlardan faydalandı. Engellilere toplumsal hayata etkin olarak katılmasını sağlamak amacıyla istihdamı artırdık. Orman ve su işlerine 3,99 milyar TL yatırım yapıldı. İçme suyu meselesini çözüm noktasına getirdik. İzmir’i baraj ve göletlerle donattık. Efes’e 2 bin 500 yıl sonra deniz gelecek dedik ve ihalesi yapıldı. İzmir’in çevrelerinde fidan ve yeşil alanlar artırıldı. İnşallah Büyükşehir Belediyesinde biz durum sorun olursa metropol ortasının nasıl yeşillendiğini herkes görecek. Toplu konutta 2.3 milyar yatırım yapıldı. Yol ağını tüm köylere ulaştırdık. Bilim sanayide 86, 95 milyon TL yatırım yapıldı. Organize sanayi bölgeleri 35 bin kişiye istihdam kapısı oldu. Adalet projelerine 832,3 milyon TL, kültür ve turizme 203,7 milyon TL yatırım yapıldı. Tarımsal destek olarak da 2,8 milyar TL destek verdik. Enerji ve tabii kaynaklara yatırımları 7,59 milyar TL, çevre ve şehirciliğe 878, 8 milyon desteğimiz oldu. Baktığımızda 15 yılda cumhuriyet tarihinin 3 katı, 5 katı hizmet yapıldığını görüyoruz. Bunlar da doğrudan hükümet desteği ile yapılan hizmetlerdir. Biz İzmir’e bunların daha fazlasını yapmak için canla başla çaba veriyoruz.”



AK Parti İl Başkanı Delican’dan Kocaoğlu’na eleştiri


AK Parti İl Başkanı Bülent Delican da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu eleştirdi. AK Parti olarak laf değil iş ürettiklerini belirten Delican, “Sayın Kocaoğlu, hükümeti kötüleyerek İzmir’i yanıltmaya devam ediyor. Sanki İzmir’de ayrı bir yapı varmış, belediye ayrı hükümet ayrı gibi bir görüntü üreterek mağduriyet üretmeye çalışıyor. En son vapurun başında anlam bile veremediğimiz farklı bir açıklama yaptı. Kendisine şunu hatırlatmak istiyorum. 2004 yılında hükümetimiz 5016 Sayılı Büyükşehir Yasası’nı çıkarttığında Kocaoğlu, Türkiye’nin en borçlu belediyesini devralmıştı. Kocaeli 1 katrilyon gibi rakamla en borçlu belediye idi. Bizler Türkiye’deki tüm belediyeleri çağırarak, borçluluklarını azaltıp, belediyeleri borç batağından kurtulup onlara nefes aldırmaya çalıştık. Kendisi dünyada reyting kuruluşlarında daha iyi durumda olduğunu söylüyor, işte bu yüzden iyi durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de hükümetten aldığı pay anlamında ikinci sıradadır. 664 liralık kişi başına düşen gelirle Türkiye ortalaması üzerinde. Türkiye ortalaması 450 lira civarında. Bunlar direkt hükümetin belediyeye aktardığı paylar. İzmir Türkiye’de ikinci sırada, en fazla para alıyorsa kalkıp da birileri bunu ‘Biz para üretiyoruz’ diye reklam yapmasınlar. Verimli kullansın, hükümet bize yardım etmiyor, destek alamıyoruz gibi söylemlerle milleti yanıltmasın. Hükümetimizin o kadar katkıları var ki İzmir’e, biz asla yolumuzdan şaşmayacağız, halkımıza bunları daha fazla anlatacağız. Gerçeklerin önünün balçıkla sıvanmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.



“Körfez’e ÇED verildi, hala niye temizlemiyorsunuz”


Delican, Aziz Kocaoğlu’nun hükümetin destek vermediği iddialarında bulunarak siyaset yaptığını vurgulayarak, ”Körfez’e ÇED verdik. Neden temizlenmeye başlanmıyor? Temizlenmesi dalgakıran etkisi oluştururmuş, bununla ilgili bilimsel araştırma istiyormuş. E bu ÇED raporu verilirken siz bu incelemeyi niye yapmadınız? Siz bu raporu araştırmadan şimdi insanların zihnini bulandırmaya çalışıyorsunuz. Temizleyeceğim diyorsa başlasın temizlemeye. Ulaşımla ilgili destek olmadığını iddia ediyor. 18 yıldır bitirilemeyen çevre yolunu bitiren bizim hükümetimiz. Kriz üretiminde üstlerine yok. Tünelde kriz, işçisinin hakkını verirken kriz, Körfez projesinde kriz, çöpte kriz, statlarda kriz, açılışta kriz, satmayıp deyip sattıkları köy malları üstünde kriz” dedi.



“Stadı yer göstersinler biz yapalım”


Delican, Alsancak Stadı ile ilgili de kriz oluşturulduğunu belirterek, şunları söyledi:


“Projeye ruhsat vermediler, Neden otopark alanı yeterli d eğilmiş, hukuka aykırıymış. Oturalım, konuşalım diyoruz tartışalım yol bulalım diyoruz. Yine olmaz diyorlar. Yönetmelikleri bahane etmesinler, siyasi rant sağlamak uğruna İzmir halkını yanıltmasınlar. Bakanlık versin onayı dava etmeyeceğim demek ise kaçak güreşmenin, sorumluluktan kaçmanın başka türlüsü. Hukuki zorunluklar, proje ortada. Yer göstersinler o stadı da biz yapalım. Bizler bu algı yönetimlerden, algı depresyonlarından bıktık. Şu depresif halden vazgeçsinler.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’