EKONOMİ - 10 Kasım 2017 Cuma 13:42

Türkiye limancılık sektörü raporu yayınlandı

A
A
A
Türkiye limancılık sektörü raporu yayınlandı

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM), sektör raporunun 2017 sayısı yayınlandı.

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM), sektör raporunun 2017 sayısı yayınlandı. Raporda; liman sektörüne yönelik değerlendirmelerden, dünya ekonomisine, sektör zorluklarından, limanlara kadar geniş bir yelpazede ele alınıyor.



TÜRKLİM, Türkiye Limanları Kapasite çalışması kapsamında 114 adedi konteyner, genel kargo ve kuru dökme yüke hizmet veren 70 adedi ise petrol ve türevlerini elleçleyen tesisler (iskele, şamandra vb.) olmak üzere toplam 184 adet terminalin kapasitesini hesaplayarak ’Türkiye Limancılık Sektörü 2017 Raporu’nu yayınladı. Raporda beş ana başlıkta 2016 yılındaki ekonomik gelişmeler ile birlikte ileriye yönelik beklentiler ve öngörüler yer alırken, küresel ticaret ve üretim dünyasındaki değişimler ve bu değişimlerin hayatımıza kattığı ’Yeni Küreselleşme Modeli’ ve ’Bir kuşak bir yol’ projelerinin geldiği noktalar da ilk bölümde detaylarıyla masaya yatırıldı.



Türk limanlarında 2016 yılında 8.8 milyon konteyner elleçlendi


Raporu değerlendiren Türklim Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kenan Selçuk; "2016 yılında limanlarımızda elleçlenen konteyner 6.8 milyon TEU Dış ticaret ve kabotaj, 2 milyon TEU transit konteyner olmak üzere toplam 8.8 milyon TEU oldu. Limanlarımızda konteyner elleçlemesi toplamda yüzde 8, dış ticaret ve kabotaj konteyner toplamda yüzde 6.8, transit konteyner ise yüzde 12,2 oranlarında artış gösterdi. Son üç yılda büyüme hızı düşmekle birlikte 2009 yılından 2015 yılına kadar kesintisiz büyüyen RO-RO taşımacılığı 2016 yılına geldiğinde; yüzde 3.7 azalarak 451 bin araca düştü. 2016 yılında Kabotaj hatlarında ise 13 milyon araç taşındı" dedi.



En fazla yük elleçlenen bölge 2016 yılında da Marmara Bölgesi oldu


Türkiye limanlarında 2016 yılında 121 milyon ton yükleme, 242 milyon ton boşaltma ve 66 milyon ton transit olmak üzere toplam 430 milyon ton yük elleçlendi. Elleçlenen yükün yüzde 65’i boşaltma, yüzde 28’i yükleme ve yüzde 16’sını ise transit yükler oluşturdu. Limanlarda elleçlenen yük bir önceki yıla oranla ton bazında yüzde 3.4 büyüdü. Ton bazında en büyük artış yüzde 9.1 ile konteyner yüklerinde yaşandı. Sıvı dökme yük ve Ro-Ro da ise ton bazında yüzde 1 azalma oldu. Bölgesel bazda en fazla yük elleçlenen bölge 2016 yılında da Marmara Bölgesi oldu. Bölgeler itibarı ile elleçlenen yük açısından ton bazında en yüksek artış son üç yılda olduğu gibi 2016 yılında da yine Ege Bölgesi’nde gerçekleşti.


Elleçlenen yük tipleri içerisinde geçmiş yıllarda olduğu gibi 2016 yılında da sıvı yükler 144 milyon ton ile ilk sırada geldi. Sıvı yük yüklemeleri 76 milyon tona ulaşırken boşaltma 68 milyon tonda kaldı. Sıvı dökme yükler içinde en yüksek ürün 84.9 milyon ton ile ham petrol oldu. Toplam elleçleme hacmi bakımından ikinci sırada yer alan kuru dökme yüklerde yükleme hacmi 25 milyon ton iken boşaltma 91 milyon tonu aştı.



İhraç yüklerde ilk sırayı İtalya aldı


2016 yılında limanlarda yüklenen ihraç ülkelerde ilk sırayı İtalya aldı. İtalya; aynı zamanda transit yükler açısından 40 milyon ton ile de ilk sıradaki yerini aldı. Boşaltılan ithal yükler içerisinde 39 milyon ton ile Rusya limanlarından gelen yükler ilk sırada yer aldı. Toplam elleçleme dikkate alındığında ilk üç ülke olan İtalya, Rusya Federasyonu ve Mısır, toplam yükün yüzde 34’ünü oluşturduğu görüldü.



Türkiye’de transit konteyner elleçleyen limanlardaki yük gelişimi


Limanlarda elleçlenen konteyner yükünün yüzde 23’ünü transit konteyner oluşturdu. Aynı zamanda 2016 yılında transit yükler bir önceki yıla oranla yüzde 12 artarak konteyner yüklerindeki artışın esas dinamiğini oluşturdu. Rapordaki rakamları baz alınarak 2016 yılında Marport, Asyaport, Mersin (MIP) ve Kumport limanı en yüksek transit konteyner elleçleyen limanlar olarak dikkat çekti.



2016 yılında toplamda 15,9 trilyon dolarlık mal ihraç edildi


2016 yılında toplamda yüzde 3 gerileme ile 15,9 trilyon dolarlık mal ihraç edildi. Çin yüzde 13.2 pay ve 2 trilyon doları geçen bedel ile halen açık ara en fazla ihracat yapan ülke konumunda. ABD yüzde 9.1 pay ve 1.5 trilyon dolar ile 2’nci sırada yer alırken onu yüzde 8.4 pay ve 1.3 trilyon dolar bedel ile Almanya izledi. İlk iki sırada yer alan Çin ve ABD, mal ihracatında bir önceki yıla göre sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 3 oranında azalma yaşadı.


2016 yılında toplamda yüzde 3 gerileme ile 16.2 trilyon dolar olarak gerçekleşen dünya mal ithalatında ise ABD yüzde 13.9 pay ve 2.3 trilyon dolar bedel ile en önemli mal ithalatçısı oldu. ABD’yi yüzde 9.8 pay ve 1.6 trilyon dolar ile Çin ve yüzde 6 pay ve 1 trilyon dolar bedel ile Almanya izledi. Almanya bir önceki yıla göre ithalatındaki değeri korurken ABD yüzde 3 ve Çin yüzde 5 oranında daraldı. Dünyanın en önemli ithalatçılarının genellikle ithalat oranlarının daraldığı görüldü. Türkiye’nin ihracattaki payı geçen yıla oranla yüzde 1 düşüşle yüzde 11 olurken, 2016 yılında 143 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2016 yılında deniz yoluyla 199 milyon dolarlık ithalat gerçekleştiren Türkiye’nin payı ithalatta yüzde 4 düşüşle yüzde 12 oldu.



Kruvaziyer yolcu ve gemi sayısında büyük düşüş


Raporda dikkat çeken bir diğer araştırma ise kurvaziyer yolcu ve gemi sayılarındaki düşüş oldu. 2013 yılında kurvaziyer rakamları Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan 2,2 milyon yolcu rakamına ulaştığı belirtilirken, 2016 yılında kruvaziyer yolcu ve gemi sayısında büyük bir düşüş yaşandığı görüldü. 2016 yılında kurvaziyer gemi sayısı 590 gemiye, yolcu sayısı ise 628 bin yolcuya düştü.



Dünyada taşınan konteyner adedi TEU bazında 180.6 milyona ulaştı


2016 yılında dünyada taşınan konteyner adedi TEU bazında 180.6 milyona ulaştı. Bu sayının limanlara yansıması yaklaşık 700 milyon TEU olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre artış oranı ise yüzde 3.2 gibi düşük bir seviyede kaldı. Rota bazında bakıldığında en önemli artış yüzde yüzde 4.9 ile Çin denizi gibi iç taşıma bölgelerinde, özellikle transit konteynerin etkisiyle gerçekleşti.



Denizyolu ile taşınan yükler 11.1 milyar tona ulaştı


Dünyada neredeyse tüm yük türlerinde gelişim, geçmiş yıllara göre düşük seyretti. 2016 yılında dünyada denizyolu ile taşınan yükler yüzde 2.6 oranında artış göstererek 11.1 milyar tona ulaştı. En fazla taşınan yük gurubu olan kuru dökme yükler 2016 yılında yüzde 1.3 artış göstererek 4.8 milyar tonluk bir hacimde gerçekleşti. En fazla taşınan ikinci yük grubu ise ham petrol oldu.



2016’da 3 milyar ton ham petrol taşındı


Dünya genelinde yüzde 4.1 oranında artışla 3 milyar ton ham petrol taşındı. Ham petrol taşımalarını ton bazında yüzde 3.5 artışla konteyner izledi. 2016 yılında dünyada neredeyse tüm yük türlerinde gelişim, geçmiş yıllara göre düşük seyretti. 2016 yılında dünyada denizyolu ile taşınan yükler yüzde 2,6 oranında artış göstererek 11,1 milyar tona ulaştı.


Uluslararası Ulaştırma Forum (ITF) tahminine göre, 2016-2030 yılları arasında dünyada taşınan mal miktarının yıllık yüzde 4.2 gibi bir oranda artış göstereceği ve 2030 sonrasında ise bu oranın yüzde 3.3’e gerileyeceği öngörüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.