GENEL - 15 Kasım 2017 Çarşamba 10:17

Bursa İzmir otobanı 2018, hızlı tren 2019 yılında bitiyor

A
A
A
Bursa İzmir otobanı 2018, hızlı tren 2019 yılında bitiyor

Bursa Valisi İzzettin Küçük, Ankara Bursa hızlı tren inşaatıyla, Bursa İzmir otoban inşaatının hızla sürdüğünü belirterek, "İstanbul İzmir arasındaki otoban 2018 yılında bitecek.

Bursa Valisi İzzettin Küçük, Ankara Bursa hızlı tren inşaatıyla, Bursa İzmir otoban inşaatının hızla sürdüğünü belirterek, "İstanbul İzmir arasındaki otoban 2018 yılında bitecek. Bursa’dan 2,5 saatte İzmir’de olacağız. Bursa Ankara hızlı treni de 2019 yılında bitecek. Kentsel dönüşümü de düzgün bir şekilde başarırsak Bursa Türkiye’nin değil dünyanın yaşanabilir en iyi 10 şehrinden birisi olur" dedi. Vali Küçük, trafik meselesinin çözümü için emniyet, belediye ve valilik olarak ortaklaşa çalıştıklarını, polis sayısının arttırıldığını, minibüs durakları için de düzenleme yaptıklarını ifade etti.


Bursa’da yerel radyoların ortak canlı yayınına konuk olan Bursa Valisi İzzettin Küçük, evliyalar şehri, sanayi ve turizm şehri Bursa’yı sağlık şehri yapmak için çalışmaların sürdüğünü, 2018 yılında bitecek çalışmalarla Bursa’nın yeniden sağlık turizminden hak ettiği payı alacağını kaydetti.


"Olay çıkaranlar sınır dışı ediliyor"


Bursa’da 137 bin Suriyeli’nin yaşadığını, Bursa’nın tarih boyunca hep göç aldığını, zor durumda kalanlara kucak açtığını hatırlatan Vali Küçük, "Balkanlar ve Kafkaslarda yaşayan insanlar Türkiye’ye gelirken önce Bursa’yı tercih etmiştir. Gelen insanların çoğu can derdiyle gelmiştir. Bursa’ya gelen Suriyeliler can acısıyla gelmiştir, mutlaka bir yakınını kaybetmiştir. Elbette çeşitli sorunlar var. Gelenlerin Bursa’ya adapte olması lazım, Türkiye’ye adapte olması lazım. Sancılı bir dönemden geçiyoruz. Kötü niyetli, yanlış yapan kim olursa hemen sınır dışı ediyoruz, geride kalanlar, çoluk çocuktan oluşuyor. Gelenler son umut olarak geldiler, onlar da biz de adapte olmamız gerekiyor. Bu sancılı süreçten güzel bir şekilde çıkmamız gerekiyor" dedi.


"Uyuşturucu ile mücadelede çok ileri seviyedeyiz"


Uyuşturucunun terörden daha belalı bir şey olduğunun altını çizen Vali Küçük, "Uyuşturucu sadece polisle halledilebilecek bir konu değil. Öyle olsa Avrupa başarırdı, başaramadığı için birçok şeye göz yumuyor. Bursa’da AMATEM sayısını ikiye çıkardık, rehabilitasyon merkez sayılarımızı arttırdık, Yıldırım ve Osmangazi Belediyelerinde çok kısa sürede çalışmalar tamamlanacak. Biz satıcıları, tedarik edicileri engelleyeceğiz önemli olan alıcıyı bitirmek. Bağımlılıktan hastanede yatarak sadece kurtaramayız. AMATEM’in amacı uyuşturucu bağımlılığını bitirmek için değil, saldırganlaşan, psikilojisi tamamen bozulmuş kişileri minimum sayıya getirmektir. Zorlu bir mücadele fakat başka çaremiz yok, uyuşturucuya karşı pes etmeyeceğiz. Bursa’da uyuşturucu ile mücadele çok ileri seviyede, Türkiye’nin her yerinden talep var uyuşturucu köyüne gelmek için fakat önceliğimiz Bursa’ya hizmet etmek" diye konuştu. .


"Trafikle ilgili çalışmalar sürüyor"


Vali Küçük, trafik düzeniyle ilgili çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, "Trafik polislerinin sayısını arttırdık. Belediye ekipleri yol çalışmalarına devam ediyor. Minübüs duraklarında düzenlemeler yapıyoruz. Bu sorun bir anda ortaya çıkan sorun değil, yılların birikiminden kaynaklanıyor. Bursa’da metro önemli bir ulaşım aracı, vatandaşlarımız çok fazla kullanıyor" diye konuştu.


"Uludağ’ın çehresi değişecek"


Uludağ’ı uluslararası bir merkez yapmak için de kolları sıvadıklarını kaydeden Küçük, "Şu anda BTSO’nun yaptırdığı Kongre Merkezi gelecek senenin sonunda bittiğinde çok üst düzey toplantıların, kongrelerin yapılabileceği bir yer olacak. Bursa’da bir fuar ve kongre merkezi yapılmasını çok isterim. Teknolojik ürün üretim bakımından Bursa’nın daha güçlü bir merkez olması gerekiyor. Şu anda TEKNOSAB yapılıyor. Üniversite sayısının artmasını da çok isterim" şeklinde konuştu.


"Hızlı tren ve otoban Bursa’nın çehresini değiştirecek"


Bursa’yı yakından ilgilendiren iki büyük projede inşaatın sürdüğünü ifade eden Vali Küçük sözlerini şöyle sürdürdü: "Ankara Bursa hızlı treni 2019 senesinde Bursa’da olacak. İnşaat hızla devam ediyor. İzmir Otobanı da 2018 senesinde tamamlanacak. Buradan İzmir’e takılmadan 2,5 saatte gidilebilecek. Bursa’da kentsel dönüşüm ile belediyelerimiz çok ummalı bir çalışma içinde. Kentsel dönüşüm işine herkesin girmesi lazım, kentsel dönüşüm ile Bursa çok daha güzel bir şehir olacak, bunun için herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Vatandaş da, mütahit de, belediye de fedakarlık yapmak zorunda. Herkes kentsel dönüşüm ile kazanç beklerse biz kaybederiz. Kentsel dönüşümün düzgün bir şekilde başarırsak Türkiye’nin değil dünyanın yaşanılabilir en iyi on şehrinden birisi olur. Kentsel dönüşümü başarırsak gerisi zaten geliyor, hızlı tren de, üniversite de, yüksek teknoloji de gelir. Kentsel dönüşümü başaramazsak, diğerlerinin gelmesi de anlamsız kalır. Zor bir şehirde pek çok güzellik var, fakat kentsel dönüşümü başaramazsak boğaza takılan kılçık gibi olur. Bunun için kentsel dönüşümü başarmamız gerekir"


Bursa’daki yerel medyadan övgüyle söz eden Vali Küçük, "Sizler bana çok yardımcı oluyorsunuz. Medya ile beraber olmak bana çalışma arkadaşımla olmak gibi geliyor. Bursa, Türkiye’nin en yaşanılabilir şehri ise bunda medyanın payı çok büyük. Bizim yaptıklarımızı halkın bilmesi çok önemli, bu valinin, belediye başkanının reklamı değildir, halkın devletinin uğraştığını çaba gösterdiğini görür medya aracılığıyla. Medya sayesinde insanların yarınlara dair umutları oluyor. Bir şehrin medyası o şehrin herşeyiyle uyumlu olmalı" şeklinde konuştu.


Vali Küçük; programın sonunda en çok sevdiği parçanın Yemen Türküsü olduğunu, eğer Vali olmasaydı kamera elinde dünyayı dolaşan bir gezgin olmayı istediğini kaydetti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.