EKONOMİ - 15 Kasım 2017 Çarşamba 11:02

Bakan Tüfenkci: "ICPEN’e büyük önem veriyoruz"

A
A
A
Bakan Tüfenkci: "ICPEN’e büyük önem veriyoruz"

Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı (ICPEN) Toplantısı’nda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "2010 yılında üye olduğumuz bu ağın gelişmesi ve güçlenmesi için sorumluluk üstleniyoruz.

Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı (ICPEN) Toplantısı’nda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "2010 yılında üye olduğumuz bu ağın gelişmesi ve güçlenmesi için sorumluluk üstleniyoruz. ICPEN dönem başkanlığını üstlenmemizdeki isteğimiz de bunun bir göstergesidir. ICPEN’e büyük önem veriyoruz" dedi.


Dönem başkanlığını Türkiye’nin yaptığı Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı (ICPEN) Toplantısı’na Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin yanı sıra Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ve çok sayıda ülkeden katılımcı yer aldı.


Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci programda yaptığı konuşmada, "Üzerinde yaşadığımız dünya, büyük dönüşümler yaşıyor. Ekonomik faaliyetlerin yapısı ve şekli günden güne değişiyor. Bu değişimi en çok hissedenler, hiç kuşku yok ki, tüketicilerdir. Tüketicilere yönelik üretim ve pazarlama faaliyetlerinin çeşitlenmesinin yeni tüketici sorunlarını ortaya çıkardığını eminim siz de çok iyi biliyorsunuz. Gelişen teknoloji, bir yandan yeni tüketici sorunları oluştururken, bir yandan da bu sorunların çözümüne yönelik olarak çalışan kamu idarelerine imkanlar ve araçlar sunuyor. Tüketici sorunlarının çözümü aynı zamanda, dünya ölçeğinde konuyla ilgili olarak çalışan kamu kurumları arasında bir işbirliği ve dayanışmayı da zorunlu kılıyor" dedi.



"ICPEN’e büyük önem veriyoruz"


Geleceğin tüketici politikasının, ülkeler arasında gerçekleştirilecek yoğun bir işbirliğinin eseri olması gerektiğini dile getiren Bakan Tüfenkci, "Ülke olarak, 1992’den beri tüketici sorunlarının çözümü için, kamu idareleri arasındaki işbirliği, diyalog ve dayanışmanın artması için çalışan ICPEN’e büyük önem veriyoruz. 2010 yılında üye olduğumuz bu ağın gelişmesi ve güçlenmesi için sorumluluk üstleniyoruz. ICPEN dönem başkanlığını üstlenmemizdeki isteğimiz de bunun bir göstergesidir" şeklinde konuştu.



"Yeni dönemdeki hedefler"


Yeni dönemdeki en önemli hedefleri de açıklayan Bakan Tüfenkci, "Yeni dönemdeki en önemli hedefimiz tüketicinin korunması alanındaki sivil toplum örgütlerinin, tüketici politikalarına ve uygulama süreçlerine katılımlarını sağlamak, onların proje üretme ve uygulama kapasitelerinin geliştirilmesinde yardımcı olmak ve onları, tüketici hareketinin demokratik bir yaklaşımla tabana yayılması hususunda öncü konuma getirmektir" dedi.



"Kuruluşu daha yetkin bir noktaya taşımak birincil hedefimiz olmuştur"


ICPEN Türkiye dönem başkanlığı olarak, yoğun bir çalışma temposu içerisinde çalıştıklarını dile getiren Tüfenkci, "Kuruluşu daha yetkin bir noktaya taşımak birincil hedefimiz olmuştur. Başkanlık dönemimize üç yeni çalışma grubunu hizmete sokarak başladık. Sosyal Medya Yoluyla Reklamcılık konulu çalışma grubu, Bireysel Tüketici Sorunlarının Çözümü ve Kamu İdarelerinin İşlevi çalışma grubu ve Tüketici Hukuku Ortak Terminolojisi çalışma grubudur. Bunların yanı sıra, ICPEN’in önceki dönem başkanlıklarınca oluşturulmuş diğer çalışma gruplarımız faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Dünyanın özellikle son 5 yılda karşı karşıya kaldığı Göçmen Krizi karşısında, aynı zamanda birer tüketici olan bu kişilerin karşılaştığı sorunlar ve bunlara çözüm önerilerini konuşacağız" diye konuştu.



"Tüketici haklarına aykırı faaliyetlerde bulunan yüzlerce firmaya yaptırımlar uygulandı"


Türkiye ve Bakanlık olarak tüketicinin korunmasına 1990’lı yılların başından beri önem verdiklerini dile getiren Bakan Tüfenkci, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Türkiye olarak, ilk tüketici mevzuatımızı 1995 yılında çıkardık. Tüketicinin korunması ekonomik gerçeklere uyum sağlayacak biçimde sürekli yenilenmesi gereken bir politika alanıdır. Türk tüketicilerini, Finansal Tüketicinin Korunması, Haksız Ticari Uygulamalar, Reklam Kurulu, E-Ticaret ve Mesafeli Satışlar, Piyasa Gözetimi ve Denetimi, Satış Sonrası Hizmetler ve Garanti Belgesi, Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri ve Tüketici Hakem Heyetleri gibi birçok kavramla tanıştırdık. Alternatif uyuşmazlık çözüm organı olan Tüketici Hakem Heyetlerimizle, milyonlarca tüketicinin sorunlarına mahkemelere gitmeden, hızlı ve kolay bir biçimde çözüm bulundu. Bu süreçte, tüketici haklarına aykırı faaliyetlerde bulunan yüzlerce firmaya yaptırımlar uygulandı. Süreç içerisinde bakanlığımızın kurumsal kapasitesini onlarca kat artırdık. Tüketici politikalarını yalnızca özel sektöre ceza veren bir mantıkta yorumlamadık. Firmalara, tüketici mevzuatını anlatmaya çalıştık. Eğitimler düzenledik, rehberlik faaliyetlerinde bulunduk. Tüketicinin korunması alanında halen yapacağımız çok iş var. Bunlardan en önemlisi, ICPEN’in de üzerinde durduğu, tüketici politikasının paydaşlarıyla gerçekleştirilecek yakın ilişkilerdir."


Güçlü tüketicinin, güçlü ekonominin yansıması olduğunu belirten Tüfenkci, "Tüketicinin korunması alanında ortaya koyduğumuz politikaların başarısının, ancak güçlü bir ekonominin gerçekleştirilmesiyle sağlanabileceğinin bilincindeyiz" dedi.



"Ülkemiz, Türkiye dışından yönetilen bazı politik şer odakların etkisi altına alınmaya çalışılıyor"


Türkiye’nin bazı tehditler ve politik istikrarsızlık girişimleriyle sınanmakta olduğunun altını çizen Bakan Tüfenkci, "Ekonomik göstergeleri sağlam, insan gücü bakımından dinamik ve umut vaat eden Türkiye, bazı tehditler ve politik istikrarsızlık girişimleriyle sınanmakta, ülkemiz özellikle Türkiye dışından yönetilen bazı politik şer odaklarının etkisi altına alınmaya çalışılmaktadır. 2016 yılının 15 Temmuz günü bunun çok acı bir örneğiyle karşılaştık. O gün, FETÖ adlı bir terör örgütünün Türkiye cumhuriyeti devleti içerisine yerleştirdiği kişiler, bir hükümet darbesiyle Türkiye’deki demokrasiyi ortadan kaldırmaya, hür seçimlerle seçilmiş hükümeti devirmeye, özgürlükleri engellemeye ve Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya kalkıştılar. Ancak, Türk milleti bu alçak darbe girişimini, el ele vererek mağlup etti. Türkiye olarak, FETÖ terör örgütü gibi insanlık düşmanı yapıların karşısında dimdik durmaktayız" ifadelerini kullandı.



"İyisini yapmaya teşvik ediyor"


"Türkiye’yi 21’inci yüzyılın küresel sisteminin en önemli ekonomik ve politik aktörlerinden biri haline getirmek, en önemli hedeflerimizden biri" diyen Bülent Tüfenkci, "Küresel ekonominin en önemli unsurlarından biri olan tüketicinin korunması alanında, ortak politikalar üretmek, ortak bilinç düzeyine erişmek, işbirliği ve dayanışma sağlamak ve ICPEN’nin bilinirliğini tüm dünya sathına yaymak, önceliklerimizdir. 21’inci yüzyılın tüketici politikasını bugünden tayin etmek ve hepsinden önemlisi uygulamak, hepimizin temel hedefi olmalıdır. Gelecekte bizim görevlerimizi üstlenecek kamu görevlilerinin işlerini kolaylaştıracak adımları şimdiden atmalı, yapacağımız faaliyetlerde geleceğin tüketicisinin yaşayacağı sorunları da hesaba katmalıyız. ICPEN’nin varlığı, tüm bunları yapmamızı sağlayacak araçları bize sağlıyor ve bizi daha iyisini yapmaya teşvik ediyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.