SAĞLIK - 07 Aralık 2017 Perşembe 10:56

Aşırı tuz tüketimine dikkat

A
A
A
Aşırı tuz tüketimine dikkat

Tuzun vücutta suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gerekli bir gıda olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük aşırı tuz tüketilmemesi konusunda da uyarılar da bulundu.

Tuzun vücutta suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gerekli bir gıda olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük aşırı tuz tüketilmemesi konusunda da uyarılar da bulundu.


Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Tuz vücudumuz için gerekliliği tartışmasız bir besin fakat yeterince tüketildiğinde. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye, tuz tüketiminde oldukça yüksek bir orana sahip. Aşırı tuz tüketiminin çok ciddi hastalıklara risk oluşturduğunu biliyoruz, bu yüzden tuz tüketiminde aşırıya kaçmamaya dikkat. Besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır. Medical Park Tokat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Candan Aktaş, Dünya Sağlık Örgütü verilerine dikkat çekiyor ve DSÖ’nün hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önerdiğinin altını çiziyor. Bu miktar yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanabilecek bir oran” dedi.



“Türk toplumu aşırı tuz tüketiyor”


2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan “Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması”na göre tuz tüketiminin günde 18 gram gibi yüksek bir oranın saptandığını ifade eden Uman Diyetisyen Küçük, “T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Kasım 2011 yılından bu yana “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” yürütülüyor. Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik kamuda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması, aşırı tuz tüketiminin azaltılması amaçlarıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri yapılıyor. 2012’de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 4 ilde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya) ve 657 kişide gerçekleştirilen “Türkiye’de Tuz Tüketimi Çalışmasında (SALTurk 2)” kişi başı günlük tuz tüketiminin biraz azalmakla beraber halen sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptandı” diye konuştu.



“Fazla sodyum hastalık riskini arttırıyor”


Öncelikle bilinmesi gerekenin tuz alımının öğrenilmiş bir güdü olduğunu kaydeden uzman Diyetisyen Küçük, “Bu nedenle tuz eşiğini düşürmek için bir süre limitlerinizi düşük tutmalısınız. Aksi halde aşırı tuz tüketiminin sebep olduğu son derece ciddi hastalıklar için risk grubundasınız demektir. Bu hastalıkların başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) geliyor. Ayrıca, sodyum, vücudun su tutmasına (dehidrasyon) sebep olarak, kalp yetmezliğine, böbrek hastalıkları, akciğer hastalığı ve eklem yangısına sebep oluyor. Sodyum vücudun kalsiyum emilimini ve kullanımını engeller. Bunun sonucu olarak da kemik kütlesinin kaybolmasına ve kemiklerdeki gözenek miktarının artmasına neden olur. Menopozdan sonrası kadınlar, diyabetliler ve kemik erimesi riski taşıyan yaşlılar tuz tüketimi konusunda oldukça dikkatli olmalılar. Fazla tuzlu bir beslenme kemiklerde kırılma riskini ciddi oranda artırır ve diğer iskeletsel deformasyonlara neden olur. Tuz tüketiminin sebep olduğu diğer hastalıkların başında böbrek bozuklukları geliyor. Çalışmalar fazla tuzlu yeme alışkanlığının onikiparmak bağırsağı ve mide ülserlerinin ve kanser riskinin artmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca yine fazla sodyum hem elektrolit hem de hormon dengesini bozabilir, sinir iletilerinin taşınmasını engelleyebilir ve baş dönmesi, kas krampları ve titreme gibi semptomları açığa çıkarabilir. Ayrıca algılamada bozukluğa, kafa karışıklığına ve depresif belirtilere yol açabilir” açıklamalarında bulundu.


Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, tuz tüketiminin azaltılması için şu öneriler de bulundu:


“Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin. Bilinçli alışveriş yapın. Bir besini tadarak tuzunu anlamayabilirsiniz. Bunun için etiket üzerinde aşağıda yazan katkıların bulunmamasına dikkat edin: Monosodyum glutamat (MSG), kabartma tozu, Disodyum fosfat, Sodyum alginat, Sodyum nitrat veya nitrit. Limon, baharatlar tuzu çok iyi replike edebilir. Ambalajlı ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan dikkatli tüketin. Turşu, salamura yiyecekler ve şarküteri ürünlerini fazla tüketmeyin.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.