GENEL - 13 Ocak 2018 Cumartesi 13:31

Kayseri lojistik sağlık üssü olacak

A
A
A
Kayseri lojistik sağlık üssü olacak

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensupları ile bir araya gelen İl Sağlık Müdürü Yrd.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensupları ile bir araya gelen İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Kayseri’nin lojistik sağlık üssü olması için çalışmalara başladıklarını söyledi.



Kentte bir restoranda yapılan kahvaltılı buluşmada, Gazeteciler Günü’nü kutlayan İl Sağlık Müdürü Benli, 2017 yılı istatistikleri ve 2018 yılı çalışmalarına dair bilgi verdi.



Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2017 yılında hasta kabulünde birinci


Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, Mart ayında açıklanacak olan 2017 yılı istatistiklerine göre, hasta kabulünde Türkiye birincisi olduğunu belirten Benli, “Acil sağlık hizmetlerinde ise hem sarı, hem yeşil hem de kırmızı alanda bekletmeme süresinde ilk beşteyiz. Acil hizmetlerinde niteliği daha da artırmak için gayret sarf etmekteyiz. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2017 yılında 4 milyon 48 bin 855 muayene yapılmıştır. Bunun 848 bin 603’ü acil girişidir. Yaklaşık yüzde 21 oranında acil girişimiz var. Bu, acil için yüksek bir oran. Ayrıca 73 bin 414 ameliyat yapıldı. Acile gelenlerin içerisinde yapılan bir çalışmaya göre acile gelenlerin yüzde 84’ünün acil bir durumu olmadığı belirlendi. Bu konuda vatandaşlarımızın hassas olması gerekiyor. Halkın acilleri gereksiz yere meşgul etmemesi, gerçekten acil olmayan sağlık problemlerinde aile hekimliğini kullanmaları bu birimin etkinliğinin artırılması adına da önemlidir” diye konuştu.



“Sağlık üssünü Ankara’dan Kayseri’ye alacağız”


Benli’nin konuşmasının ana başlıkları şu şekilde:


“Acil sağlık hizmetleri konusunda Ortadoğu ve Bölgemizin lojistik üssü şu anda Ankara. Ama kargo uçağı Kayseri’den kalkıyor. Lojistik üssünün Kayseri’ye getirilmesiyle ilgili çalışma başlattık. Kayseri’de havaalanına yakın alanlarımız var. Umuyoruz ki Kayseri’yi lojistik üssü olarak kullanacağız.”



Kayseri’de 3 göçmen sağlık merkezi kurulacak


“Yine Halk Sağlığı Başkanlığımızın altında göçmenlere yönelik olarak Avrupa Birliği tarafından da desteklenen ve Cumhuriyet, Danişmentgazi Mahallesi ile Hunat Göçmen Sağlığı Merkezinde olmak üzere 3 farklı yerleşkede sağlık hizmeti başlatacağız. Burada çalışanların hepsi, doktor da dahil olmak üzere göçmen olacak. Buranın finansmanını Avrupa Birliği yapıyor, ayrıca biz üzerine organizasyon ücreti alıyoruz. Burası kısa sürede aktif hale gelecek.”



Şehir hastanesi en kısa sürede aktif hale gelecek


“Yüzde 98 oranında yapımı tamamlanmış olan Şehir Hastanemize taşınmayla ilgili faaliyetlerimiz sürüyor. Ankara’dan ekipleri geldi, yine bu ayın sonunda bir ekibimiz daha gelecek. Şehir Hastanesi sürecini hızlı bir şekilde tamamlamak ve bir an önce taşınmak istiyoruz. Bunun gayreti içindeyiz.”



İldem’e 300 yataklı hastane


“İldem tarafında yapılacak olan 300 yataklı hastanemizin arsa problemi vardı. Problemi Büyükşehir Belediye Başkanlığımız ile çözmüş durumdayız. En kısa zamanda yapımına başlanacak.”



Aile hekimliği birimlerinin sayısı artırılıyor


“7/24 esasına göre çalışıyoruz, bunun için tüm ekibime teşekkür ediyoruz. Ayrıca Halk Sağlığı Başkanlığımızın altında aile hekimliği hizmetlerimiz devam etmektedir. Eksik olan aile hekimliği birimlerimizi aktive ediyoruz. Bu ay 9 birimlik bir yerleştirme yaptık. Önümüzdeki ay da 21 birimlik bir yerleştirme devam edecek.”



AMATEM’in kapasitesi genişletilecek


“AMATEM ‘in kapasitesini ilk etapta yüzde 50, daha sonraki süreçte yüzde 100 artırmak için çalışacağız. Ancak, dünyada da bilindiği üzere AMATEM’lerin madde bağımlılığındaki başarısı yüzde 5 oranında. Bu, sağlık, eğitim ve emniyet ayağı da olan çok boyutlu toplumsal bir sorun. O nedenle bu soruna hep birlikte sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, İstanbul’da profesyonel rehabilitasyon merkezleri Büyükşehir Belediyesinin denetiminde.”



Bin 880 içi kadroya geçecek


“Personel destek hizmetlerimizde şu anda önceliğimiz taşeronların kadroya geçirilmesi ile ilgili süreç. Bu kapsamda bin 880 işçimiz kadroya geçebilecek pozisyonda. Kadroya geçemeyen ve yıllardır bizimle çalışan 200 küsur işçimizle ilgili de hak mağduriyeti yaşanmaması için listeyi ilgili makamlarla görüşeceğiz.”


Benli, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Çılgın arıcı: Arılara yarı çıplak ve eldivensiz müdahale ediyor Ordu’nun Fatsa ilçesinde arıcılık yapan Abdulkadir Yirmibeşoğlu, maske ve eldiven olmadan yarı çıplak bir vaziyette arı kovanlarını açarak, adeta arılara meydan okuyor. Arılarının kendisini tanıdığını iddia eden Yirmibeşoğlu, tehlikeli olduğu bu işin kuralını bilmeyenlerin denememesi gerektiğini belirtiyor. Fatsa ilçesinde arıcılık yapan, 47 yaşındaki Yirmibeşoğlu, kendi arılarına olan güvenini farklı bir yöntemle sergiliyor. Arılarının kendisini tanıdığını iddia ederek, maske ve eldiven olmadan yarı çıplak kovanlarına arasına giren Yirmibeşoğlu, insanların bunu denememeleri gerektiğini belirtiyor. Yirmibeşoğlu arılarına güvendiğini, günün belirli saatlerinde çıplak da girse arıların bir şey yapmayacağını söyledi. “Arı işi şakaya gelmez” Arıcılığın, kendilerinde 3 kuşaktır devam ettiğini söyleyen Yirmibeşoğlu, yarı çıplak vaziyette arılara girmenin tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “3 kuşak arıcılık ile uğraşıyoruz. Kimi zaman yarı çıplak videolar çekip sosyal medyama atıyorum. Ben arıların ilmini bildiğim için bana bir şey yapmıyorlar. Arıları kızdırmamak gerekiyor. Kıyafetler temiz olacak, sabun ve parfüm kokusu olmayacak. Güneşin kızdırdığı anda ne yaparsanız yapın arı insana dokunmaz, çünkü yem almaya gidiyor. Tabii, bu oyun değil, bunu bilmeyenler kesinlikle soyunmasın, arı işi şakaya da gelmez, sonuçları ağır olabilir” diye konuştu. “Arılarım beni tanır, ben denemedim kimse denemesin” Arılarının kendisini tanıdığını iddia eden Yirmibeşoğlu, “Arı sokması sonucu komaya girenleri gördüm. Arılar beni tanır, zaten insanları, sahibini tanır. Onlar bizim oyuncağımız gibi oldu, çıplak da girsek bir şey yapmıyor” ifadelerine yer verdi. “Yağmurlu ve bulutlu havalarda kesinlikle arıya girilmez” Arı kovanlarının hava şartları ve günün belirli saatlerine göre açılması gerektiğini anlatan Yirmibeşoğlu, “Gündüz sıcakta saat 12.00-13.00 arasında arıya çıplak girilir ama akşam saatlerinde, yağmurlu ve bulutlu havalarda arıya kesinlikle girilmesin, o zaman çok fena çarpar. Bana ‘arılara üfleyen adam’ da diyorlar” şeklinde konuştu.
Erzurum Masterler Koşu Grubu Kırmızı Periler diyarında Çeşitli mesleklerde çalışan, esnaf, akademisyen, emekli ve yöneticilik yapan 35 ile 70 yaş üzerindeki kişilerin bir araya geldiği Palandöken Masterler Koşu Grubu, bu defa Narmanlı Peri Bacaları’nda koştu. "Çılgın Dadaşlar" olarak nitelendiren grubun koordinatörlüğünü yapan Hikmet Maraşlı, “Her pazar yaptığımız sabah koşumuzu, ekip üyemiz olan Halkbank Bölge Müdürü Yardımcısı Emrullah Okumuş ve Narman Belediye Başkanı Adem Kınalı’nın daveti ile Narman Peri Bacalarında gerçekleştirdik. Amacımız; koşumuzu Peri Bacalarında yaparak, oranın doğal güzelliklerinin daha büyük kitlelere duyurulmasına katkı sağlamaktı. Bunu da gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Çünkü Peri Bacalarının bulunduğu kanyon gerçekten doğa harikası bir yer.” dedi. Palandöken Masterler Koşu Grubu, Erzurum’dan 25 kişilik bir grup halinde, Narman Peri Bacalarına gitti. Sabah saat 08:00 de başlayan etkinlik, tesislerin bulunduğu alandan, seyir terasının bulunduğu noktaya kanyon içerisinden yürüyerek tırmanan koşu grubu, seyir terası noktasından aşağıya 7 km ‘lik bir koşu gerçekleştirdi. Palandöken Masterler Koşu Grubu daha sonra Narman Belediye Başkanı ile yaşam boyu spor ağırlıklı kısa bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda, Narman’da uzun soluklu, gelenekselleştirilecek bir yarı maraton ya da ultra maraton düzenlenmesi konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Hikmet Maraşlı “Bu konuda Belediye Başkanının da olumlu düşünceleri var, kendileri konu üzerinde çalışma yaparak gerektiğinde Palandöken Masterler Koşu grubunuzun da tecrübelerinden faydalanacaklarını anlattılar. Daha sonra Erzurum’a dönüş yaptık. Tüm katılımcı arkadaşlarımızla birlikte, böyle otantik bir ortamda yürüyüş ve koşu yapmanın mutluluğunu yaşamış olduk.” şeklinde konuştu.
Antalya Arıcıların yeni favorisi avokado ve muz balı İlkbahar aylarının gelmesiyle beraber Antalya’nın Alanya ilçesinin yüksek kesimlerimde arı kovanı bakımı dönemi başladı. Kovanlardaki petekleri yenilemeye başlayan arı yetiştiricileri yeterli balın olmadığını kontrol ettikten sonra faaliyetlerine başlıyor. 436 tane arıcının olduğu öğrenilen Alanya’ya ilçe dışından da gezginci arıcılar gelirken, bahar döneminde ilçede konakladıktan sonra dönem sonunda ayrılıyorlar. Zengin bir floraya sahip Alanya’da arı yetiştiricileri tarafından toplanan yayla, püren, badem, dağ çileği balının yanı sıra bu dönem avokado ve muz balı ön plana çıkıyor. Avokado ve muz balının Türkiye’de çoğunlukla Alanya’da olduğunu belirten arı yetiştiricileri bu bal türleri üzerinde çalışmalar yapıldığını dile getirdi. “Zirai ilaçlama arıcılar için çok büyük tehlike” Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Rüzgar ve Antalya Arıcılar Birliği Danışmanı Kemal Öztürk, ilkbahar arı kovanı bakımı hakkında bilgiler verdi. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Rüzgar, Alanya’daki arıcı sayısı ve ilçeye dışardan gelen arıcılar ile ilgili konuşarak, “Alanya gerek bitki örtüsü gerekse atmosfer olsun ciddi anlamda arıların ve arıcıların konakladığı, arıcılık üretiminin yapıldığı bir yer. Alanya’da 436 tane arıcı var. Bunlar 100 kovan ve üzeri olan arıcılar. Diğer illerden 500’e yakın gezginci arıcı geliyor. Bunlar da Alanya’da konaklayıp, kendi bölgelerine dönüyorlar. Bahar dönemine de girdiğimiz için arıcılar hem kovanlarının hem ekipmanlarının bakımlarını yapıyorlar. Biz de bu konuda teknik sağlıyoruz. Ekiplerimiz sürekli arıcıların yanında. Kovanların, arıların bakımlarını gerçekleştiriyorlar. Arıcılar bitki florasından yararlandığı için özellikle bahçe, tarla, sera olduğu bölgelerde zirai ilaçlama yapıyorlar. Bu arıcılar için çok büyük tehlike. Bitkisel üretim yapan üreticileri uyardık. İlaçlama yaparken gerekli tedbirleri alarak ilaçlama yapılması konusunda bilgilendirdik” dedi. "Kovanlara petek vererek arıları ilave hasat yöntemiyle geliştiriyoruz” Demirtaş Mahallesi’nde arı yetiştiriciliği işiyle uğraşan Antalya Arıcılar Birliği Danışmanı ve Selçuk Üniversitesi Hadim Meslek Yüksekokulu Mezunu Arıcılık Teknikeri Kemal Öztürk, ilkbahar aylarının gelmesiyle kovan bakımlarının başladığını belirtti. Bu dönemde arıların güçlenip kovanlarında bal yapacak düzeye geldiğini ifade eden Öztürk, avokado ve muz balının Türkiye’de Alanya bölgesinde bulunduğuna dikkat çekti. Kovan bakımıyla ilgili konuşan Öztürk, “Kovan bakımının ilk döneminde ana arı balı var mı yok mu kovanın yeterli besin stoku olup olmadığı kontrol edildikten sonra arılarımız destekleme şuruplarıyla beraber faaliyetlerini artırıyorlar. 10’lu kovanlar doldukça petek istedikçe kovanlara petek vererek arılarımızı ilave dediğimiz hasat yöntemiyle geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. “Arılar güçlenip kovanlar bal yapacak düzeye geliyor” “Bu yılki bahar çalışmalarımıza başladık. Şimdi zaman itibarıyla yayla hazırlığına başlıyoruz. Ocak ayının 10’u gibi çalışmalarımız başlıyor” diyerek sözlerine devam eden Öztürk, “Bizler de ana arı kontrolümüzden sonra kovanlarımızda yeterli bal olup olmadığını kontrol edip yılın ilk aracılık faaliyetine başlıyoruz. Alanya’da ilk çiçeklenme Ocak ayının 20’si itibariyle badem ağaçlarının çiçek açmasıyla başladı. Arılarımız da yılın ilk yavrulama dönemine başlıyor. Böylece arılarımız güçlenip, kovanlarımız bal yapacak düzeye geliyor. Bu dönemde badem ağacından sonra avokado, narenciye, yaban bitkisi olarak sandal ya da dağ çileği olarak da bilinen ağaçların çiçek açmasıyla nektar verimi zirveye çıkıyor ve arılarımız çok güzel bir gelişmeyle beraber yıla hazırlanır. Nisan ayının gelmesiyle yayla hazırlığına arıcılarımız başladı. Daha yüksek baharın erken geldiği bölgelere göç edip arılarını geliştirmeye çalışıyorlar” diye konuştu. “Avokado ve muz balının üretilebileceği alanlarda çalışma başladı” Alanya’da son dönemde avokado bahçelerinin yapılmasıyla ve muz yetiştiriciliğiyle beraber avokado ve muz balının yetiştiğini de vurgu yapan Öztürk, Muz balı üzerinde Arıcılar Birliği’nin çalışmalar yaptığını ifade etti. Öztürk, "Anadolu balları arasında sıralamaya girmeye başladı. Son yıllarda geniş alanlara avokado ve muzun ekilmesiyle avokado ve muz balının üretilebileceği alanlar başladı. Alanya’da halk arasında dağ çileği olarak da bilinen sandal balı yetiştiriliyor. Arı yetiştiriciliği ve bal konusunda zengin bir flora çeşitliliği var. Aynı zamanda ikliminde ılıman geçmesinden dolayı 12 ay aracılık faaliyeti yapılabilecek bir bölge. Muz balı henüz yeni yetiştiriciliğine başlandığı için arıcılar birliği bu konuda gereken çalışmayı yapıyor. Muz meyvesinin sağlık açısından zenginliği herkes tarafından biliniyor. Bir muz meyvesini andıran lezzet aroması olan bir bal. Ilıman bir iklime sahip olduğu için Anadolu’nun diğer bölgelerinden de göçer arıcıların kış bakımı amacıyla yoğun olarak geldiği bir bölge. Yerli arıcılar olarak 40 bin civarında koloni var. Anadolu’nun diğer illerinden gelen arıcılarla beraber 70-80 bin dolayına yükseliyor” şeklinde konuştu.