GENEL - 09 Şubat 2018 Cuma 18:01

Sakarya’da Hocalı Anıtı açıldı

A
A
A
Sakarya’da Hocalı Anıtı açıldı

Sakarya’nın Erenler ilçesinde Hocalı Anıtı’nın açılışı törenle gerçekleşti.

Sakarya’nın Erenler ilçesinde Hocalı Anıtı’nın açılışı törenle gerçekleşti. Azerbaycan Milletvekili Ganiera Pashayeva, “Bize Azeri demeyin, biz Azeri değil Türk’üz Türk. Biz sizden biriyiz, sizde bizden birisiniz" dedi.


Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karadağ bölgesindeki Hocalı köyünde, Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından insanlığa sığmayan bir katliam gerçekleştirildi. 26 Şubat 1992’de, 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiği Hocalı Katliamı’nın üzerinden 26 yıl geçti. Hocalı katliamı vesilesiyle Erenler ilçesinde bir anıt yapıldı. Gerçekleşen anıtın açılışına Azerbaycan Milletvekilleri Ganiera Pashayeva ve Sona Aliyeva, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, daire müdürleri ve davetliler katıldı. İki devletin marşlarının söylenmesiyle başlayan program, Kuran-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Daha sonra katliamı anlatan bir sinevizyon gösterimi yayınlandı. Sinevizyon esnasında Milletvekili Ganiera Pashayeva gözyaşlarına hakim olamadı.



“Azerbaycan için soykırım bir gaddarlık ve cezasızlık sembolüdür”


Anıt açılışında konuşan Azerbaycan Milletvekili Sona Aliyeva, “Sizlere çok büyük bir teşekkür etmek istiyoruz. Çünkü Azerbaycan için Hocalı Soykırımı bir gaddarlık ve cezasızlık sembolüdür. Ve Azerbaycan’ın en yaralı ve en acılı tarihinin bir sayfasıdır. 613 neferi katlettiler ve bunun içerisinde kocalar, kişiler, kadınlar da olmuştur. O insanların yakınları, tohumları hala daha onların yolunu gözlemekte ve onların varlığı ile yokluğu arasındaki o azabı hissetmeye devam ediyorlar. Bugün bu anıtın açılışında emeği geçen herkese, sonsuz minnettarlığımı bildiriyorum” dedi.



“Biz Azeri değil Türk’üz Türk”


Kendilerinin de Türk olduklarını söyleyen Azerbaycan Milletvekili Ganiera Pashayeva, “İlk önce vatanınız Azerbaycan’dan, vatanımız ve güzel vatanımızın bir parçası olan Sakaryamıza selam ve sevgiler getirdik. Bu selamlar size Karabağ’dan gelen selamlardır. Aziz kardeşlerim lütfen bize Azeri demeyin, biz Azeri değil Türk’üz Türk. Biz sizden biriyiz, sizde bizden birisiniz. Ne diyor burada, tek millet, tek gözyaşı diyor. Biz tek milletin evladıyız. İki devletimiz var o da bizim milletimiz, bu da bizim milletimiz, ne fark eder ki. Sayın vekillerim Türkiye’nin olduğu kadar Azerbaycan’ında vekilleri. Bizde Azerbaycan’ın olduğu kadar da Türkiye’mizin de vekiliyiz. Çünkü biz bu güzel milletin evladıysak fark etmez, Doğu Türkistan’dan, Bayırbucağa, Balkanlardan, Telafer’e, Azerbaycan’dan, Ahıska’ya, Kırım’a biz bu coğrafyanın vekilleriyiz. O yüzden de ben bu anıtı yaptıranlara çok teşekkür ediyorum. Hocalı Parkı ve Hocalı Parkı Anıtını burada açılarak dosta ve düşmana bir mesaj verildi. Mesajda birinci olarak gözyaşımızın ve acımızın bir olduğu gösterildi. O acının adı Hocalı ise Türk ve Türk Müslüman dünyasının ortak acısıdır bu acı” dedi.



“Bugünlerde bizim bu birlik duygusuna ihtiyacımız var”


Son günlerde birlik duygusuna ihtiyaç olduklarını da belirten Pasheyave, “Bugünlerde bizim bu birlik duygusuna ihtiyacımız var. Çünkü Hocalı’da bizim insanlarımız o işgalci Ermenistan, o işgalci zihniyet tarafından katledildiğinde Batı Dünyası’nın, Avrupa’nın sesi çıkmadı. Çünkü Türk Müslüman’dı öldürülenler. O işgalciler dün Hocalı’da bunu yapıyordu, bugünde yapıyor ama Batı Avrupa’nın nasıl bugün Türkiye’nin mücadelesinde çifte standartları var, ikiyüzlülüğü var biz onun acısını Hocalı’da yaşıyoruz. Çünkü böyle bir soykırım, böyle bir katliam oldu ama o işgalci zihniyete hiç kimse bir şey söylemedi o ülkelerden. Onu yapanlar hala adalet karşısında cevap vermiş değiller. Bugün Afrin’de o bölgelerde terörle mücadele de nasıl ki Türkiyemize karşı iki yüzlülük, çifte standardı yapıyorlar, destek vermiyorlar tam aksine bazıları o teröre destek veriyor. O zamanda o işgalci zihniyete destek verdiler. O yüzden bizim daha güçlü bir birliğe ihtiyacımız var. Çok şükür Azerbaycan-Türkiye olarak bir millet, iki devlet olarak hepimiz bu birliği gösteriyoruz. Ben bu parkın, anıtın açılışına gelen kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bütün belediye başkanımızdan başlayarak, bu işte emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Bu anıtın burada olması bu çocuklarımız için çok önemli. Çocuklarımız bu parka her geldiklerinde görecekler bizim vatan topraklarımızın parçası Karabağ, Hocalı’nın olduğunu. Orası düşman işgalindeydi ve bizim 1 milyon kardeşimiz kendi evine dönemiyor. O çocuklar bu bilinçle büyürse bunu yapacağız, Hocalı’yı işgalden azat edeceğiz” diye konuştu.



“Bu anlamlı anıtı yapanları kutluyorum”


Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise yaptığı konuşmada, “Bu anlamlı anıtı yapanları kutluyorum. Azeri meşhur bir şair var; diyor ki, dünyanın neresinde bir duman tutuyorsa, bilin ki orada bir Müslüman yanıyor. Maalesef dünyanın neresinde bir duman tutsa orada Müslümanlara cefa var, katliam var. Ve bütün Dünya’da seyirci kalıyor. Az önce görüntüleri görünce bir kez daha hatırladık. Bütün Dünya’nın görmezden geldiği, göz yumduğu o katliam görüntüleri bugün ki gibi tap taze. Ancak sorun hala çözülmüş değil. Ama burada bütün Dünya’nın gözü önünde soydaşlarımızın toprağı, Türk toprağı işgal altında. Katliam yapıldı, soykırıma uğradı bu insanlar ama maalesef bütün Dünya seyirci kaldı ve öldürülen insanlarımızın şimdilik kanları yerde kaldı" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından anıtın önünde fotoğraf çekildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.