EĞİTİM - 07 Mart 2018 Çarşamba 17:14

YÖK’ten YUDAB Programı ile araştırma görevlilerine burs müjdesi

A
A
A
YÖK’ten YUDAB Programı ile araştırma görevlilerine burs müjdesi

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, araştırma görevlilerine burs imkanı sağlayacak Yurt Dışı Doktora Araştırma Bursu (YUDAB) Programına ilişkin, “Bu projenin Türk yüksek öğretim sisteminin uluslararasılaşmasına önemli bir katkı sağlayacağını ve ülkemizin tanınmasına da dolaylı olarak bir destek olacağını düşünüyoruz’’ dedi.


YÖK Başkanı Saraç, YUDAB Programını YÖK’te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Saraç, 100/2000 Projesini Türkiye’nin kalkınması yönündeki en büyük araçlardan birisi olarak gördüğünü belirterek, “Yeni YÖK olarak önem verdiğimiz konulardan birisi lisans üstü eğitimi ve doktora eğitimidir. Doktora programlarının niteliğini artırmak ve gelişen teknolojiye de ayak uydurarak bu programlara bir nitelik kazandırmak YÖK’ün ana gündem maddelerini oluşturmuştur. Yeni YÖK’ün en önemli projelerinden birisi 100/2000 programıdır. Bu programla YÖK tarafından belirlenen öncelikli alanlarda doktoralı insan kaynağını temin etmek üzere yurt içi ve yurt dışındaki devlet üniversitelerinde 100 tematik alanda 2 bin doktora öğrencisine YÖK doktora bursu verilmekte. Biz bu projeyi ülkemizin kalkınması yönündeki en büyük araçlardan birisi olarak görüyoruz. Bu program yıllık bazlı uygulanan sürekli bir programdır. Programın doğasındaki 100 temel alan bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürekli gözden geçirilip yenileniyor’’ dedi.



YUDAB programına kimler başvurabilir?


Yeni YÖK olarak ilk defa başlatılan YUDAB Programı hakkında bilgi veren Saraç, şunları kaydetti:


‘’Bu program Devlet Yükseköğretim Kurumlarının araştırma görevlisi kadrolarına atanmış olup YÖK kurulunca ilgili yıl içinde belirlenmiş öncelikli alanlarda, doktora eğitiminin tez aşamasındaki öğrencileri en az 6 ay en fazla 1 yıl süreyle yurt dışına gönderilecek. Bir devlet üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışıyor olmak, doktorasını tamamlamış, yeterlilik sınavını geçmiş ve hala tez aşamasında olmak temel şartlar. Bursun doktora teziyle ilişkili olmasını hedefliyoruz. Belli bir dil yeterliliği olan araştırma görevlilerinin gitmesini hedeflediğimizi için uluslararası yabancı dil sınavından en az 65 puan alındığı bir belgenin gösterilmesini istiyoruz. Bunlarla beraber Times Higher Education, Academic Ranking of World Universities (Shanghai) ve QS tarafından yapılan dünya üniversite veya alan sıralamalarında son üç yıl içerisinde ilk 500 içerisine giren üniversitelerin birinden en az 6 ay en fazla bir yıl süreyle kabul almak şartını da arıyoruz.’’



Nasıl başvurulur?


Başarılı öğretim görevlilerini önce çıkarıp, başarılı öğrencileri mükafatlandırmak istediklerini vurgulayan Saraç, “İlgili yıl içinde belirlenmiş olan öncelikli alanlarda doktora eğitimin tez aşamasında olan araştırma görevlileri yurt dışında eğitim almak istediklerini belirttikleri bir dosyayı başkanlığımıza müracaatlarını yapmalılar. Hoca talebe ilişkisini de öne çıkarmak istediğimiz için projede tez danışmanlarının onayını da arayacağız. Başarılı öğretim görevlilerini önce çıkarıp, başarılı öğrencileri mükafatlandırmak istiyoruz. Bütün sistemi başarı ve seçkinci bir yapı üzerine kurguluyoruz’’ ifadelerini kullandı.



“Her yıl 400 araştırma görevlisi bu projeden yararlanabilecek”


Her yıl 400 araştırma görevlisinin bu projeden yararlanabileceğini belirten Saraç, “Bu programı bitirenlerden bir değerlendirme raporu alınmasını da düşünüyoruz. Bu program kapsamında yurt dışındaki eğitim sürecini belirlenen süreler içerisinde tamamlayarak geri dönen araştırma görevlilerinin yurt dışında gerçekleştirdikleri çalışmalara ilişkin değerlendirme raporunu, üniversitelerindeki tez danışmanlarının da gözetiminden sonra yurda dönüşlerini takiben iki ay içerisinde istiyoruz. Bu şekilde de bu programın başarısının kontrolünü daimi bir şekilde izlemek istiyoruz’’ şeklinde konuştu.



“2 bin 500-3 bin 500 TL arası burs ”


Araştırma görevlilerinin program kapsamında yurt dışına gittiklerinde de maaşlarını almaya devam edeceklerini dile getiren Saraç, programdan faydalanacak araştırma görevlilerine, aylık 2 bin 500 TL ile 3 bin 500 TL arasında gittikleri ülkeye göre Başkanlık tarafından belirlenecek tutarda YÖK- Yurt dışı Doktora Araştırma Bursu verileceğini ve yurt dışına gidiş-dönüş yol masraflarının da karşılanacağını bildirdi.


Saraç, burs programına başvuru yapacak potansiyel adaylara ilişkin de bilgiler paylaşarak, bu kapsamda doktora eğitiminde tez aşamasında olan toplam araştırma görevlisi sayısının 10 bin 53 olduğunu açıkladı. Saraç, yeni burs programına başvuru yapabilmek için aranan kriterleri sağlayan araştırma görevlisi sayısının 2 bin 624 olduğunu kaydetti.


Bursa başvurabilecek araştırma görevlileri arasında sağlık bilimlerinde 342, sosyal ve beşeri bilimlerde bin 319, fen ve mühendislik bilimlerindeki araştırma görevlisi sayısının ise 963 olduğunu bildiren Saraç, fen ve mühendislik bilimleri içerisinde temel bilimlere ayrı bir kotanın tahsis edileceğini ifade etti.


Araştırma görevlilerini yurt dışına gönderirken sadece Temel Bilimler alanına ayrıcalık gösterileceğini kaydeden Saraç, "Bu projenin Türk Yüksek Öğretim sisteminin uluslararasılaşmasına önemli bir katkı sağlayacağını ve ülkemizin tanınmasına da dolaylı olarak bir destek olacağını düşünüyoruz’’ açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.