GENEL - 07 Mart 2018 Çarşamba 18:16

ABD 6. Filosunun Doğu Akdeniz Faaliyetleri

A
A
A
ABD 6. Filosunun Doğu Akdeniz Faaliyetleri

Güvenlik kaynakları, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sergilediği kararlı tutum sonrası tedirginliği artan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB/ABD gibi 3.

Güvenlik kaynakları, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sergilediği kararlı tutum sonrası tedirginliği artan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB/ABD gibi 3. tarafları yanına çekme gayretlerine devam edeceği düşünüldüğüne dikkat çekerek, "GKRY’nin, ABD 6.Filosuna ait bazı gemilerin “JUNIPER COBRA-2018” tatbikatına katılımını manipüle ettiği ve kendi menfaati istikametinde kullanmaya çalıştığı gözlenmektedir" uyarısını yaptı.


Güvenlik kaynakları, son dönemde Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından tek taraflı olarak yürütülen sondaj çalışmalarının Türkiye tarafından dikkatlice takip edildiğine dikkat çekerek, GKRY’nin milli menfaatlerimizle uyuşmayan tek yanlı ve provokatif davranışlarının Türk savaş gemileri tarafından engellendiğini vurguladı.


Son olarak sözde 3 numaralı parselde İtalyan ENI firmasına ait Saipem 12.000 sondaj gemisinin durdurulmasının Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de olası bir GKRY oldu-bittisine izin vermeyeceğini apaçık gösterdiği belirtilerek, "Öte yandan GKRY’nin sözde ruhsat sahalarında araştırma faaliyetlerine Amerikan EXXON Mobil ile Katar Petrol konsorsiyumunun da katıldığı görülmektedir. Son günlerde ulusal basın yayın kuruluşlarında bu konsorsiyuma ait “Med Surveyor” ve “Ocean Investigator” isimli 2 sondaj gemisinin “saha araştırması” kısa süre içinde 10 numaralı parsele gönderileceği haber yapılmaktadır" değerlendirmesi yapıldı.


3 ve 10 numaralı parselllerin bulundukları konum itibarı ile farklılık sergilediği vurgulanarak, "Sözde 10 numaralı parsel (3 numaralı parselden farklı olarak) Türkiye ve KKTC’nin münhasır ekonomik bölgesi dışında yer almaktadır. Yani, EXXON-MOBIL’e ait gemilerin bu parselde yapacakları faaliyetleri esnasında Türkiye tarafından engellenebileceği olası değildir.Hatta böyle bir durumda ise Türk savaş gemilerininbölgede faaliyet gösteren ABD 6’ncı filosu unsurları ile karşı karşıya gelebileceği iddiaları da pratikte mümkün değildir" denildi.


"Ayrıca son günlerde bir kısım medyada yer aldığı şekliyle ‘ABD 6.Filosu Akdeniz’e geldi’ argümanı da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira, ABD 6’ncı filosu kurulduğu 1946 yılından beri zaten Akdeniz’de faaliyet göstermektedir" uyarısını yapan güvenlik kaynakları şu değerlendirmeyi yaptı:


"ABD’nin Ortadoğu politikaları çerçevesinde RF ile rekabetini artırdığı mevcut konjonktürde, stratejik ortak olarak nitelendirdiği İsrail’e olan desteği de ayrıca dikkat çekmektedir. Son olarak ABD 6.Filosuna ait bir kısım savaş gemisinin İsrail ev sahipliğinde icra edilecek“JUNIPER COBRA-2018” hava savunma tatbikatına katılmak üzere Hayfa’ya gittikleri bilinmektedir(ABD 6. Filosunun resmi internet sitesinde yayımlanan duyuru ile Iwo Jima isimli savaş gemisinin bu tatbikata katılacağı belirtilmiştir. Duyuru metni aşağıdadır.)Dolayısıyla bu gemilerin Kıbrıs’ın güneyindeki EXXON-MOBIL araştırma gemilerini korumak gibi bir görevlerinin olmadığı aşikârdır.


GKRY Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarının paylaşımında kendi gücüne dayanmadan stratejiler üretmeye çalışmaktadır. Bu ülke Doğu Akdeniz’de tek taraflı icra etme telaşında olduğu sondaj ve araştırma faaliyetlerinde yalnız kalmamak için Türkiye ile itilaflı meseleleri küresel düzleme taşımaya çalışmaktadır. GKRY bu konuda ayrıca manipulatif haberler yaptırmaktadır. Son dönemde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sergilediği kararlı tutum sonrası tedirginliği artan GKRY’nin AB/ABD gibi 3. tarafları yanına çekme gayretlerine devam edeceği düşünülmektedir. Fırsatçı politikalarına devam eden GKRY’nin, ABD 6.Filosuna ait bazı gemilerin “JUNIPER COBRA-2018” tatbikatına katılımını manipüle ettiği ve kendi menfaati istikametinde kullanmaya çalıştığı gözlenmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SGDD-ASAM’dan 5. Geleneksel 23 Nisan Çocuk Şenliği Ankara’da Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM), UNICEF ve Çankaya Belediyesi iş birliğiyle 3 bin 500 çocuğun katılımıyla 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlendi. Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği, UNICEF VE Çankaya Belediyesi iş birliğiyle bugün Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda 23 Nisan Çocuk Şenliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Altındağ, Keçiören ve Mamak ilçelerindeki 13 okuldan çeşitli uyruklara mensup 3 bin 500 çocuk ve öğretmenleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SGDD-ASAM Genel Müdürü İbrahim Vurgun Kavlak, “Cumhuriyetimizin 100. yılı içerisinde dünyada çocuklara adanan bayramı kutlamanın yegane mutluluğunu yaşıyoruz. 23 Nisan, Türkiye’nin ilk milli bayramıdır. Bugün burada bu alanda Ankara’nın çeşitli bölgelerinden gelen 3 bin 500’ü aşkın çocuk var. Bu vesile ile Ankara Valimize, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine, okul müdürlerimize ve fedakar öğretmenlerimize, değerli SGDD-ASAM çalışanlarına ve bugünü anlamlandıran geleceğin yetişkinlerine yani çocuklara çok teşekkür ediyoruz. Bugün bizim yanımızda olanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı SGDD-ASAM olarak kutladıklarını ifade eden SGDD-ASAM Genel Müdür Yardımcısı Buket Bahar Dıvrak da, "Bizim için gelenekselleşmiş bir etkinlik. Ankara’da Altındağ ve Mamak’ta bulunan 13 okulumuzdan öğrencileri buraya davet ettik. Yaklaşık 3 bin 500 çocuğumuz bizimle beraber. Bayramın coşkusunu bütün çocuklar burada beraber yaşıyorlar. Çok coşkulu ve güzel bir gün bizim için. Çocukların gönüllerince eğlendiği, çocuk olmanın zevkini ve tadını çıkardığı bu ulusal bayramı kutlamalarına vesile oluyoruz” ifadelerini kullandı. Burada olmanın kendilerine çok mutluluk verdiğini ifade eden çocuklar, çeşitli etkinliklerle gün boyu güzel bir gün geçirdiklerini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından SGDD-ASAM Al Farah Çocuk Korosu sahne aldı. Konserin ardından alanda gün boyu canlı müzik etkinlikleri düzenlendi.
Antalya Antalya’da "sineksiz yaz" için ekipler hem sahada hem eğitimde Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıl boyu bin 600 personelle haşere ve sinekle mücadele çalışmalarını aralıksız yürütürken, uygulamaların daha verimli olması için 19 ilçede vektörel mücadele eden personele yönelik eğitimler veriyor. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Çetin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha önce Türkiye’de bulunmayan yeni ve istilacı sinek türlerinin görülmeye başlandığını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halkın sineksiz bir yaz geçirmesi, vektörel mücadele çalışmalarını yaz-kış demeden aralıksız sürdürüyor. Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız hizmet veriliyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından halk sağlığını ve çevre sağlığını korumak adına gerçekleştirilen ilaçlama çalışmalarında görev alan uygulayıcı personele yönelik düzenli olarak vektörle mücadele eğitimleri düzenleniyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin tarafından Manavgat, Serik, Akseki ve İbradı’da görev yapan 400 personele vektörlerin larva ve erginleri ile mücadele yöntemleri, güncel teknolojik yenilikler ve oluşan uygulama yöntemleri ile biyosidal ürünler hakkında bilgi aktarıldı. En büyük ekip Antalya’da Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, vatandaşların rahat bir yaz geçirmesi için bin 600 kişilik mücadele ordusu ile karada ve suda gece-gündüz çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız mücadele ediyoruz. Belediyeler arasında nüfusumuza göre en büyük ekibe sahibiz. Ekiplerimizin uygulamalarını daha verimli ve bilinçli yapabilmeleri için bilimsel ve akademik eğitimlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Eğitimde ekiplere kullandıkları ilaçları, nerelere uygulama yapmaları gerektiğini, mücadele yöntemleri ve güncellenen uygulamaları anlatıyoruz. Vatandaşlarımızım içi rahat olsun. Huzurlu ve sağlıklı bir yaz için aralıksız çalışmalarımız sürüyor.” "İstilacı sinek türleri ülkemizde" Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimde son yıllarda Türkiye’de iklim değişikliğinin etkisini bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, yağış rejiminde aşırı bir bozukluk olduğunu kaydetti. Çetin, “Son 90 yılın en sıcak Mart ve Nisan ayını yaşıyoruz. Bunun sonucu haşereler için üreme sebebi oluyor. Vektör kaynaklı hastalıklar ve farklı böcek türleri çıkmaya başladı. Ülkemizde de istilacı sivrisinek türlerini görüyoruz. Bu sineklerin de bölgemizde görülmemesi ve yayılmaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Yağış ve sıcaklık Türkiye’de 65 farklı sinek, Antalya’da da yaklaşık 20 farklı sinek türünün olduğunu kaydeden Çetin, “Değişen yağış rejimi ve sıcakların artmasıyla Türkiye’de görülmeyen türler ülkemize sıçradı. İzmir, Trakya ve Marmara gibi bölgelerde görülmeye başlayıp Muğla’ya kadar ulaştı. Buna tedbir olarak Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversite tarafından düzenli taramalar yapılıyor ve kullanılan ilaçların düzenli testleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. "Çevrede su birikintisi bırakılmamalı" Sivrisinek, karasinek gibi haşerelerle mücadelede özellikle konut ve bahçelerin etrafında su birikebilecek kapların düzenli olarak boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, ‘Vatandaşlarımızın koymuş oldukları boş kaplara dolan yağmur suyuyla beraber sivrisinek ve haşereler buralara yumurtluyor. Sonrasında kontrolsüz uçkun meydana geliyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlara aşırı yem dökülmemeli, çünkü çevredeki fare ve sıçan gibi kemirgenler bunlardan besleniyor” ifadelerine yer verdi.